Geçen gün herkesin bildiği ama pek kimsenin merak edip de içine girmediği Haliç''in kıyıcığında, Miniatürk''ün dibinde üç kubbeli devasa çadırda Kadir Topbaş''la sohbet ediyoruz.…Dünya kenti İstanbul''un hizmet erbabı başkanı Topbaş, Marmaray, üçüncü köprü, metrobüs, metro ile; ıslah-ı dert eyledikleri İstanbul''u bize anlatıyor.O ne güzel mekan, o ne güzel sunum öyle…Başkan''ın bir elinde nokta ışıklı kırmızı kalem, öteki elinde bir dizi marifet, dilinde İstanbul türküsü, her panonun önünde anlattıkça
Geçen gün herkesin bildiği ama pek kimsenin merak edip de içine girmediği Haliç''in kıyıcığında, Miniatürk''ün dibinde üç kubbeli devasa çadırda Kadir Topbaş''la sohbet ediyoruz.…
Dünya kenti İstanbul''un hizmet erbabı başkanı Topbaş, Marmaray, üçüncü köprü, metrobüs, metro ile; ıslah-ı dert eyledikleri İstanbul''u bize anlatıyor.
O ne güzel mekan, o ne güzel sunum öyle…
Başkan''ın bir elinde nokta ışıklı kırmızı kalem, öteki elinde bir dizi marifet, dilinde İstanbul türküsü, her panonun önünde anlattıkça anlatıyor.
''Dur Başkan, soluklan biraz'' diyorum ne mümkün…
Şehrin muhteşem görüntüsü bir yanda, yapılan hizmetleri anlatan ışıklı fotoğraflar bir yanda geziyorsunuz İstanbul sokaklarında. Bir İstanbullu olarak duyduklarımdan, gördüklerimden mest oldum.
Üç saat boyunca İstanbul''u tarihten alıp güne taşıdık. Üstünde oturduğumuz; kah gezip tozduğumuz, kah yedi tepesinden siluetini seyre daldığımız dünya lideri şehrin gelişimine fotoğraflarla tanık olduk. Muhteşem…
Büyük İstanbul''un güncel sorumluluğunu üstlenmiş ve de geleceğe hizmet köprüleri kurmuş Kadir Topbaş sadece bizlerin değil, ülkeye akın akın gelen yabancıların da kulağına fısıldıyor İstanbul''u… Takıyorsunuz kulaklığınızı, hangi lisandan istiyorsanız anlatıyor kendini size İstanbul…. Bir Japon grup gördüm üç kubbeli çadırı gezen; kulaklarında İstanbul, gözlerinde İstanbul, beyinlerinde İstanbul.. Paris''i, Roma''yı, Londra''yı da görseler Tokyo''da da olsalar hatıralarında hep İstanbul olacak eminim…
Sütlüce''deki üç kubbeli bu çadırı mutlaka siz de gezip görünüz. Görünüz ki; yaşadığınız şehrin nasıl emek verilerek sizlere sunulduğunun farkına varasınız…
***
''Bu şehir bize emaneten verilmiş'' diyor Kadir Topbaş ve ekliyor;
''İstanbul 23 ülkeden büyük bir kent. Kayıtlı nüfusu 13.5 milyon… Kaldırımına ayak basanı da 17 milyon ötesi…''
''İstanbul dünyaya karşı sorumlu bir şehir. Amiral gemisi…''
''Üç yıllığına dünya başkanlığını bana verdiler… İstanbul''a…''
''Başkanlığım süresince 46 katrilyon lira harcandı İstanbul''a. Atmosfer değişti. Daha yapacak çok iş var, umut da var…''
''Hayatım düzenlidir, zamanı doğru kullanırım.''
''En büyük arzum tek başıma sokaklarda dolaşmak, vapura binmek… ''Cebimde otobüs biletim var… Korumalarımı atlatamıyorum ki!''
''İnsanların bana tebessümleri bende yorgunluk bırakmıyor.''
''Uyukuyu sevmem.''
''Çok yemem…''
Özlemlerim de var; torunlarımla uçurtma uçurtmak…
''Vakit fukarasıyım.''
''İstanbullular benim yerime bunları yaparsa mutlun olurum.
Ben onlara bu imkanları vermek için çalışıyorum.''
''Sosyal dayanışma içersinde birbirimize destek olmamız gerek;
Kadınlara destek, onlara meslek edindirmektir…
Sokak çocuklarını toplayıp eğitiyor onları üniversiteye hazırlıyoruz…''
''Gemisini kurtaran kaptan devri bitti. Hep beraberiz…''
Kadir Topbaş''tan bir anlamlı söz daha;
''Köşkleri anonim ettik…''
Bu köşkler tarihi korulardaki mekanlardır; Yıldız parkındaki Malta Köşkü, Hidiv Kasrı, Ihlamur Kasrı ve daha niceleri… Oralarda şimdi halka açık self servis ve de ucuz lokantalar var… Artık İstanbullu uzun otobüs yolculuklarında ''çıkından'' iki lokmayla nefsini köreltmeyecek… ''
Kadir Topbaş''la çok hoş bir sohbet ettik.
Devamını Kanal A''da hafta içi her gün kuşluk vaktinde izleyebilirsiniz…
