Sosyal medya ile birlikte asparagas haberlerin yayılması hız kazandı. İtham içeren, kaosa sebep verebilecek haberler; internet medyasının İlgi göstermesiyle etki alanını genişletiyor. Soma faciası yaşanmadan önceki haftanın en hızlı yayılan, yorumlamalara doyulamayan haberi; "kız istemeye gitti kahveden öldü" başlığını taşıyordu."Konya"nın Selçuklu ilçesinde kız istemeye giden T.M ve ailesi, kız isteme merasiminden önce kahvelerini içti. Türkiye"nin ve Konya"nın meşhur adeti olan damatların kahvesine
Sosyal medya ile birlikte asparagas haberlerin yayılması hız kazandı. İtham içeren, kaosa sebep verebilecek haberler; internet medyasının İlgi göstermesiyle etki alanını genişletiyor. Soma faciası yaşanmadan önceki haftanın en hızlı yayılan, yorumlamalara doyulamayan haberi; "kız istemeye gitti kahveden öldü" başlığını taşıyordu.
"Konya"nın Selçuklu ilçesinde kız istemeye giden T.M ve ailesi, kız isteme merasiminden önce kahvelerini içti. Türkiye"nin ve Konya"nın meşhur adeti olan damatların kahvesine tuz atma olayını abartan gelin H.G; damadın kahvesinin içerisine peynir, reçel, domates, tuz, yağ, şeker, yumurtanın sarısı ve bal koydu. Damat kahveyi içmek istemedi fakat bu bir adet olduğundan gencin ailesi tarafından zorla içirildi. Gece 02:05 sıralarında damat büyük ağrı ile hastaneye kaldırıldı. Damadın gıda zehirlemesinden dolayı hayatını kaybettiği bildirildi."
Sosyal medyada paylaşım ve yorumlanma rekoru kıran haberin asılsız olduğu ortaya çıktı ama haberin yalan olduğuna dair haberler sınırlı sayıda kaldı. Yazı yazmak üzere bilgisayar başına geçtiğimde, detayını tekrar okumak istediğimde haberin yalan olduğunu öğrendim. Halbuki haberin yalan hali ben hiç çaba göstermeksizin her türlü sosyal medyada internet sitesinde defalarca karşıma çıkmıştı. Yalan haberler neden daha hızlı yayılır? Neden daha çok ilgi çeker? Haber bir hayli tıklanmıştı, asılsız deyip işi bozmayalım tık almaya devam edelim düşüncesi baskın gelmiş olabilir mi? Yoksa okuyucu olarak çuvaldızı kendimize batırıp gerçeklerden uzak olsa da alengirli haberlere daha çok ilgi gösterdiğimizi kabul mü etmeliyiz?
"Kız istemeye giden damat içtiği kahveden öldü" haberi sadece başlığıyla değil; detayıyla da ilgi çekiciydi. Üzerine laf söylenebilecek, espri üretilebilecek haberlerin daha çok ilgi gördüğü bir gerçek. Nitekim söz konusu habere yapılan yorumlardan bazıları şöyle: Kahvaltı menüsünü kahve fincanına sığdırdığı için gelini tebrik etmek lazım. Evlenmek istemeyen bir genç kızın suikast planı başarıyla sonuçlandı. Damat şanslıymış evlenmeden önce gelinin gerçek yüzünü görmüş ya maazallah evlenseydi o gelin neler yapardı kim bilir?
Kahveye şeker yerine "bir fiske" tuz atmanın mantığı, damat namzedinin tepkisini ve sabrını ölçebilmek adına kahveyi içimi zor bir hale getirmek; sevdiğinin elinden zehir olsa içecek mi sözünü mecazi anlamda tetkik etmek.
Kız isteme faslında kahveyi tuzlamak yerli dizilerin de vazgeçemediği bir sahne. Geleneği yaşatmak adına özellikle dönem dizilerinde sıklıkla çıkıyor karşımıza. En son Karadayı"da Mahir"e içirildi malum kahve. Feride, yazık ya yapmayalım çok zor günler geçirdi zaten diye itiraz etti. Ama Mahir"in kız kardeşleri İlknur ve Songül Feride"yi cesaretlendirmekle kalmadı, elleriyle indirdiler raftan baharat setini. Konuşmalardan anlaşıldığına göre bir kaç bölüm önce Komiser Yasin Songül"ü isteme faslında içmişti tuzlu kahveyi. Mahir"in kahvesinin tadı da içine katılanları söylemeseler de senaristlerin hayal gücüne bağlı olarak zehirden farksızdı. Karabiber, kırmızı biber, kimyon, tuzdan fazlası vardı kahvede. Aynı yalan haberdeki gibi ev ahalisi Mahir"in ekşiyen suratını görünce gülerek iç iç oğlum gelenektir dediler.
Tuz mevzusu 7 Güzel Adam"ın üçüncü bölümünde de başroldeydi. Kambur Emine evliliğe engel olamayınca Naciye"yi konaktakilerin ve Erdem"in gözünden düşürmek için çalışmalara başlamakta gecikmedi. Naciye"nin mutlulukla, sevgisini katarak yaptığı lezzetli yemeklerin içine tuzu boca etti. Öyle böyle değil ama çorbayı tuz çorbasına döndürecek kadar bir miktardı kattığı. Ev ahalisi ilk tadımda kaşıkları ellerinden bırakırken; Erdem, sevdiğimin elinden zehir olsa içerim sözüne hayat verircesine kaşıkladı çorbayı, iltifat etmeyi de ihmal etmeyerek. Çorba tuzlu olunca seyircinin bildiği sofradakilerin bilmediği sebepten diğer yemekler devre dışı kaldı. Emine gururla menemen yapmaya gitti mutfağa. Normalde böyle bir şey gelse başımıza nasıl olmuş neden olmuş peşine düşeriz. Dizilerde ise ışık hızıyla sahnenin görevi tamamlanıyor ve hemen bir başka sahneye ışınlanıyor hikaye.
