Zira…
Geçen gün bir TV kanalında, “
” sorusunu güçlü bir şekilde dile getirdikten sonra, “
” dedi.
Diyeceksiniz ki, bunun ABD Büyükelçisi'yle ne alakası var?
Olmaz olur mu?
'ün serbest bırakılmasının (Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle, hakimin önüne giden dosyasının içinin boşaltılmasının) üzerinden iki ayı aşkın süre geçti.
Soru şudur:
ana muhalefet partisi lideri olarak, kim bu Adil Öksüz, neden serbest bırakıldı sorusunu sormak için neden bunca zaman bekledi?
Bilgim var ama belgem yok, ne demek?
Ona bakarsanız benim de bilgim var. Aha da söylüyorum: Adil Öksüz kaçmadı, devletin elinde.
Nerden mi biliyorum?
Sağda solda konuşuluyor (üfürülüyor mu deseydim) da ondan.
Kuvvetle muhtemel,
nun dilinin altındaki bakla da bundan ibaret. Fakat belgesi olmadığı için şimdilik konuşmuyor.
Hey kurban olduğum Allah, bilmeyen de elinde belge olmayınca konuşmadığını sanır.
Vaktiyle, “
” İsviçre bankalarında hesabı var, şeklindeki iddiası üzerine, “
” karşılığını alınca ne yaptı biliyor musunuz?
Yok hayır, “
” diyerek kapı gibi bir belge göstermedi.
Bambaşka bir şey yaptı: Bizzat kendisi belge istedi.
Nasıl mı?
Şöyle dedi: “
”
Şimdi kalkmış elimde belge olmadığı için söyleyemem, diyor.
'nün kurguladığı tapeleri
kürsüsünden bülbül gibi okurken bunlar belge mi yoksa gayrimeşru yollardan edinilen psikolojik harp malzemeleri mi, diye hiç sorgulamamıştı.
Demek ki…
İşine geldi mi İsviçre bankaları muhabbetinde olduğu gibi iftira atmak için belgeye hiç ihtiyaç duymuyor, sıkışınca da kendi iddiasının belgesini iftira attıklarından isteyebiliyor.
İşine geldi mi belgesiz konuşmuyor, fakat, işine gelmedi mi de belgeyi gözüne soksanız (17-25 Aralık 2013'ten sonra hepten karaya vuran FETÖ'yü görmediği gibi) görmek istemiyor.
En tuhafı da, işine gelmedi mi kendi belgesini bile hatırlamıyor.
'ın “olay görüntülerini” içeren videonun kendisine getirilip izlettirildiğini söylemişti. Savcılık, kim tarafından ve ne zaman kendisine izlettirildiğini sorunca da, “
” demişti.
Belgesiz konuşmuyormuş!
İşine gelsin, “
” demezse ben bir şey bilmiyrom.
Kripto
adı lazım değil yavru bir gazetesi var. Bu gazetenin yazarlarından
adlı şahıs, “
” başlıklı dünkü yazısında şöyle dedi: “
”
Hep diyorum ya, logolarında “
”nın gözleri var, ama, her daim müstevlilerin gözlerine bakıyorlar.
Şayet kendi logolarına adam gibi baksalardı
'e neden “
” denildiğini anlarlardı. (Merhum Attila İlhan da hep “Gazi” diye terennüm ederdi.)
Zaten anlasalardı, “
” kavramını öyle dolaştırıp da yabancılaştırmaya çalışmazlardı. (Şu Can Ataklı insanına bakar mısınız; biraz daha kaptırsa, “Gaza, yani, irtica” diyecekti.)
“
” edene “
” denir, bu kadar yalındır bu.
'in Kuvâyi Milliye Destanı'nda
“
” dediği Antepliler de Fransızlara karşı “gaza” ettikleri için 8 Şubat 1921'de “
” unvanını aldılar.
Behey “
”
“Gaza” kavramını yabancılaştırma gayretinin ardından FETÖ'nün şirketlerinin ve malvarlığının muhafızlığına soyunduğunun anlaşılmadığını mı sanıyorsun? (Tuhaftır; Kılıçdaroğlu da son günlerde, FETÖ medyasının muhafızlığına soyundu. Kimin gözlerine bakıyorlar dersiniz?)
Gaza vatan savunmasıdır; 15 Temmuz'da bu millet, işgale karşı vatanını savunmuş, ölenler şehit, yaralananlar gazi olmuştur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.