Ramazan ayı, toplumsal dayanışmanın, paylaşmanın ve bereketin zirveye ulaştığı bir dönemi simgeliyor. Evde iftarda misafir ağırlama devrinin yerini giderek dış mekanlarda buluşmaya bırakması trendinin fırsat enflasyonuyla mücadelesi bu sene de dikkat çekiyor. Özellikle gıda enflasyonunda beklentilerin ötesinde gerçekleşen “yükse fiyat” gerçekliği sabrın ve merhametin ruhuna Fatiha okuyor. Bolluk ve bereketi simgeleyen iftar sofraları kendisini esnaf hesap makinesi yerini çok fonksiyonlu hesap makinelerinin
Ramazan ayı, toplumsal dayanışmanın, paylaşmanın ve bereketin zirveye ulaştığı bir dönemi simgeliyor. Evde iftarda misafir ağırlama devrinin yerini giderek dış mekanlarda buluşmaya bırakması trendinin fırsat enflasyonuyla mücadelesi bu sene de dikkat çekiyor. Özellikle gıda enflasyonunda beklentilerin ötesinde gerçekleşen “yükse fiyat” gerçekliği sabrın ve merhametin ruhuna Fatiha okuyor. Bolluk ve bereketi simgeleyen iftar sofraları kendisini esnaf hesap makinesi yerini çok fonksiyonlu hesap makinelerinin insafına bırakıyor. Hesaplar o kadar kabarık ki dört işlem adisyonu hesaplamaya yetmiyor.
Areda Piar tarafından gerçekleştirilen Ramazan Ayı İftar Harcamaları Araştırması, tüketicilerin iftar alışkanlıklarını, restoran tercihlerini ve fiyat algılarını mercek altına alarak, bu değişimin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Araştırmanın sonuçları, tüketicilerin daha temkinli, restoranların daha hesaplı, cüzdanların ise alarmda olduğunu gösteriyor.
İftar vakti geldik biz,
Menüye baktık içimiz cız.
Çorba, tatlı, hurma derken,
Kasada cüzdan uçtu hız!
Yüksek ve yanık seslerle inleyen nağmeler ruhumuzu değil cebimizi sarıyor.
BEREKET KASAYA, TÜKETİCİYE DEĞİL!
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, halkın büyük bir kısmının restoranların Ramazan ayında fırsatçılık yaptığını düşünmesi. Verilere göre halkın %96,1’i, iftar menülerinde fiyatların bilinçli olarak şişirildiğine inanıyor. Bu yüksek oran, restoranlara yönelik ciddi bir güven kaybına işaret ediyor. Çünkü tüketiciler enflasyonla deneyimledikleri aşırı kar ve fırsatçı davranma motivasyonunu “Ramazan bahanesiyle fiyat artırma” stratejisinde bir kez daha görüyor.
Bu noktada, iftar menü fiyatlarının neden bu kadar yüksek olduğu da merak konusu. Araştırmaya göre halkın bu konudaki görüşleri oldukça net:
%76,4 – Fırsatçılık ve yüksek kâr marjı
%34,0 – Restoran maliyetlerinin artması
%21,0 – Lüks restoranların fiyat şişirmesi
%20,4 – Yüksek talep nedeniyle fiyatların yükselmesi
Özetle, “Ramazan bereketi” söylemiyle hareket eden restoranlar, bereketi kasalarına yönlendirmiş gibi görünüyor. Tüketiciler, fiyat artışlarını tamamen kâr odaklı ve fırsatçı bir yaklaşım olarak algılıyor. Bu durum, restoran sektörü için ciddi bir imaj sorunu olarak görülse de, yüzyılın en başarılı ürün yerleştirmesi sayesinde tüketicinin protest davranışları zamanla etkisini kaybettiğinden, büyük bir kriz haline dönüşmüyor.
FİYATLAR BÖYLEYKEN KİM, NEREDE, NASIL İFTAR YAPIYOR?
Bu fiyatlar karşısında halk nasıl tepki veriyor derseniz, çoğunluk “Dışarıda iftar yapmıyorum” (%45,8) diyerek doğrudan orucunu bütçesiyle açıyor. Sadece arkadaş ve akraba buluşmalarında dışarıya çıkanlar %37,5’te kalırken, haftada birkaç kez iftara çıkanların oranı ise yalnızca %1,7—muhtemelen bu grup ya iş yemeğine katılıyor ya da “sponsorlu iftar” yapıyor.
Dışarıda iftar yapanların mekân tercihleri incelendiğinde, halkın en çok orta segment restoranları (%67,8) tercih ettiği görülüyor. Belediye sosyal tesisleri %17,8 ile uygun fiyat arayanların sığınağı olurken, lüks restoranlar %14,4 ile ayrıcalıklı kesimin tercihi oluyor. Yani bir taraf “iftara çıkalım mı?” derken fiyatları kontrol ediyor, diğer taraf “otopark var mı?” diye soruyor.
Bu veriler, dışarıda iftar yapma alışkanlığının giderek azaldığını, tüketicilerin daha çok orta ve düşük fiyatlı menülere yöneldiğini, iftarın sosyal bir etkinlik olarak görülmesine rağmen maliyetin belirleyici bir bariyer oluşturduğunu ve restoranların yüksek fiyat politikalarının uzun vadede müşteri kaybına yol açabileceğini gösteriyor.
İFTARDA ÖNEMLİ OLAN NİYET DEĞİL FİYAT!
Araştırma sonuçları, tüketicilerin restoran seçiminde öncelikli olarak fiyat uygunluğunu dikkate aldığını, ancak lezzet, menü çeşitliliği, servis kalitesi ve ulaşım kolaylığı gibi faktörlerin de karar süreçlerinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Fiyatın en belirleyici kriter olması, tüketicilerin bütçe hassasiyetini ortaya koyarken, lezzet beklentisinin yüksekliği, düşük maliyetli ancak kaliteli bir deneyim arayışını vurguluyor. Menü çeşitliliği, servis hızı ve ulaşım kolaylığı ise tercihlerde tamamlayıcı unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu veriler, restoranların fiyat-performans dengesine daha fazla önem vermesi gerektiğini ve müşteri memnuniyetini artırmak için sadece fiyat politikasına değil, hizmet kalitesine de odaklanmalarının kritik olduğunu gösteriyor
INSTAGRAM’LIK AMA DOYUMLUK DEĞİL!
Restoranların “Ramazan’a özel menü” taktiği tüketiciler tarafından pek de olumlu karşılanmıyor. Katılımcıların %78,6’sı, iftar menülerinin fazla gösterişli ama doyurucu olmadığını, yani daha çok Instagram’lık olduğunu düşünüyor. Sadece %4,1’lik bir kesim menüleri yeterli ve makul bulurken, %17,2 ise fiyatına göre yetersiz olduğunu düşünüyor.
Bu sonuçlar, tüketicilerin “süslenmiş ama doyurucu olmayan” menülerden şikayetçi olduğunu ve artık ambiyanstan çok, doygunluk ve bütçeye uygunluğun ön planda olduğunu gösteriyor.
SOFRALAR BEREKETLİ, FİYATLAR CEP YAKICI!
Bu araştırma, tüketici davranışlarında önemli bir dönüşüm yaşandığını ortaya koyuyor. Yüksek fiyat algısı nedeniyle dışarıda iftar yapma alışkanlığı giderek azalıyor, tüketiciler bütçelerini korumak için daha ekonomik alternatiflere yöneliyor. Artık insanlar, şatafatlı sunumlar yerine fiyat-performans odaklı tercihler yapıyor ve restoranları seçerken en büyük kriter uygun fiyat ve doyuruculuk oluyor.
Bizde Ramazan, cüzdanın değil, gönlün açıldığı sofralarda güzeldir.
#Ekonomi
#Toplum
#Fırsatçılık
#Özgür Bayram Soylu
Yorumlar
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
yamtar
Erzurum'da Ramazan vurgunu tam gaz devam ediyor.
18 g önce
darasaenlacasa
1 ay önce Hollanda'da Lahey'de (ki diplomatların yaşadığı yüksek seviyeli bir şehir) ailece bir İtalyan restoranında yemek yedik 3700 TL verdik.Aynı yemeği hatta biraz da az çeşitle Beylikdüzü So..so da yedik...İki katı fiyat ödedik...Bu asla makul değil...Ne giderler ne maaşlar ne kiralar asla hollanda gibi değil...Ama maalesef işkembeler haramla dolmaya insanları "kaz" görmeye alıştırıldı...Kimse emeğinin hakkını değil, bitmeyen arzularını tatmin edebilmeyi ve bunun için de her kandırmayı mübaha çeviren bir eğitim ve öğretim sistemiyle yetişiyor...Eğitimin amacı sadece nasıl yüksek maaş alınır veya nasıl çok ve kolay para kazanılır olursa böyle oluyor...
19 g önce
Kapat
