EDISYON:

Hayat derbisi

04:0021/09/2024, Cumartesi
G: 21/09/2024, Cumartesi
Özgür Bayram Soylu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ne kadar enflasyon rakamları ile dikkatleri üzerine çekse de hayatın içinden açıkladığı verilerle de istatistikleri konuşturabiliyor. TÜİK’in 2021-2023 yıllarını kapsayan hayat tabloları dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren önümüzde yaklaşık kaç yılımız var sorusunun yanıtını arıyor. Türkiye’nin Hayat Tabloları, ülkedeki yaşam beklentisi, sağlık politikaları, bölgesel farklılıklar ve cinsiyetler arası farklar gibi birçok önemli unsuru gözler önüne seriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ne kadar enflasyon rakamları ile dikkatleri üzerine çekse de hayatın içinden açıkladığı verilerle de istatistikleri konuşturabiliyor. TÜİK’in 2021-2023 yıllarını kapsayan hayat tabloları dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren önümüzde yaklaşık kaç yılımız var sorusunun yanıtını arıyor. Türkiye’nin Hayat Tabloları, ülkedeki yaşam beklentisi, sağlık politikaları, bölgesel farklılıklar ve cinsiyetler arası farklar gibi birçok önemli unsuru gözler önüne seriyor. Aslında ömrümüzün sezon finalini ya da lig maratonunda final haftasını vatandaşın gözünden verilerle dile getiriyor.

Bugün, teknoloji, sağlık hizmetleri ve yaşam kalitesindeki artışlar derken insan ömrü her geçen yıl uzuyor. "Ne kadar yaşıyoruz?" Cevap: 77,3 yıl! Yani, dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren önümüzde yaklaşık 77,3 yıllık bir ömür beklentisi var. Tabi bu sürenin büyük bir kısmını uykuda, sosyal medyada, köy kahvesinde, trafik çilesinde ve bitmek bilmeyen hayat mücadelelerinde geçirdiğimizi hesaba katarsak, ortalama yaşam süresinin ne kadar uzun olduğu tartışılabilir. Bulgaristan, Letonya ve Romanya gibi ülkeler en düşük yaşam beklentilerine sahipken (74.2-75.1 yıl), Liechtenstein, İsviçre ve İspanya gibi ülkelerde bu beklenti oldukça yüksek (83+ yıl). Türkiye'nin ortalama yaşam beklentisi ise 77,3 yıl ile Avrupa ortalamasının (80,6) biraz altında yer alıyor. Genel olarak daha gelişmiş refah düzeyine sahip, jeopolitik buhrandan uzak ülkelerde yaşam beklentisinin yüksek olduğu görülüyor. Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, sosyal politikaların güçlendirilmesi ve bireylerin yaşam tarzlarına daha fazla dikkat etmesiyle Türkiye’deki beklentinin iyileştirilmesi mümkün görünüyor.


BİR HAYAT NE KADARA MAL OLUR?
TÜİK Hayat Tablosu verilerine göre kadınlar erkeklerden 5,3 yıl daha uzun yaşıyor. Kadınlar 80,3 yıl, erkekler ise 74,7 yıl yaşıyor bu hayatı.
“Yaşıyorsunuz bu hayatı” ifadesi kadınlarda anlam kazanıyor.
Bu da demek oluyor ki, 65 yaşında emekli olan bir erkek, emeklilik döneminde sadece 11 yıl keyif sürecek. Kadınlar için bu süre biraz daha uzun, ama yine de hayatın büyük bir bölümünü çalışarak geçirmek pek de eğlenceli denklem değil. Yani “uzun yaşayın, ama çalışarak” mottosunu 65 yaşında emekli olacak bir birey için eğlenceli hale getirmek kolay görünmüyor. Hele ki enflasyonun ve emeklilerin çok sevildiği bir habitatta hayat mücadelesinin sonunda soğuk bir espri ile karşılaşma ihtimali her geçen gün artırıyor.
Bu arada erkeklerin görece daha az yaşamalarının nedenleri neler olabilir diye düşünüyor insan kendi kendine.
Cinsiyetler arasında yaşanan bu yıl farkında elbette biyolojik farklılıklar, daha sağlıklı yaşam alışkanlıkları, sağlık hizmetlerine erken başvurma oranları etkili oluyor olabilir. Ya da iş kazalarının, kronik hastalıkların ya da toplum nazarında kötü alışkanlık olarak nitelendirilen davranışların yaygın bir şekilde erkeklerde görülüyor olması yaşam beklentisini düşürüyor olabilir. Fazla stres mi yoksa her derbi haftası şöyle uzanıp bir maç izleyeyim rahatlığı mı. Yoksa “bu akşam ne yiyeceğiz” sorusuna yanıt aramakla geçen merak uyandırıcı bir ömür mü? Bir erkek için dünyada 5,3 yıl daha az yaşamak, aslında bir bakıma konforlu bir şey olabilir mi gibi ömrün kısa soruların uzun ve zor olduğu dar bir koridor.
Kadınların erkeklerden daha uzun yaşıyor olmasında 75 yaşındaki bir erkeğin “hayat zaten bitmiş”, 80 yaşındaki kadının “ Aman boş ver, hayat devam ediyor” yanıtındaki yaşam sevinci mi yatıyor. Ya da beklentiler gerçekleşmeyince tek çare yaşamak mı kalıyor kadınlara.
İşgücüne katılım oranları da göz önünde bulundurulursa kadınların yıllarca “Ne zaman geliyorsun?” sorusunu sorarken kazandıkları sabrı, ömürlerinin sonuna kadar sakladıkları görülüyor. Biraz ironi, kadınların “daha uzun süre hayatta kalma” konusunda edindikleri tecrübeleri erkeklerle paylaşmaları toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlama potansiyeli taşıyor.

VİRA VİRA… GAME OVER!

Pandemi döneminin yaşam süresi beklentisi üzerindeki etkisi tartışılmaz. Hem dünya hem Türkiye genelinde artan ölüm oranlarının getirdiği endişe yaşam beklentilerini de olumsuz etkilemişti. Salgın sonrası iyileşme süreciyle birlikte, yaşam beklentisinin yeniden yükselme eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Elbette sağlık hizmetlerine erişim bireylerin yaşam beklentisi üzerindeki en doğrudan faktörlerden birisi olarak öne çıkıyor. Erişimin yaygınlığı arttıkça yaşam süresini beklentisi de artıyor. Dolayısıyla bölgeler arası sağlık hizmetlerine erişim farkı ortadan kalktıkça şehirler arasındaki yaşam beklentisi farkı da ortadan kalkıyor. Coğrafi ve çevresel koşullar, sosyal ve ekonomik faktörler, fiziksel aktivite ve yaşam tarzı, eğitim ve stres düzeyi gibi unsurlar ve daha fazlası bölgeler arası yaşam süresi beklentilerindeki farklıkları açıklıyor. En önemli açıklayıcı unsurlardan birisi de beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları. Son yıllarda fastfood tüketiminin artması, hareketsiz yaşam biçimi ve obeziteye yatkınlık genç nesillerin ilerleyen yıllarda sağlık sorunları ile karşılaşma riskini giderek artırıyor. TÜİK’in hayat tablolarına baktığımızda, yaşam beklentisi adeta bir nehir gibi; bazen sakin ve durgun, bazen ise coşkun bir akıntıyla ilerleyerek, sonunda denize ulaşan bir yolculuğu andırıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı, bölgesel ve toplumsal eşitlikler, daha iyi sağlık hizmetleri… Bütün bunlar, ömrümüzün süresini ve kalitesini etkileyen unsurlar. Ama unutmamak gerekir ki, mesele sadece ne kadar yaşadığımız değil, neler yaşadığımızdır.

Bizde Fener-Galatasaray derbisini kim kazanır bilinmez ama hayat derbisinde erkekler önce kadınlar önde gidiyor.
#TÜİK
#hayat
#Özgür Bayram Soylu

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.