Doç.Dr. Özgür Bayram SOYLU, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalında doktora derecesini aldı. Halen Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İktisat Bölümü öğretim üyesidir. Benim Markam, Kuşakların Markası, Gençlik Araştırması, E-Ticaret Tüketici Davranışları Araştırması, Tatil Alışkanlıkları Araştırması, Sektörel Beklenti Araştırması ve Türkiye’de Ailenin Değişen yapısı projelerinde yürütücülük ve koordinatörlük yapmıştır. “Türkiye’de Pandemi Dönemi Tüketici Davranışları: Covid-19”, Türkiye’de Finansal Okuryazarlık”, “ÇALIŞAN KADIN” başlıklı araştırma kitapları bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji tüketimi,ticari açıklık, rekabetçilik, turizm, işsizliik, cari açığın finansmanı, metaverse: Tarımın dönüşmü ve geleceği konuları başta olmak üzere çok sayıda makroekonomik araştırma alanında makale ve kitap bölümü bulunmaktadır.
İster bireysel ilişkilerde, ister toplum düzeyinde olsun, güvende hissetmek insan psikolojisinin merkezinde yer alıyor. Peki ya iş dünyasında durumlar nasıl? Çalışanlar gerçekten güvende mi? Yoksa iş güvencesi, giderek daha fazla sorgulanan bir “hissedilen gerçeklik” haline mi geliyor? Areda Survey’in yaptığı araştırma Türkiye’de çalışanların iş yerinde kendilerini ne kadar güvende hissettiklerine dair ilginç bulgular ortaya koyuyor. 2021’de çalışanların %48,8’i kendini güvende hissederken, 2022’de bu oran %53,7’ye yükseliyor. Ancak 2023’te %49,6’ya, 2024’te ise %48’e gerileyerek başlangıç seviyesine dönüyor. 2021 yılı pandemi sonrası toparlanma yılını temsil ediyor. Küresel ekonomiler pandeminin etkisinden çıkmaya çalışırken, devlet destekleri ve geçici istihdam politikaları birçok çalışan için bir can simidi oluyordu. 2022’de bu toparlanmanın devamı olarak çalışanlar iş güvencesine daha fazla inanıyorlardı. Ancak 2023 ve 2024, enflasyonun yükselmesi, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, artan belirsizlikler, kontrol edilemeyen fiyatlamalar ve rayından çıkan beklentiler gibi ekonomik gerçeklerle yüzleşmeyi zorunlu kılıyordu.
Areda’nın araştırma sonuçlarına göre, kadınlar erkeklere kıyasla iş yerinde kendilerini daha az güvende hissediyor. Erkeklerin %48,3’ü kendini güvende hissederken, kadınlarda bu oran %47,8. Küçük bir fark gibi görünebilir ama bu rakamlar büyük bir gerçeğin göstergesini simgeliyor. Kadınların iş hayatında yaşadığı belirsizlik, yalnızca işten çıkarılma korkusuyla ilgili değil elbette. Mobbing, cam tavan sendromu, ücret eşitsizliği ve aile-iş dengesi üzerindeki baskılar, kadınların psikolojik olarak daha güvencesiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Pek çok sektörde birçok kadın, doğum izni sonrası işe geri dönüp dönemeyeceğini bile bilmiyor. Ekonomik bunalım dönemlerinde işten çıkarılacak ilk grubun kadınlar olması da güvensizlik duygusunu pekiştiriyor. Bu durum elbette yalnızca Türkiye’ye özgü değil, ancak Türkiye’de kadın istihdamının düşük olması ve iş hayatındaki cinsiyet eşitsizliklerinin daha belirgin olması, kadın çalışanların iş güvencesi algısını ciddi şekilde zayıflatıyor.
Areda Survey’in araştırma sonuçlarını yaş gruplarına göre değerlendirdiğimizde ise daha dramatik sonuçlarla karşılaşıyoruz. Burada 55 yaş ve üzeri çalışanların iş güvencesi algısının çok düşük olduğu dikkatleri çekiyor. Daha maliyetli ve esneklikten uzak olarak değerlendirilen bu gruptaki bireyler dönem dönem işten çıkarılma kaygısını taşıyorlar. Özellikle beyaz yaka pozisyonlarında, belirli bir yaşın üzerindeki çalışanların daha genç ve “dinamik” görülen adaylarla yer değiştirilmesi eğilimi bu baskıyı artırıyor. Gençler açısından bakıldığında, iş güvencesi algısının düşük olması da şaşırtıcı değil aslında. Esnek çalışma, freelance ekonomi, kısa vadeli sözleşmeler ve stajyer sömürüsü gibi faktörler gençlerin kendilerini daha belirsiz bir iş dünyasında bulmalarına neden oluyor. Üstelik gençlerin çalışma koşul, ücret beklentilerinin karşılanamaması da belirsizliği artırıyor. Yeni mezunlar iş bulmakta zorlanırken, iş bulanlar ise “Bu işe daha ne kadar katlanabilirim?” sorusuyla sürekli zihinsel bir baskı altında yaşıyor. Öte yandan, kendisini en güvende hisseden yaş grubu 35-54 yaş arası çalışanlar. Bu yaş grubunun kariyerinde belli bir noktaya gelmiş, yönetici pozisyonuna yükselmiş ya da işyerinde kendini kanıtlamış olması bu güveni tesis ediyor olabilir. Bu yaş grubundaki çalışanların, genellikle ailevi sorumlulukları nedeniyle daha istikrarlı işlerde çalışmaya eğilimli olmaları da bu duyguyu pekiştiriyor. Deneyimin adayı hiçbir zaman terk etmediği iş dünyasında bu yaş grubu deneyim silahını güçlü kullanıyor.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.