Bu bağları her zaman kahırlı bir değerlendirmenin konusu yapmak, her seferinde kötüye yormak zorunda da değiliz. İlişkilendirmelere oturan bir bakışla, bâzen
zincirin bir halkasında ortaya çıkmış olan bunaltıcı bir sorunu, başka bir baklada ortaya çıkan fırsat ile tedâvi etmenin imkânları
da görülebilir.
’nin son on senedir
ile münâsebetlerinin çok kötü seyrettiğini biliyoruz. O kadar ki, İsrâil, hiç hazzetmese de Türkiye ile müzmin olarak sorunlu olan
Yunanistan ve Güney Kıbrıs
ile anlaştı. Hâlbuki
İsrâil jeopolitikası ve jeokültürü
açısından
Müslüman Türkiye, Ortodoks Yunanistan’a göre
her zaman optimal bir tercihtir. Bu tespiti
açıdan da tekrarlayabiliriz. Meselâ
’in doğal gazının
aktarılması ve oradan deniz yolunu kullanarak batıya çark edilmesi ve
boydan boya geçerek Yunanistan’ın
taşınması sûretiyle,
Avrupa’ya ulaştırılması mı; değilse en fazla
tercih edilmesi mi daha mâkuldür?
Türkiye-İsrâil geriliminin
tırmanması en fazla
güçlerinin işine geliyor.
kontrol eden
, bunu
üzerinden
Doğu Akdeniz ile birleştiriyor.
Bu hat, nihâyet son G-20’de açıklanan ve
Türkiye’nin dışlandığı Baharat Yolu
ile birleştiriliyor.
Yunanistan-Hindistan yakınlaşması
aslında
limanlarını lehimlemeyi, kaynaştırmayı hedefliyor.