Fenerbahçe, Ankaragücü’nü 2-1 mağlup ederek yoluna hata yapmadan devam etti. Aslında ilk yarıdaki oyuna bakacaksak olursak, skor daha da farklı olabilirdi. Fakat hem pozisyonların cömertçe harcanması hem de ikinci yarıdaki panik skorun bu şekilde sona ermesine neden oldu. Genele baktığımızda Fenerbahçe’nin iyi bir oyunu var. Hatta ligin en iyi futbolunu oynayan takım. Hem sahada oyuncular zevk alıyor hem tribündeki taraftarlar hem de tv başında izleyenler. Aslında Fenerbahçe'nin alametifarikalarından
Fenerbahçe, Ankaragücü’nü 2-1 mağlup ederek yoluna hata yapmadan devam etti. Aslında ilk yarıdaki oyuna bakacaksak olursak, skor daha da farklı olabilirdi. Fakat hem pozisyonların cömertçe harcanması hem de ikinci yarıdaki panik skorun bu şekilde sona ermesine neden oldu.
Genele baktığımızda Fenerbahçe’nin iyi bir oyunu var. Hatta ligin en iyi futbolunu oynayan takım. Hem sahada oyuncular zevk alıyor hem tribündeki taraftarlar hem de tv başında izleyenler.
Aslında Fenerbahçe'nin alametifarikalarından birisi, hücumu 7-8 oyuncuyla yapması ve bu oyuncuların sürekli hareket halinde oldukları için rakip savunmanın dengesini bozulması. Burada da öndeki üçlüyü, Szymanski ve Fred çok destekliyor. Orta sahaya enerji katıyor. Bu yüzden de yük, bu isimlere biniyor. Bu da sıkıntı oluşturuyor tabii. Szymanski toplu topsuz o kadar çok koşu yapıyor ki, son vuruşlarına negatif yansıyor ara ara.
Ayrıca Half space'i ligimizde en çok ve en iyi kullanan takım Fenerbahçe. Özellikleri bek bindirmeleri ile oyunu yığıyorlar. Bu sayede ceza sahası içerisinde topla çok oynuyorlar.
100 gol barajı geçildi. Bu güzel ama takımın son vuruşlarda yine problemi var. Gol gelmedikçe bir panik havas oluşuyor. Bunun mental bir problem olduğunu düşünüyorum. İsmail Hoca ve ekibinin bu sorunu çözmesi lazım.
Zaman zaman Tadic’in tartışıldığı gibi Dzeko da tartışılıyor. Gol kaçırma sorununun eleştirilmesini anlarım. Sonuçta yaşı nedeniyle de fiziksel durumunu da korumak lazım. Ara ara dinlendirmesi gerekiyor. Fakat oyuna katkısını eleştirenlere çok da katılmıyorum. Çünkü oyun Dzeko üzerinden kuruluyor. Fenerbahçe sezon başından bu yana Dzeko’ya göre oynuyor ve bence doğru da yapıyor.
Top atarsın tutar, seni oyuna sokar. Derine gelir top alır stoperi çeker ve boşluklara koşu yapılmasını sağlar. Pozisyon oluşturur, gol atar, asistin pasını verir. Takımı ateşler, hem saha içi hem saha dışı liderlik yapar. Top rakibe geçtiğinde takımı uyanık hale getirir, baskı düzeyini ayarlar… Ve bunları üst düzey olarak yapar.
Attığı penaltısız gol sayısı ve oyuna katkısı gösteriyor ki, Dzeko şu an Süper Lig’in en iyi santraforu.
Son bir parantez de Cengiz Ünder ve İsmail Yüksek için açmak gerekiyor. Oyunun kilitlendiği ya da rakibin kapandığı anlarda Cengiz gibi kaliteli oyuncular, takımı sırtlarlar. Sakatlığını atlattıktan sonra oynadıkça form kazanan ve form kazandıkça da fileleri havalandıran Cengiz, sadece Fenerbahçe’nin değil, EURO2024’te A Milli Takım’ın da en büyük kozlarından birisi olacak. Ayrıca İsmail Yüksek de performansını yukarı çeken bir diğer oyuncu. Fred’in yokluğunda orta sahanın dinamosu görevini gördü. Yavaş yavaş oyun görüşü, oyunu okuması da gelişiyor. Tek topta doğru yeri buldukça daha da iyi olacak.