EDISYON:

Issız Ada!

00:006/12/2008, Cumartesi
G: 2/09/2019, Pazartesi
Osman Tanburacı - Cumartesi

Haftanın filmi Issız Adam herkesin dilinde. Yorumlar da hep birbirinden farklı...Ben de gittim;Bir adam gördüm İstanbul''a Tarsus''tan gelme... O adamda, neredeyse bütün erkeklerin kadınlara bakışını gördüm. Şehvet dolu ama duygusuz... Sanki kadınlar kullanıp atılacak mendil misali... Tam Türk erkeği modu...Aslında adamın kendine güveni yok! Çoğu erkekler gibi... Evlilikten ve de bir kadının yörüngesine girmekten korkuyor Issız Adam.Sevgilisi Ada, kadınların erkeklerden gönüle akacak birkaç damla

Haftanın filmi Issız Adam herkesin dilinde. Yorumlar da hep birbirinden farklı...

Ben de gittim;

Bir adam gördüm İstanbul''a Tarsus''tan gelme... O adamda, neredeyse bütün erkeklerin kadınlara bakışını gördüm. Şehvet dolu ama duygusuz... Sanki kadınlar kullanıp atılacak mendil misali... Tam Türk erkeği modu...

Aslında adamın kendine güveni yok! Çoğu erkekler gibi... Evlilikten ve de bir kadının yörüngesine girmekten korkuyor Issız Adam.

Sevgilisi Ada, kadınların erkeklerden gönüle akacak birkaç damla sevgi beklediğini vurguluyor. Temiz duygularla, yürekten ve de sevecen bir şekilde...

Hatta bence en önemli sahne;

Kadının, yataktayken avucunu Issız Adam''ın alnına bastırarak elinin içindeki kader çizgisini Issız Adam''ın alnına yazmak istemesi... Oradaki konuşmalar çok güzel...

Issız Adam bu ilişkiyi en güzel yerinde kesip atıyor. Ada''ya damdan düşer gibi; ''ayrılalım'' diyor.

Ayrılıyorlar...

Issız Adam bir türlü kendiyle yüzleşemiyor. Yıllar sonra Ada''yla karşılaşıyorlar, Ada yine ilk günkü gibi sevecen ama yolunu çizmiş... Ada evlenmiş bir de kızı olmuş... Issız Adam hala aylak ve kaskatı ama hala inatla suskun!

Erkek dediğin işte böyle olur;

Ahmak!...

Koyacaksın bu Issız Adam''ı bir Issız Ada''ya...

Görecek gününü!

Türkiye tanıtımı Sivaslı Cindy''den

Helal olsun Ertuğrul Günay''a... Kültür Bakanlığı''nca Türkiye''nin dünyada tanıtımı görevini Sivaslı Cindy diye bilinen Tülin Şahin''e verdi. Tam isabet. Tülin Şahin''i uzaktan tanırım, bir kez de benim yayınladığım Mirror Dergisi''ne konuk olmuştu... Röportajda bayılmıştım... Çok aklı başında, iyi insan ve ne istediğini bilen bir hanımefendi... Sözü sohbeti, akıl kıvrımları ve güzelliği insanı pür dikkat kendisini izlemeye davet ediyor. Tanıtım filmlerinde de bu hava yaratılırsa mükemmel olur.

Tülin Şahin''i bir kez de Habertürk''te Ayşe Özyılmazel''in programında izledim... Olaylara sıra dışı yaklaşımı, içten davranışları ve abartısız tavırları hoşuma gitti. Sen manken Tülin Şahin olacaksın ve büyük bir tevazu içinde, insanlığa mükemmel mesajlar vereceksin. Biz ne mankenler gördük bir tutam akla bizi mahkum bırakan...

2009''da Türkiye''nin tanıtımı projeleri Tülin Şahin''in endamıyla ruh bulacak ama keşke Tülin Şahin dünya milletleriyle iletişim kurabilse ve sözlü olarak da onlarla konuşabilse... Dünya görsün bakalım yabancı dille ülkesini yabancılara tanıtan böyle bir manken daha var mı?

Tebrikler Ertuğrul Günay. Başarılar Tülin Şahin....

Dışkının kerameti

Evli bir çift ''dışkı'' aracılığı ile ayrıldı... Yıllar yılı mahkeme kapılarında sürünen çiftlere inat Küçük Oteller Kitabı''nın yazarları turizmci Müjde ve Sevan Nişanyan ''Bir kavanoz dışkı'' sayesinde boşandılar. Demek artık boşanmalarda da işin b.ku çıktı!

Evlenirken ''ne b.k yedim ben'' diyen Sevan Nişanyan böylece yıllar sonra intikamını eşi Nişanyan Hanımefendiden aldı.

Müjde dedi karısına...

Müjde ayrıldık!

''Ayrılsak da beraberiz'' diyen Müjde Hanım da herkesten gizli tuttuğu ''boşanma protokolünü'' kocası Sevan''a imzalattı!

Yani;

Nişanyanlar el birliği ile evliliğin içine ettiler.

Kadıköy iskelesi hatıralarımı da sulara gömdü...

İstanbul''un belirli yerleri vardır ki beyinlerden hiç silinmez. Beyazıt ve üniversite... Kapalıçarşı, Beyoğlu, Eminönü ve Kadıköy iskeleleri... Aslında Karaköy''deki iskeleden Kadıköy''e vapur seferleri yapıldığından, orasının adı Karaköy değil Kadıköy iskelesi olmalı diye düşünürdüm hep...

Kadıköy''e gitmek için seyirtirken yolda birine rastlasan nereye gidiyorsun dediğinde hiç; Karaköy''e der misin?

Kadıköy''e gidiyorum dersin...

Ne tuhaf değil mi?

Askerliğimi Gölcük''te yaptım. Karaköy İskelesi benim için İstanbul''a ve sevdiğime kavuşma mekanıydı... O iskelelerin adı aklımda hep Kadıköy İskelesi olarak kalmış...

Beyaz pantolonum, sakız gibi beyaz gömleğim ve şapkamla yaz günleri tiril tiril bir vaziyette hep Kadıköy vapurunda salındım durdum... Martıların kanatlarında geçtim sanki her seferinde bir yakadan ötekine, insan selinin içinde... Hatıralar kucak kucaktı güvertede... Çıtır simitler ve ince belli, altın yaldız çizgili bardakta demli çay, doyumsuz bir deniz keyfiydi benim için... Karaköy-Kadıköy arası 15 dakika... Bilemedin 20... Bende bıraktığı haz ise ömre bedel...

Aklımda kalan İhsan Kalmaz vardı, vapurun burnunda yazan...

Kadıköy İskelesi''nde az mı bekledim onu...

Şimdi o iskele artık yok... Yenisinde de o tat artık hiç olmayacak...

Karaköy İskelesi ilgisizlikten sulara gömüldü...

Hatıralarımla beraber...

Buna hiç hakkınız yoktu be birader!

Şehr-ist.34

Ekonomik kriz gelmiş neyime

Bayramda otobüsler-köprüler yine bedava...

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.