Geçmiş de yeniden kurulur

04:0017/08/2017, Perşembe
G: 17/09/2019, Salı
Rasim Özdenören

İnsan geçmişiyle var olur. Ama aldığı her solukla geleceğini kurar.Biri olmadan öbürünün olması beklenmez.Geleceğin olmasında, oluşmasında geçmişin etkisi kuşkusuz var bulunur. Ama kesin belirleyici veya biricik belirleyici geçmiş değildir.Ve daha da önemlisi geçmiş de gelecek tarafından belirlenir.Geleceğe ilişkin tasarılar geçmişin de gözden geçirilmesini gerektirir. Geleceğe ilişkin her tasarı geçmişi yeniden yorumlamanın kapısını açar.Geçmişi sabit farz edersek yanılırız. Geçmiş, her an, her

İnsan geçmişiyle var olur. Ama aldığı her solukla geleceğini kurar.

Biri olmadan öbürünün olması beklenmez.

Geleceğin olmasında, oluşmasında geçmişin etkisi kuşkusuz var bulunur. Ama kesin belirleyici veya biricik belirleyici geçmiş değildir.

Ve daha da önemlisi geçmiş de gelecek tarafından belirlenir.

Geleceğe ilişkin tasarılar geçmişin de gözden geçirilmesini gerektirir. Geleceğe ilişkin her tasarı geçmişi yeniden yorumlamanın kapısını açar.

Geçmişi sabit farz edersek yanılırız. Geçmiş, her an, her defasında yeniden kurulur.

Onu geleceği kurmak isteyen bilinç yeniden kurar.

Böyle baktığımızda İslam’ın her yüz yılda bir yenilendiği fehvasının anlamını çözebiliriz.

İnsanın eylemi ve insanî ilişkiler bir defada olup biter, doğrudur. Ama bu bir defada olup biten olgu veya ilişkiler manzumesi, her defasında, geleceğe ilişkin tasarıyla yeniden yorumlanır ve yeniden anlamlandırılır, dolayısıyla yeniden kurulur.

Ben çocukluğuma ilişkin belli bir olayı her defasında farklı bir görüngüden anlatıyorsam, bu, geleceğe ilişkin olarak o çocukluğu yeniden kurguluyorum demek olur.

Bugünden geriye baktığımızda 28 Şubat’ı, 12 Eylül’ü, 12 Mart’ı, 27 Mayıs’ı, 14 Mayıs’ı (1950, DP’nin iktidara geldiği seçim), 29 Ekim 1923’ü, 23 Nisan 1920’yi, 31 Mart 1908’i (Rumi 1292), 93 harbini (miladi 1877 Osmanlı/Rus harbi) her defasında yeniden kurma durumunda olmalıyım. Eğer geleceğe ilişkin bir tasarı üzerinde yer alıyorsam...

Bu durum, elbette olayı tahrif etme bağlamında ele alınmamalı. Bu yeniden kurma durumu, olayı bir daha yorumlama bağlamında anlaşılmalıdır.

Geçmişe bakışım geleceği belirlemede rol oynuyorsa, geleceğe bakışım da geçmişi yeniden kurmada rol oynamalı...

Bu bakış, aslında, tarihte determinizmin de önünü kesiyor. Geleceği nasıl determine edemiyorsak, geçmişi de determine etmemiz imkân dışı görünüyor.

Türkiye geleceğini yeniden kurma teşebbüsündeyse, geçmişi de yeniden kurmak zorundadır. Geçmişimiz geleceğimizi belirleyecekse, halimiz de geçmişimizi yeniden kurmak zorundadır.

2023 veya 2053 veya 2071 projeksiyonu, aynı zamanda 1923’ün, 1453’ün, 1071’in de yeniden değerlendirilmesinin önünü açacaktır, açmalıdır...

#Türkiye
#Gelecek
#1923