Diğer husus ise ,
Noel Baba’nın hedef kitlesiyle alâkal
ı görünüyor. Bunun çocuklar olduğunu herkes bilir. Belki de ilk zamanların, bugünlere göre bir dereceye kadar mütevâzı olmasını sağlayan da budur. Bilirsiniz, gûya Noel Baba o gece kapıdan bacadan evlere girerek çocukları hediyelere boğar. Aman ne güzel.. Lâkin zaman içinde bu iş zaman içinde çok değişti.
İnsanlık hem geleneksel hem de onu dönüştürerek devralan erken modern devirlerdeki olgunlaşma iddiasını kaybetti ve cümlemiz çocuklaştık.
Artık çocuk insanlık devrede. Bunun kapitalizmin pompaladığı
kültürünün içinde yaşandığını biliyoruz. Kapitalizm varlığını üretim kadar, belki de ondan daha fazla olarak tüketime borçludur.
En insafsız tüketici ise çocuktur.
Çocuk dur durak bilmeden tüketen en doymak bilmez varlıktır. Önüne konulan her yeni şeyi tüketmek ister. Kapitalizm bunun farkına vardı. Üretmek için niteliklere, olgunlaşmaya ihtiyâcı vardı. Tükettirmek için ise çocuklaşmaya. Bunu sağlamak için Sosyal Darwinist eksende katı bir ayırıma gitti. Demokrasileri aşındıran ve adına
denilen bir alanı, yeni seçkinler üzerinden, en dar mânâsıyla
târif etti. Böylece seçkinler liberal düzlemde tecrit edildi ve demokratik geleneklerden kopartıldı. Yeni
Beyaz Yakalıların en esaslı sendromu halktan ve onun kabalıklarından şikâyet etmektir.
Kalan büyük kitlelerin hissesine çocukluklaşma düştü. Büyük kitleler kablolanmamış, topraklanmamış her çeşit duyguların doğrudan ve taşkın dışavurumu üzerinden bireysileştirildi, narsisist çocuklara dönüştürüldü, kışkırtılıp şımartıldı. Yeni yaşam bilgeliğinin (coachluk) başat telkininin
içimizdeki çocuğu korumak ve ileri yaşlara taşımak
olduğunu unutmayalım. Çocuklara hitap eden bu dünyânın reel bir dini var. Bunun adı
. Çok derinden yayılan, tebliğleri değil reklamları olan Refah dini yerleşik hiçbir din ile çatışmadı. Tam aksine mevcut dinlere de sirâyet etti. Mevcut dinî hayatlar son çeyrek asırda bu adı konmamış ama başat belirleyici durumuna gelmiş olan bu yeni dinin çeşitlemelerine dönüştü.