Muhafazakâr muhalefetin benimsediği yeni dil neyin göstergesidir?

04:009/09/2019, Pazartesi
G: 9/09/2019, Pazartesi
Selçuk Türkyılmaz

Herhangi bir metni dikkatli okumaya alışmış fakat profesyonel eleştiri ile de alakası olmayan bir kişi dahi verilmek istenilen mesajı, metne hâkim düşünceyi kavrayabilir. Belki yazarı tam olarak konumlandırmak mümkün olmayabilir ama metni analiz etmek suretiyle yazarın düşünce dünyasını ve siyasî eğilimlerini ortaya çıkarabiliriz.Soğuk savaş döneminde CIA gibi gizli teşkilatların (haber alma örgütü) hem karşıt bloktan hem de blok içinde bulunan bağlı devletlerden devşirme yoluyla eleman topladığı

Herhangi bir metni dikkatli okumaya alışmış fakat profesyonel eleştiri ile de alakası olmayan bir kişi dahi verilmek istenilen mesajı, metne hâkim düşünceyi kavrayabilir. Belki yazarı tam olarak konumlandırmak mümkün olmayabilir ama metni analiz etmek suretiyle yazarın düşünce dünyasını ve siyasî eğilimlerini ortaya çıkarabiliriz.



Soğuk savaş döneminde CIA gibi gizli teşkilatların (haber alma örgütü) hem karşıt bloktan hem de blok içinde bulunan bağlı devletlerden devşirme yoluyla eleman topladığı basına sızmıştı. Konunun üzerine kimse gidemiyor. Çünkü bir insanın neredeyse bütün bir ömrünü vakfetmesi gerekecek ama çok az yol alınacak. Fakat büyük kriz dönemlerinde durum biraz farklılaşır. İstenilen her sonuca ulaştırmaz fakat yazar hakkında ana hatlarını belirleyecek şekilde bilgi var ise ve dönemler arasındaki farklar biliniyorsa metni analiz etmek çok daha önemli hâle gelebilir. Kişi, dil, söylenen ve durum arasında uyumsuzlukların fazla olduğu bir dönemde anlamı ortaya çıkarabilmek çok daha zorlu bir görevdir.

Sadece Türkiye için geçerli değildir, 15 Temmuz hangi ülkede yaşansa o ülke için önemli olurdu. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun doğrudan devamı olan tek ülke olduğu için özellikle önemlidir. Bağlı ülkelerden devşirme yöntemiyle birçok kişi ve grubun bağımlı hâle getirildiği artık bilinmeyen bir durum değil. Devşirilme ansiklopedik bir mesele olmaktan öteye geçmiyorsa ulaştığımız bu bilginin de günümüz açısından bir önemi yoktur. Hâlbuki kesintisiz bir sürecin içindeyiz ve Türkiye, emperyalist devletler karşısındaki konumunu değiştirdikçe bağımlılık ilişkisi içindeki kişiler de radikal değişimlere uğramaktadır. Bu durum, gruplar için de geçerlidir. Sağlıklı sonuçlar üretebilmek için bahsi geçen çift taraflı değişimleri görmek gerekiyor. İlgili olayları tespit ettiğimiz takdirde yaklaşık yüz yıllık bir tarihi 15 Temmuz süreciyle anlamlandırarak teorik bir şekilde izah edebiliriz.

FETÖ, büyük sistemin çok önemli bir parçasıydı. Türkiye, bu yapı ile 2011’e kadar örtük bir şekilde mücadele etmişti. Bu tarihten sonra açık mücadele başladı. Kesin tarihler vermek çok kolay değil ama 1980’lerin sonlarına doğru FETÖ’nün klasik bağımlı yapılar arasına dâhil edildiğini söyleyebiliriz. Birinci Körfez Savaşı ve 28 Şubat, bu örgütün güçlenmesine imkân tanıdı, zamanla bağımlı yapılar içinde en önemli konumu elde etti. Bu bir tesadüf değildir.

Gayr-i Müslimler, onların arasına dâhil edilmiş yerel unsurlar, okullar, aileler, kurumlar en nihayetinde de ideolojiler bağımlılık ilişkisinin sürdürülmesinde önemli bir rol oynamıştı. Sömürgecilik tarihinde din, ilk aşamada bir araç olarak kullanılmıştı fakat bunun İslamiyet için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Dinî düşünce alanındaki tahrifatla birlikte dindarlar arasındaki bağımlılık ilişkisi yadırganmaz bir hâl aldı. Bu tahrifat, 2011’den sonra FETÖ dilinin benimsenmesini kolaylaştırmıştır. Büyük sistemin farklı parçaları bünyesine dâhil ettiği anlaşılıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığı, tek adam, saray gibi kavramlar CHP tarafından kullanıldı. Masumiyet ve mağduriyet kavramlarını da FETÖ çevresi kullandı. Aynı çevrelerin ehliyet ve liyakat kavramlarını dolaşıma soktukları da bilinmektedir. Kullanılan kavramlara göre çevre ya da nüfuz alanı tespiti yapmak mümkündür. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de PKK terörüdür. Diyarbakır merkezli olarak gelişen, evlatları dağa kaçırılan veya çıkarılan anaların mücadelesi için sorunun merkezinde yer alan HDP’yi çözümün adresi olarak sunmak da belirli bir yaklaşıma işaret eder. Bu çevreleri de kullandıkları kavramlardan tanıyabiliriz. Fakat birbirinden ayrı olduğu bilinen üç ayrı çevrenin kavramları muhafazakâr bir kişide ya da mahfilde birleşiyorsa yeni bir durumdan bahsediyoruz demektir. Muhafazakâr muhalefet kavramını da bu gelişmeler ışığında anlamlandırmak gerekir.

CIA hakkında okuduklarımız da ansiklopedik bilgiler değildir. FETÖ’nün İngiltere ve İsrail hayranlığı pasaport tercihlerine kadar yansımıştı. Komplo teorilerinden hoşlanmayanları belli ölçülerde haklı bulabiliriz. Fakat bu, emperyalizmle mücadele ve bağımlılık ilişkisini teorik çerçeve içinde anlamlandırmamıza engel değildir. İstihbarat servislerinin aynı blokta yer alan bağlı ülkelerdeki faaliyetleri bugünümüzü aydınlatabilir. Yaşadığımız dönemin kişi, olay ve fikirlerini kişisel ilişkiler seviyesine indirgeyerek anlayamayız.

#FETÖ
#CIA
#HDP
#PKK
#15 Temmuz