EDISYON:

İsrail, ABD, İngiltere!… Hangisi daha ileride?

04:0029/07/2024, Pazartesi
G: 29/07/2024, Pazartesi
Selçuk Türkyılmaz

Roger Garaudy, İlahî Mesajlar Toprağı Filistin adlı kitabında Lloyd George’un 1936’da Palestine Royal Commission (Filistin Kraliyet Komisyonu) konuşmasından bir bölüm aktarır. Lloyd George’un konuşmasında geçen cümleler Birinci Dünya Savaşı’nın ve Siyonist İsrail’in ortaya çıkışını aydınlatacak niteliktedir. İngiltere başbakanlık koltuğunu işgal edenlerden birinin itirafı olduğu için bu cümleler üzerinde durmamız gerekir. Bunlar bugünkü ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa siyasîlerinin pozisyonlarını



Roger Garaudy, İlahî Mesajlar Toprağı Filistin adlı kitabında Lloyd George’un 1936’da Palestine Royal Commission (Filistin Kraliyet Komisyonu) konuşmasından bir bölüm aktarır. Lloyd George’un konuşmasında geçen cümleler Birinci Dünya Savaşı’nın ve Siyonist İsrail’in ortaya çıkışını aydınlatacak niteliktedir. İngiltere başbakanlık koltuğunu işgal edenlerden birinin itirafı olduğu için bu cümleler üzerinde durmamız gerekir. Bunlar bugünkü ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa siyasîlerinin pozisyonlarını da aydınlatacak türdendir. Lloyd George’un cümleleri şu şekildedir: “Siyonist yöneticiler bize, eğer Müttefikler kendilerine Filistin’de bir Millî Yahudi Yuvası’nın kurulmasına kolaylık sağlarlarsa, bütün dünyada Müttefiklerin davası için Yahudilerin heyecanlarını ve yardımlarını seferber etmek için ellerinden geleni yapacaklarını açıkça vaat ettiler... Sözlerini de tuttular.”

George’un itiraflarının şaşırtıcı bir tarafının olmadığını çoğu kimse takdir edecektir. İngiltere Birinci Dünya Savaşı’nda açıkça Yahudi sermayedarlara ve Yahudi Siyonistlere Filistin’i vaat etmiş, onlar da İngiltere’ye dünyanın her bir tarafında her açıdan destek vermişlerdir. Bu desteğin sermaye ile sınırlı olmadığı anlaşılıyor. Fakat herhâlde o dönemde Yahudi Siyonist sermayedarların “heyecanı ve yardımları” öne çıkmıştı. Ayrıca Yahudiler Doğu Avrupa’da ve dünyanın başka yerlerinde dağılmış bir şekilde yaşadıkları için birçok açıdan kullanıma müsaittiler. İngiltere’nin diğer Avrupa devletleriyle birlikte Doğu Avrupa topraklarında da gözü vardı. Bu da Yahudileri kullanışlı hâle getiriyordu. Üstelik Joseph Chamberlain ve Arthur Balfour gibi İngiltere’nin kolonyal yayılmacılık siyasetinde aktif görev almış meşhur politikacıları Balfour Deklerasyonu yayımlanmadan önce antisemit suçlamasına maruz kalacak kadar sivrilmiş kişilerdi. Lloyd George’un cümlelerinden Yahudi sermayedarlara ve Siyonistlere boyun eğdiler sonucunu çıkaramayız. Asıl belirleyici olan İngilizlerdi. Bu netameli durum bugün için de geçerli.

Amerikalılar İsrail Başbakanı Netenyahu’yu çılgınca alkışladıklarında Yahudiler karşısında boyun eğmiş olmadılar. Siyonist lobiyi ve Yahudi sermayesinin gücünü küçümsemek gibi bir yanlışa düşmemek lazım fakat diğer şekilde ABD ve İngiltere’de belirleyici olan derin yapılar ve bu yapıların seçkinleri gözden kaçıyor. İki yorum arasında büyük bir fark var. Dikkat edilirse ABD meclisindeki görüntülerin hemen akabinde İsrail Cumhurbaşkanı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından hararetle karşılandı. Onlar da Netenyahu gibi birini çılgınlar gibi alkışlayacaklarını göstermiş oldular. Böylelikle Yahudi sermayesini ve Siyonistleri kendilerine çekmeye çalıştılar. Eğer İngiltere, ABD ve Fransa’nın bu “saldırgan” tavrı normal zamanlarda sergilenseydi bugünkü kadar anlamlı olmayabilirdi fakat bugün “neden” sorusu mutlaka cevaplanmalıdır.

İngiltere, ABD ve Fransa geçmişte kalan yayılmacı dönemlerin itibarına yeniden kavuşmak istiyor. Bu sebeple de İsrail’i katliamlar bakımından kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Siyonist Yahudiler de zaten kışkırtılmak için hazır beklemekteydi. Bilerek ve isteyerek Filistin’de büyük bir katliam yapıyorlar. Filistin’den bütün dünyaya yayılan canlı görüntüler, insanlığa ibret olması için Kur’an’da anlatılan ve tüyleri diken diken eden geçmiş dönemlerin acı hikâyelerini andırmaktadır. Bunlar en azından Müslümanların hafızasından bin yıl silinmeyecektir. Bunu Anglosaksonlar da biliyor. Bu sebeple Filistin’de sergiledikleri vahşeti ikiyüzlülük olarak tanımlamak anlamlı değil. Bebek katili gibi suçlamalara aldırış etmedikleri de çok açık. Çünkü onlar açıkça geçmiş dönemlerde elde ettikleri hâkim pozisyona yeniden dönmek istiyorlar. Siyonist Yahudileri kışkırtmalarının asıl gerekçesi budur. İsrail’i kendi devletleri olarak görüyorlar.

Şaşkınlık ve hayretler içinde kalanlar Amerika, İngiltere ve Fransa’ya iman edenlerdir. İmanlarının karşılığını bulamadıkları için büyük bir üzüntü yaşıyor olabilirler. Bunların dışında Batı’ya imanında herhangi bir şüphe oluşmayanlar da ciddî bir yekûn teşkil ediyor. Bu ikincilerin Batı’ya ve Anglosaksonlara imanında herhangi bir sarsılma gözükmüyor. Bu cenahın daha da ileri gideceğine hiç şüphe yok. Yaklaşmakta olan büyük savaşta lejyoner olarak görev alacakları çok açık.

Filistin, Müslümanların toprağıdır. Bugün Filistinliler bu toprak uğrunda canlarını kitleler hâlinde feda ediyor.

Elbette bunun bir karşılığı olacaktır.

#Filistin
#ABD
#İsrail
#İngiltere
#Selçuk Türkyılmaz

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.