Biz bu bayram sabahını da huzur için de beklerken, bayram tatilinin tadını çıkarırken, çocuklarımızın karne coşkusuna ortak olurken Filistin’de bombardıman altında binlerce insan hayatlarının baharında dünyanın gözü önünde ne ilk ne de son bayramlarında yaşamlarını yitiriyor. Her anımızı kadrajlara sığdırdığımız, bayram sofralarımızı paylaştığımız bu bayram da insanların gözleri önünde her mazlum aynı his farklı trajedi ile hayata veda ediyor. ACILARA KARŞI DURUŞUMUZ Bugün Kudüs’ü Filistin’in başkenti
Biz bu bayram sabahını da huzur için de beklerken, bayram tatilinin tadını çıkarırken, çocuklarımızın karne coşkusuna ortak olurken Filistin’de bombardıman altında binlerce insan hayatlarının baharında dünyanın gözü önünde ne ilk ne de son bayramlarında yaşamlarını yitiriyor. Her anımızı kadrajlara sığdırdığımız, bayram sofralarımızı paylaştığımız bu bayram da insanların gözleri önünde her mazlum aynı his farklı trajedi ile hayata veda ediyor.
Bugün Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak görüyor, Kudüs’ü korumak için İslam ülkelerinin bir barış gücü kurması fikrini destekliyoruz. Yaşanan acılara duyarsız kalmıyor, bombaların gök gürültüsü gibi patladığı, çaresizlik içinde kıvranan insanlara yardım eli uzatmak için her yolu deniyoruz. Annelerin çocuklarının enkazların altından çıkarmaya çalışırkenki yaşadıkları çaresizlik ile yıkılıyor, babaların kollarında son nefesini veren evlatların acısını yüreğimizde yaşıyoruz. Korku dolu gözlerle hayata tutunmaya çalışan yetim ve öksüz çocukların yaşadığı vahşeti görmeye, sessiz çığlıklarını duymaya çalışıyoruz. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan bu vahşetin, açıkça işlenen soykırımın karşısında Elif gibi dimdik durmaya çalışan hayatlara destek olmayı sürdürüyoruz.
Toplum olarak Amerika ve diğer Batılı devletlerin İsrail’in Gazze saldırıları karşısındaki tavırlarını suça ortak olarak, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin tavırlarını utanç içinde bir tutum sergilemek olarak değerlendirerek coğrafyası neresi olursa vicdan müessesinin bir hayalete dönüştüğü bir gerçeği haykırıyoruz. İnsan hakları dendiği zaman bazı çevrelerce parmakla gösterilen ülke yönetimlerinin kafalarını kuma gömdüklerini, kendi çıkarları için katliama nasıl destek verdiklerini, toplumlarının zulüm karşısındaki tepkilerini nasıl görmezden geldiklerini, çığlıkları nasıl duymazdan geldiklerini onlar adına utanarak izliyoruz. Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısının nasıl barış ve adaletten uzak olduğuna bir kez daha acı bir deneyim ile dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir soykırım ile şahitlik ediyoruz.
Areda Survey’in Ekim 2023- Mayıs 2024 tarihleri arasında İsrail’in Filistin zulmüne yönelik yapmış olduğu kamuoyu araştırmalarını derlediği “Bizim Filistin” raporu, toplum olarak yaşanan zulme karşı göstermiş olduğumuz duyarlılığı ve birlikteliğin giderek nasıl arttığını ortaya koyuyor. Bugün her 10 kişiden 6’sının İsrail bağlantılı firmaların mallarına karşı yürütülen boykota katılmış olması, İsrail’e karşı Türk halkının en güçlü tepkisini boykot ile göstereceğine dair inancını ortaya koyması vatandaş cephesindeki kararlılığı, vicdanlı duruşu açıkça gösteriyor. Bu bilinç ve inancı pekiştireceğimiz anlardan birisi olan bayram ziyaretlerinde göstereceğimiz ilave hassasiyet de bu duyarlılığı sürdürmemiz için bir fırsat sunuyor. Kapımıza gelen çocuklara, evimize gelen misafirlere ikram edeceğimiz çikolatalara, şekerlere, kahvelere kan ve gözyaşı karışmasın diye bir kez daha insan olmak ve zulme ortak olmamak adına boykota katılmaya, boykota çağırmaya, bizim olanın yanında olmaya devam ediyoruz.
Bizde bu bayram her yer çok karanlık!