Başında bulunduğu holdingin gücü sayesinde Türk iş dünyasının duayeni saymamız gereken Rahmi Koç, Johns Hopkins Üniversitesi''nin Bologna''da düzenlediği toplantıda, Kemal Derviş''in siyasi geleceğini değerlendirirken, "Solculuğunu ve sosyal demokrat alana ilgi duyduğunu açıklaması hataydı" demiş... Rahmi Bey gibi ne dediğini bilen birinin bu tespiti, ne yalan söyleyeyim, işadamlarının uzak görüşlü olmadıklarına dair önyargımı pekiştirmekten başka bir işe yaramadı... Tabii, Koç''un patronu bizimle kafa bulmuyorsa...
MHP''nin varlığına aldanmayın, bütün göstergeler, Türkiye''nin en az beş yıl daha ''sol'' bir iktidarla yönetileceğine işaret ediyor çünkü.
İtirazımın sebeplerinden biri şu: Koç Holding dahil, ülkemizin en büyük holdingleri, bugün sorsanız kendilerini gerine gerine "Solcu" olarak ilân edecek profesyonellerce yönetiliyorlar. Geçmişte kitleleri sokaklarda yürütenler, şimdilerde patronlarını istedikleri çizgide yönlendiriyorlar. TÜSİAD kendi üyeleri arasında bir anket yapsın, kahir ekseriyetinin gönüllerinin hâlâ ''solda'' olduğunu görecektir...
Bir süredir, sermaye, garip bir uygulama başlattı. Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Mehmet Emin Karamehmet, Aydın Doğan, Fuat Miras, Tuncay Özilhan biraraya gelip iş dünyasının temel konulardaki görüşlerini belirliyorlar. Eskiden bu işi TÜSİAD yönetim kurulu yapardı. Üye sayısı 300''e yaklaşan TÜSİAD imaj olarak galiba yıprandı ki, adlarını yukarıda andığım işadamları, en son, M. Emin Karamehmet''in evsahipliğinde buluştular... Yıpranmanın bir sebebi, çeşitli operasyonlarda gözaltına alınan veya tutuklu işadamlarının TÜSİAD üyesi olmaları... Bir sebep de, belki, Rahmi Koç''a "Hatalı bir tercih" dedirten "Eski solun TÜSİAD''ta egemen olduğu" gerçeğidir, ne bileyim... Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu ve Nuri Çolakoğlu da TÜSİAD üyesi... Patronlar, ''sermaye'' dilini konuşan az sayıdaki benzerleriyle biraradayken kendilerini daha rahat hissediyorlardır...
Rahmi Bey, "Hatalı" dese bile, Kemal Derviş solda siyaset yapacak ve muhtemelen ilk seçimde ''birleşik solun lideri'' olarak iktidara da ulaşacak...
''Sol'' dediğimde, Stalinist veya Maocu bir eğilim aklınıza gelmesin. İngiltere''de Tony Blair veya Almanya''da Gerhard Schröeder nerde duruyorlarsa, Kemal Derviş de Türkiye''de aynı yerde mevzi alacaktır. Ağzından "Allah''ın izniyle" sözcükleri kolaylıkla çıkan değişik bir sol... Amerika''yı sekiz yıl yönetmiş, sistem müsait olsa, Amerikalı seçmenin, Monica''ya rağmen, bir sekiz yıl daha kendisini iktidarda tutmakta tereddüt etmeyeceği Bill Clinton canım...
Aranızda böyle ''kategorik'' yakıştırmalara şapka çıkartmayacaklar, "Hiç öyle şey olur mu?" itirazını seslendirecekler bulunduğunu biliyorum. Partisiz, ikide bir "Ben Ecevit''e hayranım" diyen birinin, bunca hengâmeyi aşıp ülke yönetimini eline alabileceğinden kuşku duyulması normal. Bir de solun hırçınlığı, sürekli hizip üretmesi gerçeği var. Hadi ''Ecevit-sonrası'' dönemin geldiğini varsayalım, Derviş Bey, deve dişi gibi rakiplerini alt edip ''birleşik sol'' lideri olarak nasıl ortaya çıkacak da, kamuoyu yoklamalarının gösterdiği, "Parti kursun, oyum ona", ya da önüne çıkıp "Başbakan olmalısın" diyen yüzde 41,5''un oylarına tâlip olacak?
Ben de kolay demiyorum ki... Kemal Derviş''in işi gerçekten zor...
Ancak, Derviş''te ''şeytan tüyü'' olduğu da bir gerçek. O oldukça mütevazı görünüyor, "Aman, aman büyütmeyin, krediyi herhalde buluruz" diyor, Dünya Bankası ve IMF onun yansıttığından daha fazla açıyorlar kasanın kapağını... Onun verdiği izlenimle G-7''ler mızmızlık eder sananlar, Avrupa başkentlerinden gelen olumlu mesajlarla yanıldıklarını anlıyorlar...
Lâfı fazla uzattığımı biliyorum, ama şimdi söyleyeceklerim için uzun girizgâh gerekliydi: Ben, bilinenin aksine, ''Ecevit-sonrası'' dönemde, Kemal Derviş''in, zorlansa bile, birleşik solun liderliğine erişeceğini düşünüyorum. Partisini mezhepçi ve ayrımcı unsurlardan temizleme mücadelesi veren CHP lideri Deniz Baykal da, DSP içerisindeki iktidara kilitli politikacılar da, o kargaşada Derviş''in etrafında yer alırlarsa hiç şaşırmayacağım.
Kendinizi CHP liderinin yerine kendinizi koyun: Tasfiyelere rağmen yüzde 10 barajını aşmak ve Meclis''te temsil edilmek hâlâ güç; oysa Kemal Derviş, yanına gelecek Baykal''ı o Meclis''in başkanlık koltuğuna oturtabilir, arkadaşlarını da bakanlık koltuklarına...
Hüsamettin Özkan olsanız da fark etmez; daha ilk günlerde sizden "Hocam" diye söz eden bir lideriniz olacak fena mı? Onun sayesinde iktidar partisi içinde güçlü olmaya devam edeceksiniz... Sizden ayrılarak Erdal İnönü ile birlikte bir ''sol Kemalist'' parti kurup çok az oy alabilenlere "He-man kimmiş?" deme cakası da var bu tercihte...
Safralarını dışarıda bırakmış ''birleşik sol'', Kemal Derviş liderliğinde, iktidarın en yakın tâlibidir... Tabii, sağdaki karmaşa, parçalanmış hal ve yolsuzluklara bulaşmışlık görüntüsünün devamı şartıyla... Kendi haline bıraktığınızda, sağdaki partiler, doğal olarak parçalı kalıyorlar, tek bir lider etrafında geniş bir ittifak oluşturamıyorlar... Bu kısır döngüyü bozabilecek tek kişi olan Tayyip Erdoğan da ''siyasi yasaklı'' zaten...
Rahmi Koç, Bologna''da "Hatalı" demiş, ama o da Derviş''i akıllı tercihi sebebiyle içinden tebrik ediyordur...
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.