Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında skoru aldı ama oyun olarak beklenilenin altında kaldı. Özellikle hücumda En-Nesyri etkisiz kalırken, sarı lacivertliler Dzeko’nun ileride topu tutup takımın rakip yarı sahaya yerleştiği süreci çok aradı. Keza kendisi de oyuna girince farkı sebeplerden, bunu diğer maçlarda yaptığı gibi yapamadı. Ayrıca Djiku olmadığı için Fenerbahçe’de savunma hattı, orta sahaya uzak kaldı. Takım boyunun uzaması da Kasımpaşa’nın iki pasta orta sahayı geçmesine ve pozisyonlar bulmasına
Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında skoru aldı ama oyun olarak beklenilenin altında kaldı. Özellikle hücumda En-Nesyri etkisiz kalırken, sarı lacivertliler Dzeko’nun ileride topu tutup takımın rakip yarı sahaya yerleştiği süreci çok aradı. Keza kendisi de oyuna girince farkı sebeplerden, bunu diğer maçlarda yaptığı gibi yapamadı. Ayrıca Djiku olmadığı için Fenerbahçe’de savunma hattı, orta sahaya uzak kaldı. Takım boyunun uzaması da Kasımpaşa’nın iki pasta orta sahayı geçmesine ve pozisyonlar bulmasına neden oldu. Hem tempo düşüktü hem de topun oyunda kalma süresi çok azdı.
Futbolda iyi oyun ve doğru oyun vardır. Fenerbahçe, hem milli ara sonrası hem de Galatasaray derbisi öncesinde doğru oyunu oynadı. Bunu da aslında hoca değil, oyuncular oyun içerisinde tercih etti. Takım boyu uzayıp ya da geçişlerde geri koşmalar başlayınca; daha geriye çekilip, kendini çok yormadan, Maximin’i birebirlerde eşleştirerek, yakaladığı pozisyonları gole çevirdi ve maçı kazandı.
Szymanski’ye sosyal medyada çok fazla yükleniliyor. Bence haksızlık bu. Daha önceki yayınlarımda söylediğim gibi; nasıl Ferdi’nin performansı Tadic ile arttıysa, Szymanski’nin performansı da Dzeko ile artıyor. Çünkü Dzeko’nun bağlantı oyununda Szymanski aralara koşu atarak pozisyon buluyor. En-Nesyri ise hareketli ve o boşluklara kendisi koşu yapıyor. Bu yüzden En-Nesyri’nin arkasında Tadic ve İrfan Can gibi besleyici, kilit pas atabilen oyuncuları yerleştirmek lazım.
Şunu da unutmamak lazım; günün sonunda iyi oynayana değil daha çok gol atana puan veriyorlar.