Üç gün önce Zeytinburnu Kültür Merkezi''nde spor panelindeydim. Gençlerle sohbete daldık. Hepsi de cin gibi çocuklar, onlarla sohbete bayılıyorum. Soruları da cesur ve gündem içi. Öyle televizyonlardaki gibi geyik muhabbeti yok. Palavrayı bırakmışlar gerçeklerle didişiyorlar. Biraz agresifler ama ben her zaman agresifleri pısırık adamlara tercih ederim. Bunlar akıllı çocuklar. Hayatları futbol, takımları Zeytinburnuspor.Varsa yoksa zey-tin! … Hep beraber üçlü çektik!Beni de buldular başladılar dertlerini
Üç gün önce Zeytinburnu Kültür Merkezi''nde spor panelindeydim. Gençlerle sohbete daldık. Hepsi de cin gibi çocuklar, onlarla sohbete bayılıyorum. Soruları da cesur ve gündem içi. Öyle televizyonlardaki gibi geyik muhabbeti yok. Palavrayı bırakmışlar gerçeklerle didişiyorlar. Biraz agresifler ama ben her zaman agresifleri pısırık adamlara tercih ederim. Bunlar akıllı çocuklar. Hayatları futbol, takımları Zeytinburnuspor.
Varsa yoksa zey-tin! … Hep beraber üçlü çektik!
Beni de buldular başladılar dertlerini anlatmaya…
İstiyorlar ki Belediye takımlarına sahip çıksın. İstiyorlar ki Zeytinburnuspor yine Süper Lig''de boy göstersin. Kim istemez? Ben de bir Bakırköylü olarak ligin tozunu atan Bakırköyspor''u görmek istiyorum Süper Lig''de ama mümkün değil. Zaman değişti paranın ölçüsü büyüdü. Takım yönetmek artık ciddi bir iş oldu. Öyle davul belediyenin boynunda tokmak başkanın elinde olmaz! Bakın üç büyük kulüp bile zorda. UEFA borçlu oldukları için onlara lisans bile vermeyecek. Futbol kulübü yönetmek o kadar kolay değil! Gençler haklı ama değişen dünyanın farkında değiller. Şu bir gerçek ki; taşıma suyla değirmen dönmez!
Futbol kulüplerine yöre halkı sahip çıkacak. Belediye gençlere sosyal imkanlar hazırlayacak. Parklar yapacak, spor alanları yaratacak, salonlar inşa edecek yöre gençliği devamlı spor yapacak. Öyle sadece futbola yatırım yapmak yok. Hiçbir kurum, yönetiminde olmadığı kulübe yardım yapmaz. Belediyeler verdiği paranın nereye gideceğini bilmeden maddi yardım da yapmaz. Yapamaz. Onların da sorumlu oldukları mali denetimler var. Yasalar var. Adama bu parayı nereye verdin diye hesap sorarlar.
Sonra sadede geldim, hepsine tuttukları takımları sordum.
Galatasaraylılar el kaldırsın!...
Fenerliler el kaldırsın!...
Beşiktaşlılar, Trabzonlular… Ötekiler.
Gördüm ki salonun tamamı üç büyüklerden birini mutlaka tutuyor. Zeytinburnuspor onların ikinci takımı. Ben de Galatasaraylıyım. Bakırköyspor da benim ikinci takımım, dedim.
Gençlere İngiltere''den örnekler verdim;
Orada futbol aşkı başka. İngilizler kendi şehrinin dışında bir takım tutmuyor. Kim nereliyse o yerin takımını tutuyor.
Liverpoollu Liverpoollu…
Manchesterli Manchesterli…
Boltonlu Boltonlu…
Orada başka takımı tutmak yok.
Herkes kendi takımını tutuyor. Başarı da peşinden geliyor.
Zeytinburnulu gençler statları elden gidiyor diye de üzülüyorlar. Gitmez.
Orası Ermeni Hastanesi''ninmiş. Verilirken ''burası spor alanı olacak'' diye şartlı verilmiş.
Siz takımınıza sahip çıkın yeter. Stat sizindir.
Ben Zeytinburnu''nu elli senedir tanıyorum.
Şimdi tanıyamıyorum.
Zeytinburnu gecekonduydu New York olmuş.
Helal olsun!
İşin garibi; New York''un da Süper Lig''de futbol takımı yok.
Oradan yetişen futbolcu da yok!
Unutmayın Arif Erdem ve Emre Belözoğlu sizin topraklardan…
İkisi de futbola imza atmış futbolcu.
Gençler ayağa kalktı, eller havaya… Bir üçlü daha çektik…
Zey-tin!...
