Simone Signoret’nin Türkçeye “Özlemin Eski Tadı Yok” başlığı ile çevrilen anı kitabında yeri düştükçe atıfta bulunduğum bir cümlesi var. Signoret bir Fransız kadın sinema oyuncusu... Kitaptan sosyalist eğilimli biri olduğunu öğreniyoruz. Sanatta üstün bir başarının sahibesi... Şu bilgiyi de aktarayım: bir kadın oyuncu için daima iyi anne, iyi sevgili rolleri şayanı tercihtir...
Böyleyken kitabının bir yerinde şu cümleyi kuruyor: Ben, diyor Signoret, mesajı faşizm olan bir filmde iyi anne rolünü üstlenmektense, mesajı sosyalizm olan bir filmde gestapo şefi rolünü üstlenmeyi tercih ederim...
İşte bu tercih bir bilinç meselesidir...
O filmin temel mesajı nedir, oyuncu ona bakmalı... O filmde iyi bir insan rolünü üstlenmiş olabilir, ama o iyi insan rolü ne kadar üstün başarıyla icra edilirse, filmin mesajına da o ölçüde katkıda bulunmuş olur...
Ama yanlış bilinç sahibi filmin temel mesajını dikkate almadan, kendi kişisel rolü iyi olsun da isterse kötülüğe hizmet etsin anlayışıyla iş tutar...
Bir sinema veya sahne oyununun veya bir romanın kahramanları çeşitli kimliklerle rollerini ifa eder. İyi adamlar, kötü adamlar veya kadınlar, eyyamcılar, hasisler, cömertler vb. aynı konunun yansıtılmasında rol üstlenirler. Rollerin hepsi birden o senaryonun nihai mesajını vermede pay sahibidir. Bu roller ne kadar iyi icra edilirse, mesaj o oranda güçlü yansıtılmış olur. Ama dikkat etmeli: kahramanların hepsinin iyi kişilikler olması o eserin illa da bizim tasvip edeceğimiz mesajın verilmesine medar olmaz.
Durum hayatın her safhasında geçerlidir. Nice iyi insanların kötülüğe alet edildiği bilinen bir keyfiyet...
Siyasal ortamda da iyi bilinen kişilerin olumsuz senaryolarda istihdam edildikleri az rastlanan vukuattan sayılmaz.
Politik mesajın temel mantığı ile kişilerin bireysel tutumu birbirine karıştırılınca, iyi oyuncular son tahlilde belki kendilerinin de tasvip etmedikleri, etmeyecekleri senaryolarda kullanılmış olurlar.
Bu tuzağa düşmemek yüksek bilinç gerektiriyor.
Vaktiyle yelpazenin bir ucunda yer aldığını bildiğimiz bazı siyaset erbabının bu yanlış bilinç yüzünden düştükleri tuzak tam da bu noktada tecelli ediyor. Savrulup gittiler. Ve şimdi, vaktiyle muhalif oldukları fikirlerin safında savaşım sürdürüyorlar...
Ülkemizdeki aktüel siyasal hareketlilikte de bu yanlış bilincin sahne aldığı gözleniyor. İş işten geçtikten sonra vah esef denir ama o esef sadece abesle iştigal olur ve abese dönüşür.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.