Hukukun amacı yasak koymak mı?

04:0022/11/2018, Perşembe
G: 22/11/2018, Perşembe
Rasim Özdenören

Prof. Şükrü Karatepe yakınlarda beşinci baskısı yapılan ”Darbeler ve Anayasalar” kitabında “Hukukun amacı, yasak koymak değil” diyor ve hukukun amacını şöyle belirliyor: “Toplumun önündeki engelleri kaldırarak, doğal gelişim ve değişimin gerçekleşmesine uygun ortamı hazırlamaktır. Türk modernleşmecileri ise, hukuku tamamen amacı dışında ve toplumu devlet gücüyle değiştirmenin aracı olarak kullandılar. Değişimin yönünü, yönetici seçkinlerin oluşturduğu, geleneksel inanç ve değerleri yok sayan totaliter

Prof. Şükrü Karatepe yakınlarda beşinci baskısı yapılan ”Darbeler ve Anayasalar” kitabında “Hukukun amacı, yasak koymak değil” diyor ve hukukun amacını şöyle belirliyor: “Toplumun önündeki engelleri kaldırarak, doğal gelişim ve değişimin gerçekleşmesine uygun ortamı hazırlamaktır. Türk modernleşmecileri ise, hukuku tamamen amacı dışında ve toplumu devlet gücüyle değiştirmenin aracı olarak kullandılar. Değişimin yönünü, yönetici seçkinlerin oluşturduğu, geleneksel inanç ve değerleri yok sayan totaliter bir ideoloji belirledi. İnanç ve değerlerini korumaya direnen halk ise değişimin önündeki engel olarak görüldü” diyor (Darbeler ve Anayasalar, Binyıl Y. Ank. 2018, s. 23).



Buradan şu sonuçlara varabiliriz:

1. Hukukun amacı yasak koyma değil,

2. Toplumun önündeki engelleri kaldırmaktır,

3. Toplumun gelişimini ve değişimini gerçekleştirebilecek ortamı hazırlamaktır.

Böylece hukuka düzenleyici olmanın ötesinde, toplumun geleceği ile ilgili “tedbir” alma görevinin yüklendiğini çıkarıyoruz.

Bu sonuncu durum, benim indimde, hukuka veya hukuk dolayımında yasaya, siyasal ve iktisadi bir misyon işlevi de vermiş oluyor. Böylece hukuk, toplumun önünde engelleyici değil, fakat ufuk açıcı bir misyon yüklenmiş olurken hukukçuya da yepyeni bir vizyonun önünü açıyor...

Oysa gene Karatepe’nin tespitiyle, “Türk modernleşmecilerinin, hukuku tamamen amacı dışında ve toplumu devlet gücüyle değiştirmenin aracı olarak kullandıklarını” öğreniyoruz. Örnekse, insanları şapka giyme mecburiyeti altında tutan yasa, gazete kâğıdından kese kâğıdı yapılmasını yasaklayan yasa veya “Men-i Müskirat’ (içkiye sınırlama) getiren yasa vb.

Karatepe’nin öngörüsü ile modernleşmecilerin amacı arasında şu dramatik farklılık gayet bariz: Modernleşmeciler halkı kendi totaliter amaçlarına göre biçimlendirme hedefini güderken, Karatepe’nin hukuk anlayışı toplumun kendi iç dinamikleriyle gelişiminin ve değişiminin önünü açmayı öngörüyor.

Hukuka, yasak koyucu değil fakat düzenleyici bir misyon yükleniyor. Besbelli ki doğru olan da Karatepe’nin görüşüdür...

#Şükrü Karatepe