Ayşegül gülümseyince beden dersinde birinci olan

09:2617/06/2015, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Şaban Abak

Şair Necat Çavuş'un şiirleri toplu halde “Küçük Okyanuslar” adıyla yayımlandı.Sezai Karakoç'un kurucusu ve öncüsü olduğu “Diriliş” akımının güçlü şairlerinden Necat Çavuş, şiir kitaplarını ilk kez 40 yaşındayken; 1999 yılında bir araya getirmiş ve “Bindörtyüzondokuz” adıyla yayımlamıştı. O yıl Hece dergisinde “Bir Diriliş Şairi Olarak Necat Çavuş” başlığıyla uzun sayılabilecek bir yazıda Çavuş'un şiirini ele almış, sonradan bu yazıya “Yıldız Tutulması” adlı kitabımda da yer vermiştim.O yazıda Çavuş'un

Şair Necat Çavuş'un şiirleri toplu halde “Küçük Okyanuslar” adıyla yayımlandı.

Sezai Karakoç'un kurucusu ve öncüsü olduğu “Diriliş” akımının güçlü şairlerinden Necat Çavuş, şiir kitaplarını ilk kez 40 yaşındayken; 1999 yılında bir araya getirmiş ve “Bindörtyüzondokuz” adıyla yayımlamıştı. O yıl Hece dergisinde “Bir Diriliş Şairi Olarak Necat Çavuş” başlığıyla uzun sayılabilecek bir yazıda Çavuş'un şiirini ele almış, sonradan bu yazıya “Yıldız Tutulması” adlı kitabımda da yer vermiştim.

O yazıda Çavuş'un şiirinin kaynaklarını, ustalıklarını ve büyük şiir mirasımıza eklenen yeniliğini göstermek istemiştim:

“Usta işi, son derece işlenmiş bir dille ördüğü şiirinde klasik şiirimizin beyit zarafeti ve söyleyiş tadı hemen dikkati çeker. Bir zamanlar pek moda olan ve güya halka; onun diline ve kültürüne yakın olmak adına şiirin şurasına burasına deyim, atasözü, türkü sözü vb. folklorik malzeme serpiştirir gibi, son yıllarda da şiire, çoğu dinî tasavvufî olmak üzere 'eski' kelime serpiştirme merakı gözlenmiştir. Çavuş'un kuşağı içinde yer alan kimi isimlerde de rastlayabildiğimiz bu “yalancı ustalıktan” O, uzak durmayı bilmiştir. Geçmiş dönem şiirimizin dil zevki, Çavuş'un şiirinde biçim olarak değil ve fakat söyleyişteki zarafete ve edaya sinmiş olarak yaşamaktadır. Nedim'in şiir dili adeta erimiş gibidir bu şiirin içinde. Yine bu şiirde dile yansımış olarak Nef'i'nin sivri öfkesinden, Fuzûlî'nin istiğnasından ve Bakî'nin bilgeliğinden yankılar vardır.

Çavuş'un şiirinden hem modern Türk şiirine has imgeciliğin ve Türkçe şiirin son elli yılda kazandığı yeni ifade imkânlarının getirdiği tatları, hem de geçmiş dönem şiirimizin mesnevilerden ve divanlardan süzülen klasik tatlarını alabilmemizi sağlayan en önemli faktör, şiiri
hikmetli söz
olarak görme ortak paydası olsa gerektir. Çavuş, daha ilk kitabında bu yola meyletmiş, ilk denemesinde değilse de sonraki şiirlerinde başarılı olmuştur. Özellikle üçüncü kitabı
Yolcunun Gözleri Parlıyor
'da , 'şiir, hikmetli sözdür' der gibidir.”

13 yıl sonra yapılan bu yeni “Toplu Şiirler”de ise Çavuş, bu sürede yazdığı üç kitabı da öncekilere ekleyip yeni bir bütünü sunuyor okuruna.

Genç okur için hatırlatmak isteriz, Necat Çavuş'un ilk kitabı “Keşifler” (1983), çoğunlukla “Diriliş” dergisinde yayımlanmış şiirlerden oluşuyordu. Sonraki yıllarda Muştu, Yönelişler, Yedi İklim, Bürde, Şiir Atı, İpek Dili ve Hece dergilerinde gördük şiirlerini. Bu şiirler “Ölümden Önceki Sözler” (1986), “Yolcunun Gözleri Parlıyor” (1989), “Siyahlar Prensesi” ve “Deniz Düşünceleri” adıyla kitaplaştığında, günümüz Türk şiirinin güçlü bir portresi de net olarak belirmiş oluyordu.

“Küçük Okyanuslar”da müstakil kitap hacminde üç yeni bölüm bulunuyor. Bunlardan “Amerika” kitap olarak basıldı da. Toplama adını veren “Küçük Okyanuslar” bölümü ile “Mardinceler” bölümü ise ilk kez bu kitapta topluca sunulmuş oluyor.

“Amerika” kitabı, Necat Çavuş'un modern mesnevî formunda yazdığı şiirlerden oluşan muhteşem bir eseridir. Yazılışına ABD ve İngiltere'nin 2001'de Afganistan ve 2003'te Irak'a saldırmasıyla başlayan ve esasen bütün bir İslam dünyasına yönelik saldırı anlamı taşıyan savaşlar vesile olmuş; daha Felluce'nin, Basra'nın, Bağdat'ın şiddetli bombalandığı günlerde bu şiirler elden ele dolaşmaya başlamıştı. 2003'te müstakil kitap olarak da basılan “Amerika”, Batılıların ülkelerimize yönelik bu saldırılarına itirazı da aşarak, bütünüyle Batı'yla; Batı dünyasıyla felsefî planda derin bir hesaplaşmaya yönelmiştir. Bu bakımdan - Batı'ya yönelmiştir.

“Yukarıya bak ama

Yukarıdan bakma Amerika

Kendini Tanrının kırbacı sanma

Eller alışırsa çoğalırsa büyürse kırbaçta

Binlerce sırt açılır acı güneşte

Bir anda kırbaçlar ülkesinde

Daha büyük kırbaçlarla kırbaç endüstrisiyle

Daha büyük yaralarla cerrah naralarıyla

Ve dünya ayaklar altında sanma

Çoğunu altına almıştır dünya”

Numaralandırılmış 35 şiirden oluşan “Amerika”, şairin, savaş gürültüsü, kan ve gözyaşı seli içindeki insanlığın imdadına koşması gibidir. Ateşe ve kana karşı gülün, caniliğe karşı merhametin savunulmasıdır.

“Zafer nedir bozgun nedir düşünsene

Kurbanın gözlerini bağlar gibi

Geceleyin düşüyorsun canlar üstüne

Çocuğunun parçalanışını görmesin diye

Annenin büyüyen gözleri

Annelerin gözleri büyümese

Nereden ışıklanacak insan?”

Necat Çavuş'un “Amerika” kitabı bu yönüyle Modern Türk şiiri içinde bir ilk örnek olan Sezai Karakoç'un “Alınyazısı Saati” adlı eserinin devam ettirilmesi olarak da görülebilir. Bu kitapta Karakoç, Kudüs'ten Bağdat'a, Beyrut'tan Kâbil'e, İstanbul'dan Şam'a, Diyarbakır'dan Bosna'ya bütün bir İslam coğrafyası haritası çizer ve Batı'nın saldırılarına maruz kalan şehirlerimiz üzerinden hem kendimizi sorgulamaya hem saldırganla hesaplaşmaya çağırır bizi. Çavuş ise daha çok bir karşılaştırma yapıp şerre karşı hayrı, öldürmeye karşı yaşatmayı sürekli vurgulamayı tercih eder.

“Mardinceler” bölümü Çavuş'un kısa şiiri denediği naif, adeta haiku tadında şiirciklerden oluşuyor. 60 kısa şiirden oluşan bu bölüm tek bir şiir gibi de okunabiliyor. Mardin'de geçen mutlu çocukluk yaşantısından izler, tatlar, sahneler Mardin görüntüleri eşliğinde şiirlerde akarken bizi de kendi çocukluğumuza ve kendi Mardinimize taşıyıp götürüyor.

“Latifiye'den

İner ezan

Üzüm habbeleri gibi

Geçer sokaklardan

Baldan tatlı

Beş vakit.”

Hemen her mutlu çocuğun bir de çocukluk aşkı vardır. Burada adı Ayşegül.

“Ayşegül

Gülümsedi

Birinci oldum

Beden dersinde”

Dönemin olayları da çocuk muhayyilesine yansımış biçimiyle giriyor şiire:

“Muhammed Ali

Kamyonu bir

Treni iki eliyle

Durdurmuş

Yokuşta asılıyorum

Kamyona

Ve düşünüyorum

Nasıl olmuş!”

Toplu şiirlere adını veren “Küçük Okyanuslar” başlığı, aşığa sonsuz ummanlar gibi gelen bir çift mavi gözü hatırlatıyorsa da bu bölümde böyle bir ima içeren şiir yok. Çok güzel, usta işi şiirlerin bulunduğu bu bölümden Sezai Karakoç'u akla getiren “Çırak” isimli nefis şiirini buraya alıyorum.

ÇIRAK

Çırak ustaya bakar

Toprağa nasıl baktığına

Göklere nasıl baktığına bakar

Bakar ki bakışından doğuyor insan

Çırak ustaya bakar

En büyük ırmağa soy kaynağına bakar

Nasıl aktığına bakar hayata ve zamana

Gök yeşilinden yapraklara

Usta yazar aydan ve güneşten

Ve ceylan gözlerinden kelimelerle

Bir ulu çınar diker evrene

Çırak dinlenir gölgesinde

Çırak şiir de yazar

Ustayı unuttuğu demlerde.”

(Necat Çavuş, Küçük Okyanuslar (Toplu Şiirler 1983-2013) 288 sayfa, Mevsimler Kitap, 1 Baskı Mart 2015.)




#şaban abak
#şaban abak ayşegül
#şaban abak yeni şafak