Günlerden Pazar. Star TV ekranlarındaki Kadınca isimli programın konuğu psikolog, konu alışveriş bağımlılığı. Alışveriş bağımlısı olan var mı sorusu eşliğinde, genç bir kız sahneye davet ediliyor. Seyircilerin göğüsleri üzerinde numara yazan kartlar olduğunu fark edince, kimin ne zaman hangi konuda konuşacağı ya da sahneye davet edileceği belli diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
19 yaşında olduğunu söyleyen üniversite öğrencisi genç kıza, dolabında giymediğin kıyafet var mı diye soruyor psikolog. Amaç, genç kızın alışveriş bağımlısı olup olmadığını tespit etmek. Alışverişin yanında bağımlılık kelimesi olmasına rağmen kız büyük bir rahatlık ve gurur içinde cevap veriyor sorulara. Çünkü o bağımlılığın hayatını nasıl kabusa çevireceğinden habersiz, alışveriş kısmının cazibesine kapılmış durumda.
İki katlı evlerinde üst katın tamamen kendisine ait olduğunu, elbise dolabı ne kelime, her odadan kendine ait giyim eşyası çıktığını, içlerinde yeni aldığı ve fakat hiç giymediği kıyafetler de olduğunu ifade ediyor gururla. Moralin bozukken nasıl rahatlarsın sorusuna, alışveriş yaparak stres atarım diye cevap veriyor. Paran bittiğinde ne yaparsın dediğinde psikolog; ailemden isterim, vermediklerinde surat asarım, trip atarım, arkadaşlarımın var ama diyerek duygu sömürüsü yaparım ve amacıma ulaşırım diye cevap veriyor.
19 yaşında zamanını, emeğini, enerjisini, parasını alışveriş adı altında tükettiğinin farkında değil! Alışverişle birlikte kendini tükettiğinin farkında olmadığı gibi. Ekranda kaldığı müddetçe yüz ifadesine odaklandım, psikolog bağımlılığın negatif yanlarından bahsetmesine rağmen, konu mankeni olarak orada olduğunun, her bağımlı dendiğinde kendisinden bahsedildiğinin, bu bağımlılığın bir süre sonra hayatını kabusa çevirebilme gücüne sahip olduğunun farkında değildi. Hiç üzerine alınmadı kurulan cümleleri.
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı dendiğinde ebeveynler ölesiye korkarlar çocuklarının bu iki illetin güdümüne girmesinden. Bağımlılar ise genelde reddeder bağımlı olduğunu. İçki müptelaları sosyal içici olduklarının altına sığınır, uyuşturucu için ise istediğim anda bırakırım masalına inanırlar ta ki yoksunluk çektiklerinde krize girinceye kadar. Alışveriş, teknoloji/bilgisayar bağımlıları ise gurur duyuyorlar bağımlılıklarından. Aileler bilgisayar teknoloji bağımlılığının gideceği noktayı tecrübe etmediklerinden, medyada bu konuda aydınlatıcı bilgilendirici yayın yeterince yapılmadığından, evin içinde kendi odasında gözlerinin önünde kontrolleri altında olduğuna inandıklarından, çocuklarının gittikçe uzaklaştığından tehlikenin ise her geçen gün yaklaştığından habersizler. Satın alma gücüyle çocuklarını mutlu ettiklerine inandıklarından tarz, şık, güzel giyinme gibi temalar altında çocuklarının korunaklı olduğunu düşündükleri AVM'de vakit geçirmesinden mutlular.
Bağımlılık aslında alt ayrımları fark etmeyen bir rahatsızlık. Duygusal boşluk, kaygı, stres, üzüntü gibi kişiyi uyuşturucu bağımlılığına sürükleyen sebepler ile alışveriş, teknoloji bağımlılığına sürükleyen sebepler birbirine çok yakın ve aralarında geçişkenlik yaşanması ihtimal dahilinde.
Alışveriş bağımlılığında ihtiyacı olmadığı halde satın alma dürtüsünü kontrol edemediği için satın alıyor. Burada temel nokta satın alma değil, dürtüsünü kontrol edememe durumu. Program konuğu psikolog, bağımlıların geometrik olarak artış gösterdiği konusuna açıklık getirirken; hayır demeyen anneler geleceğin alışveriş bağımlılarını yetiştiriyor ifadesini kullandı. Hayır deme hakkı modern psikoloji/pedagojinin telkinleri ile ellerinden alındı annelerin. Dürtülerini erken yaşta kontrol etmeyi öğrenemeyen çocukların hiperaktivite tuzağına düştüğünü de ekledi psikolog. Büyüklerin yanında öyle oturulmaz telkiniyle aslında çocuğun dürtülerini kontrol etmeyi öğrendiğini ilave etti.
Alışveriş bağımlıları kendini geliştiremez, kendini sakinleştirecek rahatlatacak şeyleri keşfedemez, beyin sürekli alışveriş yap rahatla mesajını iletir. Psikolog, geleceğine yön verirken alışveriş yoksunluğu yaşamamak için maddiyatı ön plana koyacağından sağlıklı kararlar veremez, uzun ömürlü evlilik yapamaz diye özetlerken durumu; konu mankeni genç kız kendisine alışveriş bağımlısı teşhisi konmamış gibi söylenen hiçbir sözü üzerine alınmadı. İhtimal belli etmemeye çalıştığı stresi hangi alışveriş merkezinde atacağının planını yapıyordu.