MHP Genel Başkanı
kadar dilinin ayarını kaçıran, tahkir ve tezyifte sınır tanımayan bir başka lider yoktur.
Lakin her daim sevimli de bir yanı vardır:
Herkesin diline düşen o “
” çıkışı,
elde etme tekniği, cumhurbaşkanı adayı
'in ismini telaffuz ederken çektiği çile, ila ahir...
Çok da şaşırtıcıdır.
O kadar ki, kimi zaman neyi neden yaptığını anlamak imkânsızdır!
Mesela, “
” operasyonunda, “
Ergenekon ve Balyoz davalarında müsamaha gösterdiğiniz paralel örgüt, Türkiye'yi müstevlilere terörist ülkeymiş gibi göstermek için bu ülkenin milli istihbaratına pusu kurdu, ihanet operasyonu yaptı”
diyerek
'yi “
” üzerinden köşeye sıkıştıracağına, mezkur ihanet operasyonunu arkaladı.
Yani…
“
Paralel örgütü vaktiyle neden görmedin
” diyerek AK Parti'ye gol atacağına, herkesin gördüğü (deşifre olan) “paralel örgütü” görmezlikten gelip, kendi kalesine gol attı.
Paralelcilerin ürettiği malzemelerin iğvasına mı kandı, başka muhalefet edecek bir şey mi bulamadı, bilemiyorum ama, “
'
” diyecek kadar da tuhaflaştı.
Gelgelelim, Bahçeli paralelcilerin malzemelerine tenezzül etse de hiçbir zaman onlardan olmadı.
Bir de...
Yurt dışına çıkıp kulis yapmadı.
'da malum mahfillerde efsunlanmadı. Birileri gibi
'e mektup yazmadı. Yabancı gazetecilerle kapalı kapılar ardında toplantı yapmadı.
Kimi zaman maksadını aşan laflar etse de
sokağa inmesine izin vermedi.
Türkiye'de ekonomik kriz çıkacak, yine namerde muhtaç hale geleceğiz ama olsun, Erdoğan da gitmiş olacak, diye ellerini ovuşturan müstağrib ulusalcılardan da olmadı.
'nin 2008'deki kapatılma davasına açık ve net bir şekilde karşı çıktı.
'ın önde giden yayın organının “
” manşetine mazhar olacak şekilde “
” için elini taşın altına koydu.
Siyasi hayatı boyunca karşı çıktığı, hatta yok hükmünde gördüğü
'yle hülle yoluyla hükümet kurmayı kabul etmedi.
vekaletiyle teklif edilen “
” da tenezzül etmedi.
Malum aydın aşiretinin yörüngesine girmedi.
CHP'ye veya HDP'ye veya malum çevrelerin imtiyazlarına “
” olmadı.
Olmayınca da, “
Erdoğan ve AK Parti'nin koltuk değneği
” şeklindeki kara propagandaya maruz kaldı, ama iplemedi.
Türkiye'nin 7 Haziran çıkmazından kurtulup 1 Kasım istikrarına kavuşmasında Sayın Bahçeli'nin payı, menfaatleri için her pozisyona yatırım yapan, CHP ile koalisyon kurulması için gerdan kıran, “restorasyon” diye miyavlayan AKP'li fırıldaklardan daha fazladır.
Bahçeli artık paralel örgütün hedefindedir.
'yi
'yla dizayn edenler sırayı
'ye getirmişlerdir.
Zaman gazetesinin “
” diyen köşe yazarının geçen seçimlerde MHP'ye oy vereceğini açıklaması, bana sorarsanız, işaret taşı mesabesindeydi.
Sayın Bahçeli, MHP'de olağanüstü kongre tartışmalarına ve adaylığını ilan edenlere dair geçen gün yaptığı açıklamada, “
Bazıları ise gündeme gelmiştir ve MHP'yi CHP'lileştirme gibi bir kötü alışkanlığı partimize de yaşatmak istemektedir. Bunların içerisinde birisi vardır ki gelecekte hep beraber göreceksiniz. Fethullah Gülen hareketinin siyasi figürü olarak MHP'de görevlendirilme meselesidir...”
dedi.
kimi kastediyor bilemem ama “paralelci takımının”
ilgisini öteden beri bilmeyen yok.
Bahçeli'yi, MHP Genel Başkanlığından indirebilecekler mi bakalım?