Kaldığımız yerden maceraya devam ediyoruz.
Geçen hafta yazımızı nihayete erdirirken, yani, “
” finalinde,
'nin
'i omuzları üzerinde bir kafa taşıdığına nasıl ikna ettiğini anlatacağımızı vaat etmiştik.
Hazırsanız, kemerlerinizi bağlayın, uçuşa geçiyoruz…
her zamanki misafirperverliğiyle kendisini kapıda karşılayan
'nin gösterdiği koltuğa oturdu.
Tedirgindi.
Acaba kafasının yokluğunu
fark etmiş miydi? Cesaretini toplayarak yekten sordu: “
”
bir değişiklik ararcasına gözlerini dikkatle üzerinde gezdirince kalbi yerinden fırlayacak gibi oldu. Keşke sormasaydım, diye içinden geçirdi. Az kalsın, sorumu geri alabilir miyim, diyecekti.
Vazgeçti.
Konuyu değiştirmek düşüncesiyle etrafa kaçamak bir bakış atarken Bahçeli sessizliği böldü: “
”
Nerden aklına geldiyse, pat diye, “
” deyince, Bahçeli, hayretle karşılık verdi, “
”
Ne diyeceğini bilemedi, aklına ilk geleni söyledi: “
”
“
”
“Hayır, hiç takmadım. Neden sordunuz ki?”
“
”
“
”
“Yahu siz biraz önce, bende bir değişiklik görüyor musunuz, diye sordunuz; ben de ne gibi, dedim. Siz de bunun üzerine, şapka gibi, deyince…”
Bahçeli'nin sözünü keserek, “
” dedi.
Başarmıştı.
Şapkadan yola çıkmış kafaya ulaşmıştı. Gördüğünü söyleyecek kadar dobra olduğundan hiç kuşku duymadığı Bahçeli'ye artık, “
” sorusunu yöneltebilirdi.
Bu soruyu sorması kuşkusuz yine çok zordu ama hiç değilse konuya paraşütle inmiş olmayacaktı.
Ne ki en korktuğu şey başına geldi.
daha fazla kendini tutamadı. Sağ elini ağzına getirerek güldüğünü saklamaya çalıştı.
Bu asla katlanamayacağı bir hareketti. Konuyu ivedilikle değiştirmek istedi. Gözü sehpanın üzerindeki kitaba ilişti.
Gayet ciddi bir vurgulamayla, “
” dedi. Bahçeli, gayet tabii, derken bile gülmekten kendini alamadı.
Kitabı şöyle bir karıştırdıktan sonra bastırmaya çalıştığı bir öfkeyle, “
” dedi.
Bahçeli, “
” dedi anlamaya çalışarak, “
”
“
” diye adeta bozuk atarak devam etti: “
”
Bahçeli hayret içinde belli belirsiz, “
” diye mırıldanınca, Kemal Bey müthiş bir merakla atıldı: “
”
“Ben gayet açık sözlü konuşuyorum Kemal Bey. Sizi de açık sözlü olmaya davet ediyorum. Elinizdeki kitabın Kafka'nın 'Dönüşümü' olduğundan emin misiniz Allah aşkına…”
“
”
“O halde lütfen herhangi bir sayfasını okur musunuz? Yüksek sesle lütfen…”
Herhangi bir sayfayı çevirip okudu: “
”
Telaşla bir başka sayfayı çevirdi: “
”
Gözlerine inanamadı; elindeki kitap sanki “
” uğramıştı. Dehşet içinde Bahçeli'ye dönerek, “
” dedi, “
”
Sıkışmıştı. Mahcup olmuştu. Sanki başından aşağıya kaynar sular dökülmüştü.
İmdadına
yetişti. “
”
Bahçeli, Kemal Bey'in yüzüne tuhaf tuhaf baktı ve, “
” dedi.
“
” dedi, “
” (Woody Allen'ın Flaubert'in Madame Bovary romanına girip Emma'ya aşık olmasından aklında bu kalmıştı.)
Bahçeli, “
” deyince, “
” dedi, “
”
Elindeki kitaptan gelişigüzel bir sayfayı açarak okumaya başladı: “
”
Kitabı sehpaya bıraktıktan sonra Bahçeli'ye dönerek, “
” dedi, “
”
Bahçeli daha fazla dayanamadı: “Çok değişik bir kafanız var” deyiverdi.
Kemal Bey heyecanla atıldı: “
”
“Ne var mı?”
“
”
“Estağfirullah, ben onu demek istememiştim…”
“
”
“Var var! Olmaz olur mu?! Hem de çok değişik…”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.