EDISYON:

Sanat dünyasında ayrımcılık

04:0018/08/2024, Pazar
G: 18/08/2024, Pazar
Samed Karagöz

Türkiye’de sanat dünyasında, plastik ve görsel sanatlarda, adı konulmamış klikler var. Bu klikler zaman zaman birbiriyle çatışsa da bazen de işbirliği içinde etkinlikler düzenler. Dışarıdan bakıldığında anlaşıl(a)mayan bu kliklerin varlığı esasında son derece olağandır. Şöyle ki: Eğer bir sergi veya bienal veya bir etkinlik düzenliyorsanız burada yer alacak küratörün ve dolayısıyla küratörün sizin sanat anlayışınıza yakın olmasını beklersiniz. Sizin sanat anlayışınıza yakın bir küratör ve/veya sanatçılarla

Türkiye’de sanat dünyasında, plastik ve görsel sanatlarda, adı konulmamış klikler var. Bu klikler zaman zaman birbiriyle çatışsa da bazen de işbirliği içinde etkinlikler düzenler. Dışarıdan bakıldığında anlaşıl(a)mayan bu kliklerin varlığı esasında son derece olağandır. Şöyle ki: Eğer bir sergi veya bienal veya bir etkinlik düzenliyorsanız burada yer alacak küratörün ve dolayısıyla küratörün sizin sanat anlayışınıza yakın olmasını beklersiniz. Sizin sanat anlayışınıza yakın bir küratör ve/veya sanatçılarla çalışmayacaksanız zaten bu sergiyi/bienali/etkinliği düzenlemezsiniz. Bunun da istisnası mevcut tabi ki. Bazı kişi ve kurumlar bir sergiyi, etkinliği yapmış olmak için yapabiliyorlar. Kendilerince haklı nedenleri olabilir. Ama bunun sürdürülebilir olmadığını gönül rahatlığıyla söylemek mümkün. (Burada bir parantez açarak kişisel kavgaların, kıskançlıkların da bu ayrımcılıkta ve görmezden gelmeden etkin olduğunu söyleyebilirim. Son olarak Paris’teki olimpiyatlar vesilesiyle açılan ve çok konuşulan İstanbul Evi’nde açılan Yolu Paris’le Kesişen Türk Sanatçılar” başlıklı sergide halen Paris’te yaşayan Utku Varlık’ın yer almaması buna örnektir)

Bugün Türkiye sanat dünyasına baktığımızda rahatlıkla bazı ayrımcılıkları görebiliriz. Öncelikle sanat dünyamızda kadınların egemen olduğunu söylemek mümkün. Hem üretim hem de yönetim anlamında kadınlar sanatta son derece baskın. Bahsettiğim başka türlü bir ayrımcılık.

Türkiye’de bir dönem Kürt sanatçılar görmezden geliniyordu. Çağdaş sanat dünyasında da böyleydi, diğer alanlarda da. Bugün böyle bir problemden bahsetmek mümkün değil. Her türlü Kürt sanatçının eserini sergilerde, müzelerde görmek mümkün. Kürt kimliğine olan baskılar artık yok. Bugünse dindar kimliğiyle bilinen sanatçılar görmezden geliniyor. Bunun temelinde bu sanatçıların “iktidar”ı desteklediklerine dair önyargı var. Bugün ayrıca mülteci konumunda olan Türk vatandaşı olsun veya olmasın sanatçılara karşı bir önyargı var. Eğer Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir sanatçıysanız sanat dünyasına kabul görmeniz neredeyse mümkün değil. Bir kesim Suriyeli olmayı hakaret kabul ederken başka bir kesim ise sanatın gerekliliği konusunda hala yeterince etkin adımları atabilmiş değil. Türkiye’nin önde gelen entelektüellerinden biri, ki ailesi 1943 yılında ülkesini bırakıp kaçmış ve 1947 yılında kendisi bir mülteci kampında dünyaya gelmiştir, “Kendi memleketini savunmayan bir kitleyi ben neden vatandaş kitlesi yapayım, burası çok günlük güneşlik bir yer de değil” gibi cahilce ve bilinçli bir kötülükle bir açıklama yapabiliyor. Entelektüel denildiğinde sokaktaki insanın aklına ilk gelen figürlerden birinin bu şekilde açıklama yapmasının tamamen bilinçli olduğunu düşüyorum. Türkiye’de, özellikle Suriyelilere karşı, adı konulmamış ırkçı bir yaklaşım söz konusu. Ve Türkiye’yi Kürt kimliğiyle yıllarca oyalamış olan hegemon güçler bu kez de Suriyeliler üzerinden planlar yapıyorlar. Bu planları bozmanın yollarından birini de sanat üzerinden olduğunu düşünüyorum.


D. Mehmet Doğan’ın Ardından

Yazarlar Birliği’nin kurucusu, sözlük yazarı Mehmet Doğan geçtiğimiz günlerde vefat etti. Bir kişinin tek başına bir sözlük hazırlamasını çok ama çok büyük bir emeğin ürünüdür. Bir derdi, bir davası olmayan bir kişinin bu kadar büyük bir yükün altına girmesi ve başarılı olmasının mümkünatı yoktur. Batılılaşma İhaneti gibi önemli eserleri olmasa bile sadece bu sözlüğü hazırladığı için Mehmet Doğan’ı ne kadar şükranla ansak azdır. Tam bir adanmışlık örneği olarak bir hayat sürdü Mehmet Doğan. Mekanı cennet olsun.

#sanat
#Türkiye
#görsel

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.