Askerî ve siyasî kariyeri boyunca Filistinlilere karşı sergilediği gaddarlıkla ünlenen Yitzhak Rabin’in gayet stratejik hesaplarla attığı bu adım,
İsrail içinde
sarsıcı bir muhalefet dalgasının patlamasına neden oldu
. İsrail şehirleri, aşırı sağcı Likud Partisi’nin oportünist lideri Benyamin Netanyahu tarafından organize edilen protesto gösterileriyle inlerken, Rabin’e “Siyonist ideallerden sapmak”, “Yahudilerin kazanımlarını yok etmek”, “İsrail’i tehlikeye atmak”, “Teröristleri cesaretlendirmek” gibi suçlamalar yöneltiliyordu.
abin ayrıca Adolf Hitler’e benzetiliyor, FKÖ ile anlaşmak Holokost’la
kıyaslanıyordu. İş o noktaya vardı ki, yine Netanyahu’nun bizzat katıldığı bir protestoda, ellerinde tabut taşıyan kalabalıklar
sloganları attı. Tam bu noktada, İsrail İç Güvenlik Servisi Şin-Bet, Netanyahu’yu uyarmak zorunda kaldı:
“Rabin’in hayatı tehlikede. Dilinizi biraz yumuşatın!”
Netanyahu, bunu elbette kabul etmedi ve aynı zamanda bir tür seçim kampanyasına da dönüştürdüğü protestoları sürdürdü.