Yallah Arabistan’a

Suudi Arabistan son yıllarda üzerindeki “kötü” imajı yıkmak için elinden geleni yapıyor. Bunu yaparken de bir strateji güdüyor. Ülkesinin şeriatla yönetilen 3. dünya devleti olduğu imajından kurtar-mak. Bu uğurda hareket ederken de hiç bir tabusu yok.

Doha, Abu Dabi, Sharjah ve Dubai’yle beraber bölgenin en önemli çağdaş sanat üssü olmak için milyonlarca dolarlık sergiler düzenliyor, müzeler kuruyor, çölün ortasında, çölün de cazibesinin kullanarak, yeni merkezler oluşturuyor.

90lar boyunca dindarlara sürekli olarak yönlendirilen, söylenen “Yallah Arabistan”a sözünün artık bir karşılığı yok. Kamusal alanda özellikle başörtüsüyle alakalı tartışmalı bir konu olduğunda, çok şükür artık böyle bir sorunumuz yok, laikçiler hemen “Yallah Arabistan’a” derdi.

Geçtiğimiz yıl Süper Kupa Final maçı nedeniyle Arabistan’a tekrar ülkemiz gündemine geldi. İddialara göre takımlar Atatürk’ün bir sözünü taşıyan pankartla sahaya çıkmak istedi. Suudiler de buna izin vermedi. Sonrasında ise Şanlıurfa’da oynanan maçın neticesinde Semiha Yankı’nın “Seninle Bir Dakika” şarkısı tekrar gündeme geldi.

Bu olay neticesinde “megastar Tarkan” “Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerimize bu kararlarından ve dik duruşlarından dolayı teşekkür ederim. Atamıza sahip çıkmanız çok değerli. Ne mutlu Türk’üm diyene. Yurtta sulh, cihanda sulh.” yazmıştı sosyal medya hesabında. Kendisi mi bunu yazma ihtiyacı hissetti yoksa menajeri mi yönlendirdi bilmiyorum. Ama Disney+ platformunda gelen tepkiler üzerine Atatürk’le alakalı bir yapım gösterilemeyince megastardan ses çıkmadığını biliyorum. Ne olur ne olmaz platformla ters düşmeyelim daha sonra oraya iş yapamayız diye düşünmüş olabilir şarkıcı ve/veya menajeri.

Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da Joy Awards 2025 gönül gecesinde bir çok Türk ünlüsü boy gösterdi. Afra Saraçoğlu, Tuba Büyüküstün, Burak Özçivit, Fahriye Evcen ve Hande Erçel gibi oyuncularla beraber Atatürk’ü tişörtü giymeyi unutan Tarkan da vardı.

Bunların hiçbiri için Atatürk çok önemli değil. Atatürk’ün ne dediği önemli değil. Bu sadece onlar için bir kalkan. Bu ülkede Atatürk’e benzemekle geçimini sağlayan, yolda onu gören insanların ricacı olduğu bir durumdan bahsediyoruz.

Görünen o ki birileri bu ülkede Atatürk’ü düzenli bir şekilde sömürmeye devam edecek, diğerleri için söyleyebileceğimiz tek bir şey var “Yallah Arabistan’a”

Melek Zeynep Bulut’un son eseri Duo Paris’te düzenlenen Créateurs Design Awards ödül töreninde  “Sanat ve Tasarım Kürasyonunda Mükemmelliyet” ödülü kazandı. Aynı törende Andree Putman Yaşam Boyu Başarı Ödülü; mimarinin sınırlarını yeniden tanımlayan Lord Norman Foster’ın, Le Prix Charlotte Perriand Ödülü; minimalist ve şiirsel yaklaşımlarıyla tanınan ünlü Japon mimarlık ikilisi SANAA’dan Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa’nın oldu. Kendisini bir kez daha tebrik ederim. Umarım yakın zamanda bu eseri Türkiye’de de görebiliriz.

Son yazımı “Şimdiye kadar Türkiye’de hiç David Lynch sergisi düzenlenmedi. Belki vefatı vesilesiyle sanat kurumları sanatçının resimlerini sergilemeyi düşünür.” Cümleleriyle bitirmiştim. Halbuki “bildiğim kadarıyla” deseydim daha uygun olurmuş. Sosyal medya platformu X’ten bana ulaşan Sinan Semerci, 2010 yılında artane’de David Lynch’in baskı resimlerinden oluşan bir sergi düzenlendiğini öğrendim. Düzeltir okurlarımdan özür dilerim. Sinan Semerci’ye de nazik hatırlatması için teşekkürlerimi sunarım.