1980 Anamur (Mersin) doğumlu. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 2011-2016 arasında Sabah gazetesinde çalıştı. Ortadoğu ve İslâm dünyası, Kılınç'ın hem çalışma sahası, hem de kendisini en huzurlu hissettiği coğrafya. Yayımlanmış 16 kitabı olan Taha Kılınç evli, 3 çocuk babası.
Gırnata Nasrîlerinin son hükümdarı Ebû Abdullah XII. Muhammed 2 Ocak 1492 günü şehri Katolik Hristiyanlara teslim ettiğinde, Endülüs’te artık ezan sesi duyulan herhangi bir Müslüman belde kalmamıştı. Sonraki 500 yıl boyunca Gırnata -bugünkü adıyla Granada- ezan sesine hasret bir şekilde yaşadı. Nihayet 2003’te ibadete açılan bir camiyle bu hasret sona erdi. Hem de Elhamra Sarayı’nın tam karşı yamacında, vaktiyle Müslümanların yaşadığı Albeyzin mahallesinde. Resmî adıyla Gırnata Ulu Camii’nin oldukça ilginç bir hikâyesi vardı:
1975’te İskoçya asıllı mühtedi Şeyh Abdulkâdir es-Sûfî (1930-2021) vesilesiyle Londra’da Müslüman olan üç İspanyol arkadaş, ülkelerine döndükten sonra kendileri gibi İslâm’ı seçen az sayıda İspanyol’la birlikte Gırnata’ya yerleşmişti. Maksatları ibadetlerini rahatça eda edebilecekleri bir mescit açmaktı. 1980 yılının mayıs ayında girişimleri başlattılar, ancak sonraki zaman içinde resmî izinlerin gecikmesi ve ardından finansal problemler sebebiyle cami bir türlü tamamlanamadı.
Derken, İslâm tarihine ve coğrafyasına derin ilgisiyle tanınan bir Müslüman devlet adamı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) oluşturan yedi emirlikten Şârika’nın yöneticisi Şeyh Sultan bin Muhammed el-Kâsımî’nin 2001’in yazında Endülüs’e yaptığı ziyaret, her şeyi değiştirdi. Elhamra’nın tam karşısında yarıda kalmış bir cami inşaatı görünce gözyaşlarını tutamayan Şeyh Sultan, projeden sorumlu vakfın mühtedi başkanı Mâlik Abdurrahman Ruiz’e şu sözü verdi: “Gereken ne varsa ben sağlayacağım ve caminin açılışını da beraber yapacağız!”
Tam iki yıl sonra, 10 Temmuz 2003’te Gırnata Ulu Camii ibadete açılırken düzenlenen törende “onur konuğu” olarak ağırlanan ve duygulu bir konuşma yapan Şeyh Sultan mutlu ve gururluydu. Tüm bu sürecin başlangıcına vesile olan Şeyh Abdulkâdir es-Sûfî de unutulmamış, caminin Elhamra’ya bakan ana giriş kapısına onun adı verilmişti.
***
Geçtiğimiz 25 Ocak’ta tahttaki 50’nci yılını tamamlayan 85 yaşındaki Şeyh Sultan bin Muhammed el-Kâsımî, sadece Arap dünyasının değil, tüm İslâm âleminin en kültürlü yöneticilerinden biri olarak dikkat çekiyor. Şimdiye kadar tarih, edebiyat ve sanat sahalarında 80’den fazla kitap kaleme alan Şeyh Sultan, fasih Arapçanın yaygınlaştırılmasıyla alakalı çalışmaları himaye ediyor, bu noktada çeşitli müsabakaların düzenlenmesine ön ayak oluyor. Geleneksel hat sanatı ve şiir de kendisinin himayesi altında.
Şahsî hayatında İslâm’ı yaşamaya gayret eden Şeyh Sultan, -Arap dünyasındaki bazı yöneticilerde görülebilen eğilimlerin aksine- Osmanlı İmparatorluğu’nun meydana getirdiği kolektif medeniyete büyük hayranlık besliyor. 2019’da ibadete açılan Şârika’nın en büyük camisini (Mescidu’ş-Şârika), mimarî açıdan İstanbul’daki herhangi bir Osmanlı camiinden ayırt etmekte zorlanabilirsiniz.
Emirlik vazifesinin yanı sıra akademik çalışmalarına hiç ara vermeyen Şeyh Sultan, 1999’da “modern tarih” alanında profesörlük payesi elde etti. Akademisyen sıfatıyla kaleme aldığı kitaplardan biri, 1507’de Portekizlilerin Basra Körfezi’ne yaptıkları baskın sırasında bugün Şârika’da bulunan Hûr Fekkân kasabası halkının sergilediği direnişe dair.
Tüm bu “kültürel” ve keyifli detaylara rağmen, Şeyh Sultan’ın hükümdarlığının siyasî tarihine iki darbe girişimi damgasını vurdu. Kendisi 1972’de öz kardeşi Hâlid bin Muhammed’in, kuzeni Sakr el-Kâsımî tarafından düzenlenen darbe sırasında öldürülmesinden sonra tahta oturdu. 1987’de, bu defa ağabeyi Abdülaziz bin Muhammed el-Kâsımî, Şeyh Sultan’ı devirmeye kalkıştı. Birkaç günlüğüne ipleri elinden kaçıran Şeyh Sultan, BAE birleşik ordusunun müdahalesiyle yeniden duruma hâkim oldu.
1999’da büyük oğlu Muhammed’i, 2019’da da diğer oğlu Hâlid’i kaybeden Şeyh Sultan, veliaht prens olarak kayınbiraderi ve amcasının torunu Şeyh Sultan’ı tayin etti. İsim benzerliği ilginç ve muvafık.
***
Ortaya koyduğu örneklikle kendisine gönül rahatlığıyla “Bilge Sultan” unvanını yakıştırabileceğimiz Şeyh Sultan bin Muhammed el-Kâsımî, sâlih yönetici kıtlığı çektiğimiz İslâm dünyasında, modern dönemin nadir örnekleri arasında. Ümit edelim ki, bu bereketli ömrün akabinde bırakacağı miras, sonraki nesiller tarafından da aynı şekilde korunabilsin.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
Müslümanların başında olup da İttihad-ı İslam'a engel olan bütün yahudi uşaklarını Cenab-ı Hakk ankaribuzzamanda bertaraf etsin ve yerlerine İslam ittifakına hizmet edenleri getirsin.
Sayın Yazar'ın seçtiği konular'a ve derin merak ve inceleme sonucu olduğu aşkâr muhteva'ya bakınca kendisine bir yönelim tavsiyesi yapmak gerekiyor; Kardeş Ketebe'yi bırak sadece gez ve yaz; zaten Ketebe kendine bir yol buldu bu hızla devam eder.
Amin🤲 Vesselam 👋
ne kaliteli bur adam allah sayilarini cogalrsin
satılık olmayan Arap liderler de var demek ki! Gazze için neler yapacaklar bakalım.
Lütfen bu kadar kesin genellemeler yanlış; lütfen yapmayın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.