Münih"ten kesitler

00:0013/02/2007, Salı
G: 28/08/2019, Çarşamba
Taha Kıvanç

Televizyonlarda yapılan şarkılı yarışmalarda Almanya''da yaşayan gençlerin çokluğunun sebebini Münih''te anladım: Aileler Türk musikisine özel önem veriyor, hem dinlemek hem de söylemek için sıkça biraraya geliyorlar...Münih''in merkeze uzakça bir semtinde ''Odyseus'' adlı bir Yunan tavernasına götürdüler. Bizimkilerin ülke topraklarından çıkar çıkmaz yemeklerimizi özlemeleri ve gidilen her yerde Türk lokantası aramaları meşhurdur; ancak Yunan tavernası da nereden çıktı? Şuradan: Meğer, ''Octave''

Televizyonlarda yapılan şarkılı yarışmalarda Almanya''da yaşayan gençlerin çokluğunun sebebini Münih''te anladım: Aileler Türk musikisine özel önem veriyor, hem dinlemek hem de söylemek için sıkça biraraya geliyorlar...

Münih''in merkeze uzakça bir semtinde ''Odyseus'' adlı bir Yunan tavernasına götürdüler. Bizimkilerin ülke topraklarından çıkar çıkmaz yemeklerimizi özlemeleri ve gidilen her yerde Türk lokantası aramaları meşhurdur; ancak Yunan tavernası da nereden çıktı? Şuradan: Meğer, ''Octave'' adlı bir musiki grubu oluşturmuş Münihli Türkler, ayda bir kez tavernada buluşur, grup üyesi hanımların pişirdiği yemekleri yer, yeni sesleri dinlerlermiş...

Aralarında bulunduğum akşam, grup, hayli zengin bir repertuarla çıktı üyeleri karşısına. Öztürk Şahin Türkiye''de başladığı musiki çalışmalarını otuz yıla yakın bir süredir ikamet ettiği Almanya''da bırakmamış; kanun çalıyor, sesi güzel gençlerle meşgul oluyor. Grubun şefi o. Dinlediğimiz seslerin bazısı profesyonel kalitedeydi.

Sahne alanlardan biri için, “Alaturka Pop Star yarışmasında önde gidiyordu” bilgisi kulağıma fısıldandığında hiç şaşırmadım.

Geç kaldığım için Türk-Alman Dostluk Federasyonu''nun ''Kültür Haftası'' etkinliklerine katılamadım. İki yıl önce bir panele katılmak üzere gelmiştim Münih''e; bu yıl çok daha kapsamlı ve görkemli olaylara sahne olmuş hafta. Münih eyalet parlamentosunda düzenlenen sema âyinini anlatırken bir meslektaşın gözleri parlıyordu.

Sema ekibi Alman gençlerinden oluşuyormuş... Türk tasavvuf musikisi grubu çalarken Alman semazenlerin dönüşü gerçekten çok garip duygular veriyormuş insana... Alman şeyh gösterinin sonunda ''Fatiha'' okuyarak herkesi duaya da çağırmış...

İki yıl önce geldiğimde açılış töreninde salondakilerin çoğunun Alman olduğunu fark etmiştim; bu defa da öyleymiş... “Münih siyaset sahnesinde öndegelen kim varsa açılıştaydı; gelemeyenin gerçekten de iki elinin kanda olduğunu varsaymamız gerekiyor” dedi orada bulunan bir dostum.

Türk medyasında hemen her gazeteden isimler vardı Münih''te, kültür haftası etkinliklerini izlemek üzere gelen... Türk-Alman Dostluk Federasyonu Başkanı Ali Kılıç''ın dâvetlisi meslektaşlar bir hafta boyunca görüp yaşadıklarını yazdılar. Hemen hemen aynı günlere rastlayan Münih''in gelenekselleşmiş ''Uluslararası Güvenlik Konferansı''nın bu yılki ''sürpriz'' dâvetlisi CHP lideri Deniz Baykal''la birlikte gelen gazetecileri de eklediğinizde Münih''te bayağı bir gazeteci kitlesi toplanmış oldu. Gazeteciler Kayserili Mahir Zeytinoğlu''nun kent merkezindeki Goethe Oteli''nde ağırlandılar.

''Güvenliğin Davosu'' diye ünlenen bir konferans Baykal''ın katıldığı... Aslında eş zamanlı pek çok etkinliğin süregittiği Davos''tan çok, kapalı kapılar ardında toplanmayı seven başka grupları andırdığını söyleyebilirim. Tek farkı, her yıl bu zamanlar Münih''te yapılan konferansın baştan sona herkese açık sürdürülmesi; binlerce gazeteci akredite ediliyor, televizyonlar da konuşmaları canlı yayınlıyor zaten...

Konferansa Türkiye''den daha çok savunma bakanları katılırmış, bir de akademisyenler... Son iki yıl üstüste Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül bulunmuş konferansta. Bu yıl CHP lideri Deniz Baykal dâvet edilince bazıları şaşırmış; solun bayağı gürültülü protesto gösterisi yapma gereği duyduğu bir etkinliğe sosyal demokrat bir parti liderinin katılması garipsendiği için... Oysa, başka ülkelerden de sol veya sosyal demokrat çağrılılar vardı konferansa katılan... İran bile ilgi göstermişti toplantıya, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ulusal güvenlik danışmanı Ali Larijani''yi yollamıştı...

Deniz Baykal böyle ortamlara kolay uyum sağlayan bir siyaset adamı. “Bush gözden düştü, ama gelecek seçimde yine bir Cumhuriyetçi başkan seçebilir Amerikalılar” görüşünde olanlar var. En güçlü Cumhuriyetçi aday John McCain''in yanına gidip “Kerkük''te referandumun ertelenmesi yolundaki açıklamanız Türkiye''de yankı buldu, teşekkür ederim” demiş Deniz Bey. Kimi ülkesinde sorumlu mevkide çok sayıda devlet adamıyla da güvenlik konuları üzerinde sohbet etmiş...

CHP''nin yurtdışında yaşayan Türklerle yakından ilgilendiğine bu vesileyle tanık oldum. ''Kültür Haftası'' etkinliğinin arkasındaki isim, Ali Kılıç, son kurultayda CHP Parti Meclisi''ne seçildi. Bir yıl içerisinde yapılacak genel seçimde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanabilmesini sağlamak için de çalışıyor Ali Bey.

“Alman ekonomisi kötü, en fazla etkilenen de bizimkiler” diyenleri işittim, ama her gidişimde gördüğüm şu: Yurtdışını mekân tutmuş bizimkilerin kendine güvenleri her geçen gün artıyor...