Kalabalıkta yalnız mıyız?

04:0025/12/2024, Çarşamba
G: 25/12/2024, Çarşamba
Samed Karagöz

Türk Dil Kurumu (TDK), Ankara Üniversitesi İletişim ve Uygulama Merkezi (İLAUM)la yaptığı işbirliğiyle yılın kelimesini seçti. 2024 yılı için oylamaya değer 7 kelime/kavram söz konusuydu. “Kalabalık yalnızlık”, “merhamet”, “yabancılaşma”, “algoritma”, “yozlaşma”, “yapay zekâ”, “dijital yorgunluk” Böylelikle yıllardır İngilizce’nin en önemli kaynağı olan Oxford Sözlüğü’nün yapmış olduğu yılın kelimesi uygulaması Türkçe için TDK tarafından gerçekleşmiş oldu. Yapılan oylama neticesinde “kalabalık yalnızlık”


Türk Dil Kurumu (TDK), Ankara Üniversitesi İletişim ve Uygulama Merkezi (İLAUM)la yaptığı işbirliğiyle yılın kelimesini seçti. 2024 yılı için oylamaya değer 7 kelime/kavram söz konusuydu.

“Kalabalık yalnızlık”, “merhamet”, “yabancılaşma”, “algoritma”, “yozlaşma”, “yapay zekâ”, “dijital yorgunluk”

Böylelikle yıllardır İngilizce’nin en önemli kaynağı olan Oxford Sözlüğü’nün yapmış olduğu yılın kelimesi uygulaması Türkçe için TDK tarafından gerçekleşmiş oldu.

Yapılan oylama neticesinde “kalabalık yalnızlık” yılın kavramı seçildi. TDK tarafından yapılan açıklamada bunun gerekçesi şu sözlerle duyuruldu:

2024 yılında, insanların kalabalıklar içinde yalnız hissettiklerini gösteren araştırmaların sayısında artış olduğu görülmektedir. Birbirlerinin zıddı gibi duran, teklik ifade eden ‘yalnızlık’ ile çokluk ifade eden ‘kalabalık’ aynı anda var olabilmektedir. Sosyolojik, psikolojik, iletişimsel gerekçelerle açıklanabilen bu durum, bireylerin gündelik yaşamlarında, kurdukları ilişki biçimlerinde kendisini göstermektedir.

Araştırmalar, sosyal medya ve dijital teknolojilerin kullanımının artmasıyla insanların kendilerini daha yalnız hissetmeye başladıklarını göstermektedir. Sosyal medya ortamında takipçi, beğeni sayılarının önem kazanması, sözde ‘kalabalık’ bir ortam oluşturulması yalnızlık hissine çözüm gibi algılansa da yalnızlık hissini artıran bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Dijital dünyanın gelip geçici ilişkiler önermesi, yalnızlık hissini derinleştirmektedir.

Diğer yandan hayatın giderek artan hızı, artan insan hareketliliğiyle birlikte toplumsal bağların zayıflamasıyla bağ kurmakta zorlanan bireyler, kendilerini kalabalıklar içinde yalnız hissetmektedirler. Bireyin çevresinde insan sayısının fazla olması, kendisinin yalnızlık hissetmediği anlamına gelmemektedir. Aynı ev içinde aile bireylerinin olması, aynı yemek masasında yalnız hissetmeyi engellememektedir.”

TDK’nın Türkçe’yi ve dili bu şekilde gündeme getirmiş olması benim açımdan son derece sevindirici bir husus. Çünkü insan, diline hakim olduğu kadar düşüncesini ve hissiyatını geliştirebilir. Aklı başında herkes için de bu son derece gerekli bir husus. Öğrendiğimiz yeni bir kelime, terim veya kavram ufkumuzu geliştirebilir. TDK’nın bir devlet kurumu olmasının zaman zaman handikapları olabiliyor. Normal şartlarda dil yaşayan bir varlıktır. Dile yeni kelimeler her zaman eklemlenir. Bazı kelimeler ise zaman içinde kullanımdan tamamen kalkabilir. Sözlükbilimi bunları tespit etmektir lakin TDK, özellikle sözlük kurulu, bunu yaparken bazı görünmez duvarlara toslayabildiğini Türkçe Sözlüğün 12. baskısında şahit olduk. Kamuoyu baskısıyla bazı kelimeler çıkartılırken bazıları da giremedi.

Yılın kelimesine/kavramına dönersek şahsen ben kendimi bildim bileli kalabalıklar içinde yalnız hissediyorum. Sekülerler arasında muhafazakar, muhafazakarlar arasında ise fazla liberal kaldığımı hissediyorum. Yorum ve ilgi farkı bunun merkezinde yer alıyor tabii ki. Sanatla hele ki çağdaş sanatla yakında ve profesyonelce uğraşıp aynı zamanda da dindar olma/kalma çabasında bulunmak sekülerlerin de dindarların da pek anlayamadıkları, anlamalandıramadıkları bir husus olduğunu yıllar içinde gözlemleme şansım oldu. Seçilen kavram tam olarak benim durumumu anlatmasa da toplumda çok yaygın olarak karşılaştığımız durumun yılın kelimesi/kavramı seçilmiş olmasını “yalnızlık”ın başka bir yönünü ele aldığı için memnuniyetle karşıladım.

#Aktüel
#Toplum
#Samed Karagöz