Romanya karşısında 40 gün 40 gece oynasak gol atamayacak görüntüdeydik. Ama Abdullah Avcı çıktı, zeminden şikayet ederek komik bahaneler üretti. Futbol mentalitemiz bu olursa Macaristan''ı da yenemeyiz.Milli Takım koltuğu, eleştiri getirenleri bombalama yeri değildir. Abdullah Avcı"nın kulağı hep dışarıda. Kim nasıl bir yorum yaptı? Kim, neden suçladı? İşi gücü bunları takip etmek ve bunlara kendince gereken dersi(!) vermek. Gurup maçları başladığından bu yana hep böyle.Maşallah(!) çene makineli
Milli Takım koltuğu, eleştiri getirenleri bombalama yeri değildir. Abdullah Avcı"nın kulağı hep dışarıda. Kim nasıl bir yorum yaptı? Kim, neden suçladı? İşi gücü bunları takip etmek ve bunlara kendince gereken dersi(!) vermek. Gurup maçları başladığından bu yana hep böyle.
Maşallah(!) çene makineli gibi. Trabzon tarafının, "Neden Onur Kıvrak yok, neden Trabzon"dan tek oyuncu alınmadı?" serzenişine hemen yanıtı yapıştırdı: "Oyuncularınızı elinizden kaçırmasaydınız. Benim suçum değil."
Hocamıza dokunan yandı. Tokadı hemen atıyor. Maşallah bu yönde pek becerikli! Peki sevgili Avcı, canını sıkanlara biraz da sahada tokat atsan acaba nasıl olur? Daha üçüncü maçımızda iş bizim kontrolümüzden tamamen çıktı. Şimdi rakiplerimizin peş peşe puanlar kaybetmelerini bekleyeceğiz. Sayın Avcı ne dersiniz bu acıklı duruma?
Hollanda ve Romanya"dan altışar, Macaristan"dan üç puan gerideyiz. Bıraktık puanı, oyun olarak rezaletiz.
Romanya karşısında 40 gün 40 gece oynasak gol atamayacak görüntüdeydik. Ve siz maçtan sonra kalktınız, "Maçın başında duran toptan Semih ile golü atsaydık, oyunun seyri değişirdi" şeklinde bir demeç verdiniz. Fazla komik kaçmadı mı hocam? Yetmedi zemini mazeret olarak ileri sürdünüz. O zemin oyun bozmaya çalışan takımlar için avantajmış. Madem zemin kötüydü neden Kadıköy"de oynadınız? Yoksa siz, oynayacağınız stadı şöyle bir gelip kontrol etmez misiniz?
Mazeretler karın doyurmaz. Herkes gülüp geçer. Hamit, "Rakip mi çok iyi oynadı, yoksa biz mi çok kötüydük bilemiyorum" açıklamasıyla gerçeği ortaya koydu. Biz, çok ama çok kötüydük. Takımımızın parasal değeri 10 ise Romanya"nın en fazla 3"dür. Ancak futbol paradan çok, yürek işidir, inanç işidir.
Mücadeleyi adam gibi yapmazsanız ve yüreğiniz teklerse tepetaklak olursunuz. O yüreği takıma enjekte edecek olan, takımın teknik patronudur. Rumenler 10 kişiyle savunmada, biz geriye mehter marşıyla dönüyoruz. Adamlar her topa saldırıyor biz yerimizde demir atmış bekliyoruz.
Büyüklük kompleksi takımın dört bir yanını sarmış. Teknik direktörler bu gibi durumlarda devreye girer ve tehlikeyi ortadan kaldırır. Avcı maç öncesinde oyuncularının konsantrasyonunu üst noktalara çıkaramamış, onlara maçın önemini anlatamamış. Maçlar, çok önceden kafalarda kazanılır.
Topla fazla oynamak büyük maharet değildir. Önemli olan topu iyi kullanmak ve saha içinde birlikteliği sağlamaktır. Beraber düşünmek, beraber hareket etmek futbolun ana kuralıdır. Romanya mütevazi kadrosuyla kafamıza vura vura bunu bize gösterdi.
İki gün sonra Macaristan ile oynayacağız. Futbol mantalitemiz bu olursa, değil Macaristan"ı gurubumuzdaki en zayıf halka Andorra"yı bile yenemeyiz. "Ahmet oynamış, Mehmet oynamamış. Ali neden değişmemiş? Hüseyin neden sonradan oyuna girmemiş?" gibi detaylar hiç umurumuzda değil. Şimdi tek bir gerçekle karşı karşıyayız, bundan sonra hep kazanmak zorundayız.
Macaristan karşısında puan kaybettiğimiz anda 2014 Dünya Kupası Finali bizim için tamamen hayal olur. Aslında şu anda da bu şansımızı büyük ölçüde yitirdiğimizi düşünüyorum. Karamsar biri değilim, ancak tablo hiç iç açıcı değil.
Treni yakalamak çok güç. Final bize epeyce uzak. 3 maçın sonunda geldiğimiz nokta ürkütücü. Gözde fazla büyütülmeyecek bir Hollanda ve eti budu belli Romanya karşısında daha yarışın başında böylesine geriye düşmek son derece üzücü. Artık kaybın telafisi yok.