Beşiktaş''ın 3 gün sonra Bursaspor ile maçı var. O maçtan 4 gün sonra da yani 11 Mayıs''ta Kupa Finali''ni Büyükşehir Belediye ile oynayacak. Kupa şampiyonluğu bu sezona önemli bir merhem olacak. Ancak asıl, gelecek sezonun önünü açacak. Kupa kazanılırsa ne gibi kazanımların elde edileceğine şöyle madde madde bir bakalım:
1- 1 milyon 600 bin dolar kasa getirisi
2- Gelecek sezon kombine satışlarında artış
3- Transferde, futbolcu için önemli bir tercih nedeni
4- Eldeki ünlü yabancıların takımda kalmaları ve gönülden oynamaları için ciddi bir faktör
5- Camianın kupa ile moral bulması, çatlak seslerin kesilmesi
Final Beşiktaş için gerçekten anormal önemli. Tek maç kaderi belirleyecek. Tayfur hocaya final öncesindeki Bursaspor maçını sordum. "Rotasyona gideceğim" dedi. Doğru çok doğru. Quaresma''yı, Guti''yi, Rüştü''yü ve birkaç oyuncusunu daha Bursaspor karşısında oynatmayacakmış. Haklı olarak kırmızı karttan, sakatlıktan korkuyor.
Futbol trilyonluk bir endüstri. Bu endüstride çıkarlarını düşünmek zorundasın. Şu ortamda hiç kimsenin Tayfur hocaya, "Vay neden Bursa karşısına eksik kadro ile çıktın?" demeye hakkı yok. Önce can sonra canan. Günümüzde Don Kişot''luk yok. Şimdi akıllı olma zamanı.
Her pazartesi akşamı 21.00''de Erhan Köknar, Osman Tanburacı ve Selçuk Yula ile Beyaz TV''deyiz. Geçen haftaki programımızda Fenerbahçe ve Trabzonspor''dan hangisi şampiyon olursa olsun, şampiyonluk analarının ak sütü kadar helal olduğunu savunmuştum. Aman efendim tepki bombardımanına uğradım. İşin ilginç yanı Beşiktaşlılar, Galatasaraylılar, Fenerbahçeliler, Trabzonsporlular hepsi birden saldırdılar. Herkes bir diğerini suçladı.
Galatasaray ve Beşiktaş, kendilerinin yarışta olmadığını bu nedenle de meydanın boş kaldığını belirterek, özellikle Fenerbahçe''nin şu anda ki konumunu küçümsediler. Fenerbahçe ve Trabzonspor da hakem yanlışlarının skorları belirlediğini ileri sürerek birbirlerini hedef gösterdiler. Bitmek bilmeyen bu karşılıklı saldırılardan bıktım artık.
Önce Beşiktaşlılara ve Galatasaraylılara seslenmek istiyorum… Beyler, puan cetvelinden bu denli mi habersizsiniz. Gönül verdiğiniz takımlarınızdan Beşiktaş 26, Galatasaray ise tam 36 puan Fenerbahçe ve Trabzonspor''un gerisinde. Ayıp yahu! Aynaya bakmak hiç mi aklınıza gelmez! Kesin sesinizi, oturun oturduğunuz yerde.
Şimdi gelelim Fenerbahçe ve Trabzonspor''a… Her iki taraf yaylım ateşinde. Suçlama üstüne suçlama. Komplo teorileri havada uçuşuyor. Başkanlar, yöneticiler, teknik direktörler hiç durmandan konuşuyorlar. Amaç, hakemleri biraz daha etki altına almak, biraz daha boğmak.
Bu arada Aykut hoca da az değil. Yere bakan yürek yakan cinsinden. Bir fitil atıyor ortaya, sonra çekiliyor kenara. Büyükşehir Belediye maçından sonraki "Biz yapabildiğimiz kadarıyla yapıyoruz. Ancak başka etkenler de olabiliyor" lafı pek çok mesaj taşıyor. Hocam hiç değilse sen girme bu işlerin içine. Şunun şurasında 3 hafta kaldı. Biraz da susmayı denesek nasıl olur acaba.
Bülent Ünder, Trabzonspor maçından sonra Pino için "Tamam artık sildim" gibilerinden laflar etti. Manisa ve Kayseri maçlarında kadroya almadı. Ve sonra, Beşiktaş maçında bir de baktık ki Pino yine kadroda.
Ne demiş Atalarımız; "Büyük lokma ye, büyük konuşma." Konuşmadan önce uzun uzun düşünecek ve "Acaba sözümü sonuna dek uygulatabilir miyim?" diyeceksin. Belli ki yönetim, sevgili Bülent hocamıza "Çark et" dedi. Hoş olmadı. Bülent hoca Pino''ya dişini geçiremedi, ofsayta düştü.
Davullar çalsın, kongre yapılıyor!
Duyduk duymadık demeyin. Bitti, gerçekten bitti. Mahmkeme tedbir kararını kaldırdı. Seçim kongresinin önü açıldı. Tüm G.Saraylıların, tüm sporseverlerin gözü aydın olsun. Kaos mağlup oldu. Adaletin kılıcı son sözü söyledi. Davullar çalsın. 40 gün 40 gece bayram ilan adilsin!
E h biraz da ironi yapalım yani. Ne bu ya günlerdir G.Saray ile yattık, G.Saray ile kalktık. G.Saray''ın tam göbeğinde olanlar bile ne olacağını tahmin edemiyordu. Belirsizliğe karşı son hızla gidiliyordu. Kavga,, gürültü, tartışma bitmek bilmiyordu. G.Saraylılar gırtlak gırtlağa durumdaydı. Ve de futbol takımı ağır yaralıyken. Büyük onarıma ihtiyacı varken transfer dönemi burunlarının dibindeyken.
Peki be kardeşim. Daha önce yapılan "Seçime gidelim" çağrısına kulak verilse ve bu süreç yumuşak geçilseydi çok çok iyi olmazmıydı. Durmadan sözü edilen o G.Saray nezaketi bunu gerektirmezmiydi? Akacak kan damarda durmazmış. Demek ki bunlar yaşanacakmış.
Oyundan alınan öfkeleniyor. 2 hafta önce Fernandes havalandı, Tayfur Havutçu''nun "Gel kenara" komutuna tavır koydu. Yaylanarak dışarı çıktı. Daha sonra yanlışını idrak etti, özür diledi. Tayfur hoca da bunu anlayışla karşıladı. Ufak sevimsizlik büyümeden kapatıldı.
Galatasaray maçında oyundan alınan Guti de aynen Fernandes gibi havalanarak soyunma odasının yollunu tuttu. Sonrasında da maçın bitmesini beklemeden stadı terk etti. Tayfur hoca ile görüştüm, Guti, hocasına "Hareketlerimde bir neden aramayın. Duşumu aldım ve evime gittim. Durum bu kadar basit" demiş. Guti maçın sonunu beklese, arkadaşları ile kuçaklaşıp daha sonra stadı terk etse elbette iyi olurdu. Ancak "Vay neden hemen gittin" diye de Guti''nin pasaportu elline verilecek değil herhalde. Futbolcuyu kaybetmek kolay kazanmak zordur. Futbolcu çocuk gibidir, inanılmaz duygusaldır. Zaman zaman duygularının esiri olur. Anlık reflekslerine engel olamaz. Guti yılların adamı, deneyimli. Ancak o da futbolcu o da duygusal.
Bu tür davranışların önü elbette alınmalı. Tekrarına izin verilmemeli ancak oldu diye de hemen kafa koparılmamalı. Öfke ile kalkan zararla oturur. Zarar da öyle kuruşlar değil milyon Euro''lar. Nihat''ta da aynı durum söz konusu. Oturup, karşılıklı konuşup, anlaşıp ne kadar az milyon Euro kaybedileceğinin hesabı yapılmalı. Nihat gitmek istediğini söylüyor. Bence de en doğrusu bu. Ne yazık ki Nihat, geldiğinden beri Beşiktaş''a hiçbir şey vermedi. Çok yıprandı. Nihat''ın gitmesi iki taraf için de en iyi çözüm.
Bu hafta hakem hatasından faydalanan takım Trabzonspor oldu. 22. Dakikada Dany''nin kırmızısı doğru ama pozisyon ceza alanı dışında yani penaltı değil.
49. dakikada Glowacki''nin, Okan''ı yere indirmesi net bir kırmızı. Cüneyt Çakır''ın ''sarı'' kararı çok şaşırtıcı. Çakır gibi deneyimli bir hakemin böylesine büyük 2 hata yapmasına hayret etmemek elde değil.
24. haftadan bu yana Fenerbahçe ve Trabzonspor''un maçlarını mercek altına alıyorum. 31. Haftada Trabzonspor, Fenerbahçe''yi solladı. Hakem yanlışıyla avantaj sağlayan takım olarak 3-2 öne geçti.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.