Malatya Malatya bulunmaz eşi

00:0010/05/2012, Thursday
G: 5/09/2019, Thursday
Rasim Özdenören

Malatya, bizim çocukluğumuzu geçirdiğimiz güzel kent... 1954 yılında, babamın memuriyeti dolayısıyla oradan ayrıldığımızda ondört yaşındaydık (çoğul kullanıyorum, çünkü ikizim Alaeddin''i de söyleme katıyorum). O yaşımıza göre hayatımızın üçte birinden fazlasını Malatya''da geçirmiş oluyoruz, az şey değil.Arkadaşlık nedir, rekabet nedir, okuma nedir, dayanışma nedir öğrendiğimiz yer. İnsan ilişkilerinin doğduğumuz kent olan Maraş''a nispetle farklılıklarını öğrendikçe bu ilişki biçimlerinin ileriki

Malatya, bizim çocukluğumuzu geçirdiğimiz güzel kent... 1954 yılında, babamın memuriyeti dolayısıyla oradan ayrıldığımızda ondört yaşındaydık (çoğul kullanıyorum, çünkü ikizim Alaeddin''i de söyleme katıyorum). O yaşımıza göre hayatımızın üçte birinden fazlasını Malatya''da geçirmiş oluyoruz, az şey değil.

Arkadaşlık nedir, rekabet nedir, okuma nedir, dayanışma nedir öğrendiğimiz yer. İnsan ilişkilerinin doğduğumuz kent olan Maraş''a nispetle farklılıklarını öğrendikçe bu ilişki biçimlerinin ileriki hayatımızda bilincine varmamızın yolu da açılacaktır. Bu yönden bakıldığında Malatya, bizim bütün hayatımızı boydan boya etkileyen, üzerimizde büyüsünü her zaman hissettiğimiz mekânların ön sıralarında yerini alır.

1969 yılında yolum Malatya''ya düştüğünde okul, mahalle ve çocukluk arkadaşımı arayıp bulmuştum. O tarihte henüz Saray Mahallesi eski haliyle duruyordu, kerpiç duvarlı, toprak damlı, eyvanlı Malatya evleri...

Şimdi, bu gidişimde o arkadaşımı sayın valimiz Doç. Dr. Ulvi Saran marifetiyle arattığımızda –benim kişisel teşebbüsüm akim kaldı, çünkü Saray Mahallesi artık o eski mahal olmaktan çıkmıştı- bulamadık. Ancak Ankara''ya döndüğümde onun beş ay önce terki dünya ettiği haberini aldım.

Evet...

Bu sefer Malatya Kitap Fuarı münasebetiyle Malatya''dayız. 4-5 Mayıs (Cuma, Cumartesi) günleri oradaydık. Cumartesi günü öğleden sonra imza programımız vardı.

Öğle yemeğinde vali beyle birlikteyiz. Ne güzel bir tevafuk değerli öykü yazarı Adnan Özyalçıner ile eşi Sennur Sezer de salonda. Valinin izniyle onları da masamıza davet ettik. Meğer Adnan Özyalçıner''le ne kadar çok konuşacaklarımız varmış. Şair Sennur Hanım Radikal''de “portreler” yazıyormuş. Şimdi beni tanıdıktan sonra benim de portremi çıkartacağını söylüyor. Yemek boyunca ''50 dönemi öykücülerini, o günün özelliklerini, öykünün neliğini konuştuk. Dil üzerine görüşlerimizi belirttik.

İmza programında sağ yanımda D. Mehmet Doğan, sol yanımda Mehmet Baransu yer alıyordu. Baransu''nun popülaritesi kendini hemen belli ediyordu. İmza programının bitiminde bana kitabını imzalama nezaketini gösterdi, ben de kendi kitaplarımdan birini ona imzaladım. O saatler boyunca adı anons edilen bazı yazar arkadaşlarımızla aynı salonda bulunuyor olduğumuzu işitip durduk. Ancak imza meşgalesinden fırsat bulup onları ziyaret etme imkânını yakalayamadık. Musa Çağıl ağabeyimiz, Ahmet Günbay Yıldız, Meryem Aybike Sinan, Yusuf Turan Günaydın, İsmail Kasap, Ebubekir Eroğlu bu adlardan birkaçı... Aynı stantta yer aldığımız, her zaman tutuşmuş bir kalple görünen Bülent Akyürek''le ayaküstü muhabbetimiz oldu. Keza aynı standı paylaştığımız Bahaettin Kabahasanoğlu ile dirsek temasımız yolculuk boyunca sürdü. Ankara''dan Malatya''ya ve oradan tekrar Ankara''ya yolculuğumuzda Bahaettin hocamızla beraber olduk.

Esef ki, Fuar''ın onur konuğu olarak davetli olan Nuri Pakdil ile karşılaşamadık. Ona refakat eden Necip Evlice ile de...

Fuara benim şahsen beklediğimden daha yoğun bir ilgi vardı. Ben, Konya kitap fuarını da birkaç yıl önce ziyaret etmiştim, fakat orada Malatya''ya nispetle kitap ilgisi zayıf görünüyordu.

Dönüş gecesi vali Ulvi Saran''ın eski Malatya evlerinden birinin tadilatıyla meydana getirilmiş bir kafede geç vakitlere kadar süren çay sohbetimiz oldu.

Malatya''ya giderken de dönüşümüzde de gecikmeli olduk. Giderken 2 saat, dönüşümüzde 4 saat gecikme...

VIP salonuna geldiğimizde gecikmenin dört saat olduğunu öğrenince hepimizde şafak attı. Neyse ki, bu da başka bir hayra vesile oldu. Orada birbirimize ısınma temrinleri daha bir yoğunlaştı. Ben orada Meryem Aybike''yi tanıma mutluluğuna erdim.

Malatya Kitap Fuarı ziyareti benim için yalnızca kitaplarla haşır neşir olmanın ötesinde, aynı zamanda bir sılayırahim yerine geçti. Fuarın hazırlanmasında, düzenli organizasyonun sağlanmasında emeği geçenleri kutluyorum.