Yeni Şafak

Hafta tatili neden cuma olmasın?

01:001/02/2025, Cumartesi
G: 1/02/2025, Cumartesi
Özgür Bayram Soylu

İster bireysel ilişkilerde, ister toplum düzeyinde olsun, güvende hissetmek insan psikolojisinin merkezinde yer alıyor. Peki ya iş dünyasında durumlar nasıl? Çalışanlar gerçekten güvende mi? Yoksa iş güvencesi, giderek daha fazla sorgulanan bir “hissedilen gerçeklik” haline mi geliyor? Areda Survey’in yaptığı araştırma Türkiye’de çalışanların iş yerinde kendilerini ne kadar güvende hissettiklerine dair ilginç bulgular ortaya koyuyor. 2021’de çalışanların %48,8’i kendini güvende hissederken, 2022’de

İster bireysel ilişkilerde, ister toplum düzeyinde olsun, güvende hissetmek insan psikolojisinin merkezinde yer alıyor. Peki ya iş dünyasında durumlar nasıl? Çalışanlar gerçekten güvende mi? Yoksa iş güvencesi, giderek daha fazla sorgulanan bir “hissedilen gerçeklik” haline mi geliyor? Areda Survey’in yaptığı araştırma Türkiye’de çalışanların iş yerinde kendilerini ne kadar güvende hissettiklerine dair ilginç bulgular ortaya koyuyor. 2021’de çalışanların %48,8’i kendini güvende hissederken, 2022’de bu oran %53,7’ye yükseliyor. Ancak 2023’te %49,6’ya, 2024’te ise %48’e gerileyerek başlangıç seviyesine dönüyor. 2021 yılı pandemi sonrası toparlanma yılını temsil ediyor. Küresel ekonomiler pandeminin etkisinden çıkmaya çalışırken, devlet destekleri ve geçici istihdam politikaları birçok çalışan için bir can simidi oluyordu. 2022’de bu toparlanmanın devamı olarak çalışanlar iş güvencesine daha fazla inanıyorlardı. Ancak 2023 ve 2024, enflasyonun yükselmesi, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, artan belirsizlikler, kontrol edilemeyen fiyatlamalar ve rayından çıkan beklentiler gibi ekonomik gerçeklerle yüzleşmeyi zorunlu kılıyordu.


KADINLAR NEDEN DAHA FAZLA KAYGILI?

Areda’nın araştırma sonuçlarına göre, kadınlar erkeklere kıyasla iş yerinde kendilerini daha az güvende hissediyor. Erkeklerin %48,3’ü kendini güvende hissederken, kadınlarda bu oran %47,8. Küçük bir fark gibi görünebilir ama bu rakamlar büyük bir gerçeğin göstergesini simgeliyor. Kadınların iş hayatında yaşadığı belirsizlik, yalnızca işten çıkarılma korkusuyla ilgili değil elbette. Mobbing, cam tavan sendromu, ücret eşitsizliği ve aile-iş dengesi üzerindeki baskılar, kadınların psikolojik olarak daha güvencesiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Pek çok sektörde birçok kadın, doğum izni sonrası işe geri dönüp dönemeyeceğini bile bilmiyor. Ekonomik bunalım dönemlerinde işten çıkarılacak ilk grubun kadınlar olması da güvensizlik duygusunu pekiştiriyor. Bu durum elbette yalnızca Türkiye’ye özgü değil, ancak Türkiye’de kadın istihdamının düşük olması ve iş hayatındaki cinsiyet eşitsizliklerinin daha belirgin olması, kadın çalışanların iş güvencesi algısını ciddi şekilde zayıflatıyor.


GENÇLER KAYGILI, ORTA YAŞ GRUBU DAHA GÜVENDE, YAŞLILAR UMUTSUZ

Areda Survey’in araştırma sonuçlarını yaş gruplarına göre değerlendirdiğimizde ise daha dramatik sonuçlarla karşılaşıyoruz. Burada 55 yaş ve üzeri çalışanların iş güvencesi algısının çok düşük olduğu dikkatleri çekiyor. Daha maliyetli ve esneklikten uzak olarak değerlendirilen bu gruptaki bireyler dönem dönem işten çıkarılma kaygısını taşıyorlar. Özellikle beyaz yaka pozisyonlarında, belirli bir yaşın üzerindeki çalışanların daha genç ve “dinamik” görülen adaylarla yer değiştirilmesi eğilimi bu baskıyı artırıyor. Gençler açısından bakıldığında, iş güvencesi algısının düşük olması da şaşırtıcı değil aslında. Esnek çalışma, freelance ekonomi, kısa vadeli sözleşmeler ve stajyer sömürüsü gibi faktörler gençlerin kendilerini daha belirsiz bir iş dünyasında bulmalarına neden oluyor. Üstelik gençlerin çalışma koşul, ücret beklentilerinin karşılanamaması da belirsizliği artırıyor. Yeni mezunlar iş bulmakta zorlanırken, iş bulanlar ise “Bu işe daha ne kadar katlanabilirim?” sorusuyla sürekli zihinsel bir baskı altında yaşıyor. Öte yandan, kendisini en güvende hisseden yaş grubu 35-54 yaş arası çalışanlar. Bu yaş grubunun kariyerinde belli bir noktaya gelmiş, yönetici pozisyonuna yükselmiş ya da işyerinde kendini kanıtlamış olması bu güveni tesis ediyor olabilir. Bu yaş grubundaki çalışanların, genellikle ailevi sorumlulukları nedeniyle daha istikrarlı işlerde çalışmaya eğilimli olmaları da bu duyguyu pekiştiriyor. Deneyimin adayı hiçbir zaman terk etmediği iş dünyasında bu yaş grubu deneyim silahını güçlü kullanıyor.


HAFTA TATİLİ CUMA OLMALI MI?
Türkiye’de çalışma hayatında güvende hissetme duygusu üzerindeki baskı unsurlarında birisi de cuma namazı saatine denk gelen iş saatleri ve birim amirleri ile karşı karşıya kalma hoşnutsuzluğu. Türkiye’de uzun yıllardır süregelen uygulama, hafta tatilinin pazar günü olması. Ancak özellikle cuma namazı saatlerinde kamu ve özel sektörde mesai düzenlemeleri yapmak, yıllardır idari zorlukları beraberinde getiriyor. 2016 yılında çıkarılan genelgeye göre, kamu çalışanları cuma namazı için “mesai kaybına neden olmadan” izin kullanabiliyor. Ancak uygulamada bu durumun oldukça fazla aksaklığa neden olduğu açık. Bir yandan cuma saatlerinde idari izin uygulaması yapılıp iş akışı aksatılmamaya çalışılırken, diğer yandan bazı kurumların izin saatlerini ek mesai olarak telafi ettirmesi veya izin kullanımı için personelin imza ile kayıt altına alınması gibi uygulamalar çalışanları zorluyor. Cuma saatlerinde bilinçli ders ve sınav koyan bilim dünyasının duayenlerinin, ışıklar içinde uyumak için çaba harcayan çağdaş iş dünyası temsilcilerinin, mangalın başında etin pişmesini bekleyen bir grup aç insan sabrı ile iktidar değişikliği kovalayan kamu yöneticilerinin, say say bitmez yılmaz cuma bekçilerinin şerrinden çalışanları koruma vakti geliyor.
Cuma gününün tatil olması, çalışanların hem ibadet hem de dinlenme haklarını kullanmalarını kolaylaştırırken, iş yerlerinde yaşanan idari karmaşıklıkları azaltabilir ve mesai düzenini daha verimli hale getirebilir. Türkiye’de çalışma koşulları, sektör dinamikleri ve ekonomik etkiler göz önünde bulundurularak, hafta tatili uygulamasının yeniden değerlendirilmesi ve en uygun modelin belirlenmesi gerekiyor.
Bizde “Ara sıra kenara çekilip seyretmek lazım yeğen… Bakmak lazım kimde ne kadarız ve kim bizde ne kadar…”
#Tatil
#Toplum
#Areda Survey
#Özgür Bayram Soylu
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.