sevgili okuyucularım;insanoğlu çalışmaya, faâliyete, harekete mecbur ve mahkûm bir varlıktır.. hemen ilâve edeyim ki; iyi ki öyledir.. iyi ki hareket etmeye, dolayısıyle iş görmeye hâzır ve nâzır bir yaratığız..dikkat ederseniz; hareket ettikçe, iş gördükçe mes'ud ve mutlu olursunuz.. ellerinizi, ayaklarınızı, vücudun bütün âzâlarını ileriye, geriye aşağıya, yukarıya, sola, sağa, öne, arkaya hareket ettirdikçe bir zindelik, bir kuvvet ve bir sıhhat kazandığınızı hissedeceksiniz.. iş görürken hem
sevgili okuyucularım;
insanoğlu çalışmaya, faâliyete, harekete mecbur ve mahkûm bir varlıktır.. hemen ilâve edeyim ki; iyi ki öyledir.. iyi ki hareket etmeye, dolayısıyle iş görmeye hâzır ve nâzır bir yaratığız..
dikkat ederseniz; hareket ettikçe, iş gördükçe mes'ud ve mutlu olursunuz.. ellerinizi, ayaklarınızı, vücudun bütün âzâlarını ileriye, geriye aşağıya, yukarıya, sola, sağa, öne, arkaya hareket ettirdikçe bir zindelik, bir kuvvet ve bir sıhhat kazandığınızı hissedeceksiniz.. iş görürken hem beyniniz hem de bilhassa elleriniz, parmaklarız, gözleriniz hepsi faaliyet halindedir..
eğer çok çalışırsanız, günde 10 saatten fazla çalışırsanız yorulursunuz.. fakat bu yorgunluk sağlığa alâmet bir yorgunluktur.. başınızı kaldıramaz kendinizi bir yatağa, bir kanepeye, çekyata hattâ bir koltuğa bırakırsınız.. düşüş o düşüş.. deliksiz bir uyku.. artık yaşınıza, yorgunluğunuza, alışkanlığınıza bağlı.. 5 saat, 7 saat, 10 saat mis gibi uyuyorsanız.. uyanınca hop diye fırlarsınız.. geriye doğru gerinirsiniz: bir de şöyle bir zıplarsınız.. işte şimdi hazırım... der güçlü adımlarla işe doğru koşarsınız..
gerçekler ve menfaatimize, ferdî ve millî menfaatlerimize faydalı olan; hareket etmek ve bir işi hedef alarak çalışmak, âzamî miktarda çalışmak olduğu halde tâ ecevit'ten beri fırsat buldukça tatile çıkan bir topluluk haline geldik.. ramazan bayramı üç gün, kurban bayramı 4 gün, haftanın iki günü zaten baştan tatil.. 52 haftanın 104 günü dinleniyoruz.. sırtüstü yatıyoruz.. yılbaşı, 23 nisan, 19 mayıs, 1 mayıs, bahar bayramı, 29 ekim cumhuriyet bayramı falan derken neredeyse bir senenin üçte birini tatilde geçiriyoruz..
pek muhterem okuyucularım.. iyi güzel de biz evvelâ çok çalışmak, üretmek zorunda olan bir topluluk değil miyiz!.. peki buna rağmen, işimizi ikidebir niye tatil ediyoruz.. 4 gün kurban tatili, haftanın bir başındaki bir de sonundaki ikişer günlük alelâde tatiller.. üçgün de 4 günlük bayram tatiline ilâve edilen idari izin.. tam 9 gün.. vatandaşlar hem yurtdışına hem de yurtiçine tatil sefasına veya sıla ziyaretine gidiyorlar.. gidiş ayrı bir dert.. dönüş ayrı bir dert.. bir sürü trafik kazası ve saatlerce kuyruklarda beklemek de cabası..
sorarım size bunun neresi tatil.. neresi dinlenme.. fırsat bu fırsat diye evde rahat rahat otursalar.. istirahat etseler, yeni enerji toplasalar ben de sevineceğim.. ne gezer: bütün yaptıkları yollarda uykusuz kalmak.. tatil yerinde telaşa, tedirginliğe ve masrafa maruz kalmak...
bu müddet zarfında hastaneler tatilde.. nöbetçi olarak asistanlar nöbet tutuyor.. ciddi bir ameliyatı yapacak hoca var mı?.. hepsi tatilde.. özel hastaneler bile fatura hesabına çalıştığı halde onlar da tatilci..
acil bir hasta dokuz gün, on gün nasıl bekleyecek..
alışveriş edeceksiniz.. belli başlı dükkanlar kapalı.. bankalar kapalı..
eczaneler yediden sonra niye kapalı sebebini hâlâ anlayamamışımdır.. fazla mesai ücretine tâbî personel vasıtasıyle bırakın eczaneler biraz açık kalsın.. mesai ücreti almak isteyen de hakkını alsın..
*
velhasıl aziz okuyucular bu (tatil yapma) merakından biran evvel kurtulsak.. hiç olmazsa şu almanları ve japonları örnek alsak..
eğer haksızsam lütfen bana haber verin!..
#ecevit
#mahkûm
#maruz
