Süper Lig tiyatrosu

Galatasaray evinde oynadığı Eyüpspor mücadelesinde son yılların en istatistikli ve en çok gol beklentisine (4.70) girdiği maçı yaşadı. Kaçan net pozisyonlar, yıllardır Galatasaray’ın kanayan yarası olan bek oyuncularının eksikliği ve onsekiz içinde İcardi’nin yokluğu sezon boyu Avrupa ve Süper Lig’de olası puan kayıplarında daima akıllara gelecek.

Galatasaray bitiricilik dışında Eyüpspor karşısında gereken futbolu oynadı. İki tarafın da gerçekten güzel mücadele ettiği bir maç oldu. Arda Turan ve Okan Buruk’un ilk randevularında bu denli güzel bir futbol seyrettirmesi takdire şayandır. Ne Alex de Souza ne de Volkan Demirel'in izletmediği veya izletemediği futbolu izlettiği için ve henüz lige yeni çıkmalarına rağmen “Galatasaray’ın arka bahçesi”, “Arda Turan Galatasaray’dan puan almaz” ve “Başkanları Galatasaraylı” gibi sözlere en güzel cevabı oynadıkları futbolla verdikleri için Eyüpspor’a ayrıca teşekkür ederim.

Gelelim hakem Oğuzhan Çakır ve “Hissiyatımsı” kelimesinin mucidi Erkan Engin’e… Galatasaray’ın bu sezon tek puan kaybı olan ve 3-3 biten Kasımpaşa maçının hakemi Oğuzhan Çakır’dı. Maçtan sonra açıkça rahatsızlığın dile getirilmesine rağmen aba altından sopa gösterir gibi yine Galatasaray maçına atanıp tüm karşılaşmayı enine boyuna yardakçısı Erkan Engin ile birlikte katletti.

Barış Alper’e sarılıp yere düşürüyorlar VAR ortada yok. Ve önce Osimhen sonra yine Barış Alper düşürülüyor, VAR yine ortada yok. Yayıncı kuruluş dahil tüm TV programlarındaki eski hakemler tarafından kararları baştan aşağı “yanlış” olarak nitelendirilen hakemlerin bu haftadan sonraki akıbetini merak ediyorum.

Tüm bunlar Galatasaray’ın bir yıldız oyuncusu veya başkanı eline megafon alıp havaalanlarında konuşmadığı için mi oluyor? İbrahim Hacıosmanoğlu ve TFF yönetimi samimi ve adil olacaksa Ali Şansalan’ı Beşiktaş-Fenerbahçe maçına atasın da görelim.