kim mi?
“
”nın köşe yazarı; efkarı umumiye onu “
” olarak bilirdi.
Halen
'den tutuklu ama geçenlerde “
”ndan yararlanmak istedi.
Lakin,
kardeşimin demesine bakacak olursak, “
” konusunda korkunç bir “vukuatı” var.
Zira, yazdığı kitabı (Kur'ân'da Temel Kavramlar) bile inkar etmişti. Yine,
öncesi,
'in “masun” yani, hatadan münezzeh olduğuna dair Kur'ân'dan (hâşâ) delil getirmişti.
Şimdi “pişman” olmuş, Gülen'den “
” kıvamında söz ediyor.
Demek ki, şartlar müsait olduğunda “pişmanlıktan” da pişman olmaya gayet müsait kişiliği var.
Zaten onun için “pişmanım” demek yetmiyor ya; “
” deniliyor.
“
” demek yetseydi,
, “
” şeklindeki ifadeleri de yeterdi.
Gelgelelim, samimi bir şekilde pişman olmak, domuzuna kulağının üzerine yatmaktan bin kat yeğdir.
Mücrimin pişman / nadim olmasını sadece “örgütler” istemez. Bunun için de hem tehdit ederler, hem de “itirafçı” diye itibarsızlaştırmaya çalışırlar.
söz konusu “ifşaatında,”
'le nasıl tanıştığından
'in ABD'ye nasıl gittiğine kadar anlatmış.
Diyor ki: “
”
Çok tuhaf tabii…
'in istihbaratta ve orduda o kadar adamı var ama darbe olacağı haberini
'ndan almış. Neyse, geçelim…
'da bizzat tanıklık ettiği bir olaydan hareketle de
'nün “
” şöyle açıklamış: “
”
'in A takımından olduğunu
dahi bildiği zat hakkında “
” ifadesini kullanması oldukça manidar. Neyse, bunu da geçelim.
Kitap tahsisi için
'ya gittiğinde karşılaştığı özel ziyaretçileri anlatmayı da ihmal etmemiş.
Kendisinden dinleyelim: “
”
İşte burada duralım.
Burada, dediğim,
'de. Malumunuz,
tayfasının azgın elemanlarından olan ve “
” olarak da bilinen Rubin, 15 Temmuz işgal saldırısını aylar öncesinden “tahmin etmişti.” Tahmin etmekle de kalmamış, 15 Temmuz saldırısını övmüştü.
Ne ki, “Rubin'i tanır mısın” diye Gülen'e sorsanız, “tanımam” diyeceği muhakkak. (Teknik olarak mümkün olsaydı, Rubin'in binde birini bile tanımam, derdi.)
Böyle de acayip halleri var.
'den tutuklu yargılanan
'in kankası
da
'nde devam eden
geçenlerde şöyle demişti: “
”
Şaka gibi.
Kankan
, malum mektup “postacılığı” için
'ya gittiğinizi adı lazım değil kitabında dercetti ya muhterem.
dünkü yazısında,
'ün mahkemeye sunduğu (fotoğraf dahil) belgelerle
'nın Gülen'le irtibatını kanıtladığını dile getirdikten sonra şöyle devam etti: “
”
'ün demesine göre mezkur duruşmada “gariplikler” bununla da sınırlı değilmiş.
Okuyalım: “
“
”
Lan, bu nedir?
Bunlar ne tuhaf insanlardır, derken,
aradı.
Dünkü naçizane yazımda,
'nin onca açıklamasına rağmen anayasa değişikliğine “
” demesini
'ye “
” olarak değerlendiren
'e asıl “kıyağın” ne olduğunu bir örnekle anlatmıştım.
Demiştim ki:
'in
'e bir ev hediye etmesi kıyaktır. Fe'mi Bey'in
'in ev iddiası karşısında, “
” demek yerine, bu iddiayı bizzat Gülen'den duyup faş edene şarlaması daha büyük kıyaktır.
Bunun üzerine
şöyle bir tweet attığını nakletti: “
”
Ahmet Tezcan, telefonla sohbetimizde, Gülen'in özel olarak yetiştirdiği 3 kişiden birinin
, diğerinin de
olduğunu söyledi.
Peki, üçüncüsü kim, dedim.
Telefonda söylemedi. Ama hala aktif, hala cevvalmiş.
Acaba kim?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.