Gazze direniyor, Gazze feryad ediyor, Gazze ölüyor

00:0026/11/2008, Çarşamba
G: 2/09/2019, Pazartesi
Resul Tosun

Şöyle bir düşünün. Elektriğiniz yok. Dolayısıyla elektrikli hiçbir makine kullanamıyorsunuz. Televizyon, fırın, buzdolabı, çamaşır makinası, süpürge çalışmıyor. Çocuğunuza ihtiyacı olan gıdayı bulamıyorsunuz. Bisküviden çikolatadan bahsetmiyorum ekmek bulamıyorsunuz! Çocuğunuz hastalanıyor en temel ilaçları temin edemiyorsunuz. Eşiniz hastalanıyor hastaneye götürüyorsunuz müdahale edemiyorlar. Çünkü cihazlar çalışmıyor elektrik yok. Hastalar ağlıyor, çocuklar bağırıyor ve sizin elinizden hiçbir

Şöyle bir düşünün. Elektriğiniz yok. Dolayısıyla elektrikli hiçbir makine kullanamıyorsunuz. Televizyon, fırın, buzdolabı, çamaşır makinası, süpürge çalışmıyor. Çocuğunuza ihtiyacı olan gıdayı bulamıyorsunuz. Bisküviden çikolatadan bahsetmiyorum ekmek bulamıyorsunuz! Çocuğunuz hastalanıyor en temel ilaçları temin edemiyorsunuz. Eşiniz hastalanıyor hastaneye götürüyorsunuz müdahale edemiyorlar. Çünkü cihazlar çalışmıyor elektrik yok. Hastalar ağlıyor, çocuklar bağırıyor ve sizin elinizden hiçbir şey gelmiyor. Çünkü yollar da kapalı. Bulunduğunuz bölgeye giriş çıkış yasak. En temel insani yardım maddeleri bile giremiyor huduttan içeri. Yasak.

Yasağı delmek için tünel kazmışsınız oradan bazı gıda maddeleri ve ilaç gibi zaruri ihtiyaç maddelerini getirmeye çalışıyorsunuz. Ama bizzat sizin komşunuz o tüneli dinamitleyip kapatıyor.

Lafı uzatmaya gerek yok. Gazze''den bahsediyorum. Gazze''de bir buçuk milyon insanın sürdürdüğü hayat yukarıdakilerden daha beter.

Gazze ağlıyor.. Gazze ölüyor

Gazze İsrail işgaline direndiği için kuşatma altında. İsrail bütün giriş çıkışları kapatmış. Ne akaryakıt ne gıda ne ilaç hiçbir şekilde hiçbir yardımın ulaşmasına izin vermiyor. BM Genel Sekreteri''nin insani yardımların ulaştırılması konusundaki baskıları da fayda vermiyor. Çünkü muhatapları İsrail. İsrail BM kararlarını dahi uygulamadığı için genel sekreterin baskılarına da kulak asmıyor.

Ben İsrail''e öfkelenmiyorum bile. Çünkü İsrail işgalci ve Filistinlilerin düşmanı sıfatıyla bunu sürekli yapıyor. Düşmandan merhamet beklemenin bir anlamı yok ki. Filistinliler de İsrail''den merhamet beklemiyorlar. Zaten İsrail''e boyun eğseler onlar da refah içinde yaşayabilirler. Gazze işgale karşı direniyor ve İsrail''den merhamet beklemiyor.

Gazze''nin asıl problemi bütün Filistinlileri temsil ettiğini söyleyen Filistin özerk yönetiminin Gazze''deki insanlık ayıbını görmemesidir. Daha da üzücü ve kahredici olanı ise İsrail''in uyguladığı ambargoyu ve kuşatmayı Mısır''ın da sürdürmesidir. Çünkü Gazze''nin Mısır''a açılan bir kapısı var. Refah kapısı.

Mısır yönetiminin Refah kapısını açmaması İsrail''in diğer kapıları kapatmasından daha yaralayıcı. Çünkü Mısır Filistin''in düşmanı değil. Açmıyor! Hadi diyelim ki İsrail ile ilişkilerinin bozulmasından korkuyor kapalı tutuyor. Peki Filistinlilerin Mısır istikametine açtıkları birkaç tünel ile ilaç ve gıda maddelerinin teminine göz yumamaz mı? Maalesef Mısır yönetimi Filistinlilerin dünyaya açılan bu tünelleri de havaya uçurmak suretiyle İsrail ile aynı politikayı takip etmiş oluyor! Üstelik hafta başında bu kapıya 400 kişilik ek polis gücü gönderdi ki Filistinliler yine kapıyı yıkıp geçerlerse engel olsunlar. Biliyorsunuz aynı şekilde uygulanan bir ambargo sırasında Filistinliler kapıyı devirmiş ve Mısır tarafına geçmiş ihtiyaçlarını satın alıp açık hapishane konumundaki Gazze''ye geri dönmüşlerdi!

Evet İsrail''in değil ama Mahmud Abbas''ın ve Mısır yönetiminin tavırları Filistinleri derinden yaralıyor.

Filistinlileri derinden yaralayan bir diğer gerçek de başta Arap ülkeleri olmak üzere İslam ülkelerinin Gazze''de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz kalmaları! İslam dünyasındaki basının sessizliği.

Hadi Arap ülkelerinin çoğunda krallık, emirlik, şeyhlik gibi baskıcı yönetimler var ve basın onlara rağmen yayın yapamazlar. Ya Türkiye gibi az da olsa özgür ve demokratik ülkelerdeki basın yayın organları, onlar neden bu dram karşısında sessizler? Sokaktaki yaralı bir köpeğe yapılan muameleyi günlerce gündemde tutan basın, elektriksiz susuz, ekmeksiz, ilaçsız bırakılan bir buçuk milyon insanın dramını neden göremez, neden onların seslerine kulak vermez?

Kundaktaki bebekler evdeki çocuklar beslenemiyorlar. Gazze''de uygulanan ambargo sebebiyle akaryakıt gitmediği için elektrik santrali çalışmıyor, dolayısıyla elektrikli cihazların hiçbiri sağlık alanı dahil işe yaramıyor. İnsanlar mum ışığında yaşıyorlar. Bu mumlar da tükenmek üzere. Gazze''de artık ekmek bile kelimenin tam anlamıyla aslanın ağzında. Normal un bitmiş hayvan yemleri ekmek yapmak için öğütülmeye başlanmış!

İlaç yok, tedavi imkan harici, temel gıda maddeleri tamamıyla tükenmek üzere. Ve İsrail ile birlikte Mısır''ın ve İslam ülkelerinin ambargosu devam ediyor. Evvelki gün İsrail birkaç aracın geçmesine izin verdi ama facia devam ediyor!

Kimseye söyleyecek sözüm yok. Ben doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı''na sesleniyorum, ister İsrail yönetimi ister Mısır yönetimi hangisiyle mümkünse, temel insani yardımların ulaştırılması için BM Genel Sekreteri''nin taleplerinin ciddiye alınması istikametinde bir girişim yapsanız bir adım atsanız diyorum.

Ya da siz Sayın Cumhurbaşkanımız, siz benzer bir adım ile bu insanlık dramının son bulması için bir girişimde bulunsanız eminim ki etkisi olacaktır!

Girişiminiz göğsünde zerre kadar insanlık kalmış herkesi memnun edecek ve Gazze halkına az da olsa nefes aldıracaktır!