Şişirilen ve patlatılan balonlar (1)

04:0019/12/2024, Perşembe
G: 19/12/2024, Perşembe
Süleyman Seyfi Öğün

Târihsel ve makro ölçekte bakıldığında, hemen güneyinde, Irak ve Sûriye’deki Rusya ve İran’ın kuvvetli bir şekilde kendilerine zemin bulması Türkiye açısından bir hayra yorulacak bir gelişme değildir. İran jeopolitikası, şu veyâ bu şekilde Doğu Akdeniz’e doğru bir çıkışı esas almaktadır. Târihteki meşhûr Grek-Pers, Roma-Sasanî ve nihâyet Osmanlı-Sâfevî, Osmanlı-Afşârî, Osmanlı-Kâcârî savaşları bu jeopolitikanın devamlılıkları olarak anlaşılmalıdır. Bu savaşların, tarafları helâk edici tesiri unutulmamalıdır.

Târihsel ve makro ölçekte bakıldığında, hemen güneyinde,
Irak ve Sûriye’deki Rusya ve İran’ın kuvvetli bir şekilde kendilerine zemin bulması Türkiye açısından bir hayra yorulacak bir gelişme değildir.
İran jeopolitikası, şu veyâ bu şekilde Doğu Akdeniz’e doğru bir çıkışı esas almaktadır. Târihteki meşhûr Grek-Pers, Roma-Sasanî ve nihâyet Osmanlı-Sâfevî, Osmanlı-Afşârî, Osmanlı-Kâcârî savaşları bu jeopolitikanın devamlılıkları olarak anlaşılmalıdır. Bu savaşların, tarafları helâk edici tesiri unutulmamalıdır.
Bu jeopolitika, her türlü teopolitikanın üzerindedir.
Tam aksine, teopolitik burada jeopolitikanın değişkenidir. İsmâil Şah veyâ Nâdir Şah’ın Türk kökenli olması durumu değiştirmemiştir. Her ne kadar Kasr-ı Şirin bu rekâbet ve gerilimlerin dozunu düşürmüş olsa da Kacârlar ile Osmanlılar arasında daha 1906-1907 arasında bile çatışmalar devâm ediyordu. Bugünkü Irak ve Sûriye coğrafyaları Türk-Fars rekâbeti itibârıyla gri sâhalardı.

Rusya ise Korkunç İvan ile kendisini kuşatan Türk Altın Orda devletini dize getirdi. “Sıcak sular” dediği Karadeniz’de Osmanlı hâkimiyetini geriletmek için önünde tek bir mâni kalmıştı. Bu da Kırım’dı. Osmanlı’nın müttefiki olan Türk Giray Hanlığı’nı dize getirdi ve emeline nâil oldu. Bir sonraki aşama ise “daha sıcak sularla”, yâni Akdeniz ile buluşmaktı. Soğuk Savaş devrinde BAAS rejimleriyle yakınlaşması bu sebeptendi. Soğuk Savaş sona erdikten sonra Rusya ağır kayıplar yaşadı. Ukrayna’nın kurulması ve Kırım’dan olması bunun en çarpıcı boyutlarından birisini oluşturuyordu. Karadeniz’de Rusya’nın geriletilmesi ise Türk jeopolitikası açısından, en azından teknik olarak mühim bir kazançtı.

Petro’dan başlayarak Rusya’nın, daha geniş bir halkada, BK’nın (Birleşik Krallık) Asya’daki hâkimiyetini geriletmek ve coğrafî avantajlarını kullanarak
bir Asya hâkimi olmak
niyeti vardı. (İran burada çok kritik bir rol oynuyordu. II. Umûmi Harp sürecinde bir ara İran’ın bu iki rakip kuvvet tarafından işgâl edilmesi tam da bu rekâbetin en uç evresini simgeler. Rusya, asla İran’ı bırakmak istemeyecektir. Sûriye’de bu iki gücün yan yana gelmesi tesâdüf değildir). BK’ın başının bir başka belâsı daha vardı: Almanya... İngilizler için en büyük tehlike
Rusya ve Almanya’nın güçlerini birleştirmesiydi.
Buna mâni olmak için çok incelikli, âdeta gergef gibi işlediği siyâsetlerle cevâp veriyordu. Bir taraftan
Fransa-Almanya husûmetini
körüklüyor; diğer taraftan da yükselen yeni güç olan
Almanya ile Rusya’yı birbirine düşürerek
aralarında güç birliği gelişmesine mâni oluyordu. Bizim için en mühimi ise, BK’ın en az iki asır boyunca
Osmanlı’yı ne öldüren ne de olduran bir hâmi siyâsetini
tâkip etmesiydi. Bu, en azından Tory’lerin hâkim görüşüydü. Gladstone’un taçladığı Whig zaferine kadar devâm etti. Artık gündemde petrol meselesi vardı ve BK, Osmanlı’nın defterini dürmeye karar vermişti. Yakın tehlike ise Almanya idi. I. Harb-i Umûmîde evvelâ Rusya’yı yanına çekti. Daha sonra Bolşevik Devrimini kullanarak onu paylaşım dışına attı. Fransa’yı da yarı yolda bırakarak Ortadoğu’nun zenginliklerine çöktü.
Modern Türkiye Cumhûriyeti işte tam da bu iklimde doğdu. Türk jeopolitikası açısından İran bir tehlike olmaktan çıkartıldı. (1935 Sâdâbat Paktı tam da budur).
Bolşevik Rusya ile bir denge, hatta yakınlık sağlandı.
Ama Türk devlet aklı bunların geçici olduğunu biliyordu. (Türk modernleşmesinin radikal Batıcı bir çizgiye evrilmesinin en mühim sebeplerinden birisinin yakın tehlike olarak gördüğü Rus ve Fars eksenleri karşısında konumu sağlamlaştırmak kaygısı olduğunu düşünüyorum). Nitekim 1945’de Rusya yeniden dişlerini gösterdi. Türkiye bu defâ NATO üzerinden Angloamerikan bloka daha sıkı kenetlendi.
İkinci Umûmî Harp sonrasında Rusya kendisi açısından çok akılcı iki atak yaptı. İlk olarak Angloamerikan blok ile yavaş yavaş şekillenen AB arasındaki çelişkiyi değerlendirdi. Bu çelişki BK ile Almanya arasındaki târihsel tekâbetin güncellenmiş hâliydi.
Rusya- Almanya yakınlaşması
bilhassa enerji alışverişi üzerinden bütün hızıyla devâm etti. Kissinger plânı üzerinden Çin’i kaybetti; ama bundan daha mühim olarak
Hindistan ile derin bağlar
kurdu.
Emperyalizmin tuhaf bir stratejisi var. Kaybettirmek istediklerine evvelâ kazanmış hissi veriyor. Emperyalizm şişirdiği balonları patlatmakta çok hünerli.
1979 İran İslâm Devrimi, Irak-İran ve Körfez Savaşları, Arap Bahârı aynı sürecin Ortadoğu’daki yansımalarıydı. Saddam’ın şişen ve sonra patlatılan egosu tam da bu senaryoya uygundur. İran’a diz çöktürmek için de benzer şeyi yaptılar. Şiî Hilâli bu şişmenin karşılığıydı. Körfez savaşı ve Arap Bahârı süreçlerinde İran, belki de târihinde ilk defâ Akdeniz’e bu kadar yakınlaşma fırsatı buldu.
Benzer bir durumu Rusya açısından da görebiliriz. Putin’in toparladığı Rusya,
Sıcak Denizler projesini yeniden canlandırdı.
Kırım’ı işgâl etmesi, Sûriye’ye yerleşmesi, Afrika’da boy göstermeleri bunun en dramatik aşamasıydı.
Ukrayna ve Sûriye târihsel İngiliz-Rus ve İngiliz-Alman rekâbetinin ısındığı coğrafya oldu.
BREXIT ile silkinen ve ABD neoconlarını da yanlarına alan BK,
Büyük Britanya Doktrini
ile sâhalara yeniden dönüyordu. İster Toryler iste Whigler iktidârda olsun doktrin işliyordu. Her yerde, her şekilde sahnedeydiler. Kısa zamanda bu sürecin semerelerini toplamaya başladılar.
Ukrayna-Rusya savaşı Rusya ile AB arasında derin bir kopuş doğurdu
. BK’ın beklentisi bu zincirin Rusya-Hindistan ekseninde de kırılmasıydı. Bunu şimdilik başaramadılar. Rusya bu sâyede bâdireyi karşıladı.
Türkiye açısından dramatik olan bu balonlaşmaların arasında sıkışmasıydı.
Irak ve Sûriye’de İran ve Rusya’ya yer açmak, onların balonlaşmasını sağlamak için geçen zaman içinde Türkiye Angloamerikan blok tarafından hayli bocaladı. İki târihsel rakibi tarafından kendisini kuşatılmış buldu.

Devam edeceğiz.

#politika
#Orta Doğu
#Suriye
#Türkiye
#İran
#Rusya
#Irak