Osmanlı''dan günümüze intikal etmiş tarihi eserlere dikkat ederseniz hemen hepsi bir şahsın vakfı mahiyetindedir. Sultanların eserleri de öyle.
Osmanlı öyle bir vakıf medeniyeti oluşturmuş ki devletin üstlendiği sorumluluğun sadece üç noktada toplanmış olduğunu günümüzde devlet tarafından deruhte edilen diğer bütün hizmetlerin vakıflar tarafından yürütülmüş olduğunu görürüz.
Devletin üstlendiği üç hizmet, iç güvenlik, dış güvenlik ve adli hizmetlerden ibarettir.
Günümüzde devletin yürüttüğü hizmetler ise vakıf ruh ve anlayışıyla yürütülmüş, hem hizmetler gönüllü olarak görülmüş, hem istihdam imkanı sağlanmış hem de devletin yükü hafiflemiştir.
Vakıflar, mescid, cami, türbe, tekke, zaviye, daru''l-hadis, daru''l-kurra gibi dini hizmetleri; sıbyan mektebi, idadi, mektep ve medrese gibi eğitim hizmetlerini, hastane daru''ş-şifa gibi sağlık hizmetlerini; su, su yolları ve temizlik gibi şehircilik hizmetlerini; köprü, yol, sebil, kervansaray, çeşme ve kanal gibi bayındırlık hizmetlerini; kale, istihkam, gemi ve donanma gibi askeri hizmetleri; aşevi, tabhane giyecek yiyecek yardımı gibi sosyal hizmetleri ve çevre ve diğer canlılara yönelik hizmetleri özetle toplamdaki bütün sosyal kurumları yürütmüş hukuki bir organizasyondur.
''Osmanlı''da vakıf müessesesinin bütün sosyal kurumları kapsaması, kamusal alanın tamamen vakıflara terk edilmesi, özellikle batılı siyasetçilerin, 16 yüzyıl Osmanlı toplumu için, “Vakıf Cenneti” tabirini kullanmalarına neden olmuştur.''
''Toplumsal bir hizmetin görülmesi aşamasında, hizmetten faydalananlar arasında oluşan sosyal ilişkilerin devamlılığı, sosyal bütünleşmeyi de etkilemiştir. Bu sosyal ilişkiler sadece hizmetten faydalananlar arasında değil, aynı zamanda hizmeti dağıtanlarla hizmetten faydalananlar arasında da oluşmakta, bu sayede her hangi bir kamu ihtiyacının giderilmesi ameliyesi toplumda yatay ve dikey sosyal ilişkilerin artmasını sağlamıştır.''
Osmanlı''nın son dönemlerinde vakıf sektöründe baş gösteren kimi yolsuzlukları önlemek, devletin diğer kurumlarının da vakıf potansiyelinden faydalanmasını sağlamak ve merkezi bir anlayışla yeniden organize etmek amacıyla Evkaf Nezareti (Vakıflar Bakanlığı) kurulmuştur.
Cumhuriyetten seksenli yıllara kadar vakıflar için bir duraklama dönemi olmuş, vakıf hizmetleri iyice azalmıştır. 1980''den daha doğrusu 12 Eylül askeri darbesinden sonra dernek kurmak zorlaştığı için vatandaşlar bazı avantajları nedeniyle yeni vakıflar kurmuşlardır. Ancak bu vakıflar yukarıda anlattığımız anlayış ve işleyişten çok uzak, adı vakıf ama kendisi dernek işlevi gören kuruluşlar olmakla birlikte bazılarının deprem ve sel gibi felaketlerde önemli sosyal hizmetler yürüttüğü görülmüştür. Özel okul ve üniversite kurarak vakıfların tarihteki misyonuna yaklaştıkları da görülmektedir.
Bugün çağdaş dünyanın yöneldiği ülkemizde de yürütülen özelleştirme müessesesi de bütün yönleriyle olmasa da hizmetin özel sektör tarafından yürütülmesi açısından vakıfların misyonunu az da olsa çağrıştırmaktadır.
Devlet memuru kafasıyla yapılan işler hem yavaş hem eksik hem de kalitesiz yapılırken, özel sektör mantığıyla yapılan işlerde bu eksiklerin telafisi mümkün görünmektedir. Aynı işlerin vakıf medeniyeti ruhuyla yapılması ise insanı daha mükemmellii yakalama sonucuna götürür.
Çünkü vakıf anlayışı özgür irade ile kalıcı bir eseri ortaya koymayı esas alır. Çünkü vakfeden insan eserini daha güzel ve daha sağlam yapmaya çalışır, daha kalıcı olmasını ister. Asırların ötesinden günümüze kadar intikal eden eserler ve destanlaşan hizmetler bu ruh ve bu anlayışın eseridir.
Bu anlayış ve bu ruhun temelinde ise öteki dünya inancı yatmaktadır. Öteki dünyada karşılığını almak için müminlerin sadaka-ı cariyeyi önemsemesi yatar. Amel defterinin kapanmamasına olan inanç yatar.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.