2000 yılında Bakırköy İmam Hatip Lisesi`nden mezun oldu. 2014 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümüne girdi ve lisans eğitimi aldı. 15 yıl süreyle serbest zamanlı makale yazarlığı, metin yazarlığı, dergi, site, kitap editörlüğü yaptı. Birçok sivil toplum kuruşunda özellikle mültecilere yönelik projelerde gönüllü olarak görev aldı. ÖNDER İmam Hatipliler Derneği bünyesinde 54. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Komisyonu Üyesi olarak çalıştı. 2013 yılından 2016 yılına dek Yeni Şafak İnternet Yayınları’nda Özel Haber Editörlüğü görevini yürüttü. Aynı yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Başkan Müşaviri olarak görev aldı. 2018 yılında TRT Haber Web bölümünde İçerik Geliştirme Uzmanlığı ve Özel İçerik Editörü görevlerini üstlendi. Gzt.com sitesinde Doğduğum Ev röportaj serisini hazırladı. İlk kitabı 2021 yılında Doğduğum Ev ismiyle Ketebe Yayınlarından çıktı. Birçok akademi ve medya okulunda Röportaj Teknikleri, Temel Gazetecilik, İnternet Editörlüğü ve Sosyal Medya dersleri verdi. Albayrak Medya bünyesinde oluşturulan Medya Akademisinin koordinatörlüğünü yürüttü. Yeni Şafak gazetesinde her pazar biyografiler kaleme alıyor ve Doğduğum Ev röportaj serisine devam ediyor.
Diyamandi Efendi, Osmanlı tebaasına mensup Rum Ortodoks bir ailenin ferdi olarak 1887 yılında Kayseri’nin Talas ilçesinde doğdu. Babası iplik tüccarı Yuvan Efendi’nin işleri nedeniyle on aylıkken ailesiyle birlikte Kastamonu’ya göç etti. İlk eğitimini Rum Ortodoks Mektebi’nde aldıktan sonra 1901 yılında Kastamonu İdadisi’ne başladı. Yedi yıl süren idadi eğitimini birincilikle tamamladı.Gayrimüslimlerin din derslerine katılma mecburiyeti olmamasına rağmen derslerin tamamına katıldı, özellikle Arapça ve Farsça derslerinde büyük başarı gösterdi. Farisi hocası İskilipli Osman Efendi’nin ders sırasında tahtaya yazdığı Mesnevi’nin ilk on sekiz beyiti onun için dönüm noktalarından biri oldu, kendi tabiriyle “Bu birkaç beyit onu tutuşturmaya kafi geldi…”
Müslüman öğrencileri aratmayan İslam bilgisi ve Arapça seviyesi nedeniyle arkadaşları tarafından Yemandi Molla olarak anılmaya başladı. Aynı yıllarda Nasrullah Medresesi Müderrisi Hacı Mümin Efendi’den medrese eğitimi de aldı.
Eğitimine devam etmek üzere 1909 yılında İstanbul’a geldi ve İstanbul Dârülfünunu Hukuk Mektebi’ne girdi. 1913 yılında mezun oldu, Beyoğlu Birinci Hukuk Mahkemesi zabıt katibi olarak göreve başladı. Üniversite eğitimi sırasında Tevfik Molla’dan Arapça ve fıkıh dersleri almaya devam etti. Düzenli olarak Galata Mevlevihanesi’ne giderek Ahmet Remzi Dede’den Mesnevi okudu. Ona “Yaman Dede” ünvanını veren de oydu.
İsminin Rumca karşılığı elmas anlamına gelen Diyamandi Efendi, din değiştirmesinden endişe eden anne ve babası tarafından Fener Rum Patrikhanesi cemaatinden bir Hıristiyan ile evlendirildi. Kırk yıl boyunca “Mevlânâ aşkıyla yanmakta olduğumu biraz anlıyorlardı” dediği ailesinden gizli olarak dinini yaşadı. Çok hassas bir yapıya sahip olduğundan ailesini üzmekten çekiniyor, İslam’dan soğumalarından ve huzursuzluk çıkmasından endişe ediyordu.
“Tam kırk yıl bazen sahursuz bazen iftarsız oruçlar tuttum ama ailem bunu hiç bilmedi” diyen Yaman Dede, evdeki çarşafları seccade yaparak gizli gizli namaz kılmayı, cuma namazında tanınmamak için şehrin en ücra yerlerindeki camilere gitmeyi adet edinmişti. Bu zorlu süreç 1942 yılında sona erdi ve Diyamendi Efendi, İslamiyet’i kabul ettiğini resmen ilan ederek Mehmet Abdülkadir Keçeoğlu adını aldı.
Rum Ortodoks cemaatinde büyük yankı uyandıran bu haberden sonra cemaat baskısıyla eşinden ayrılmak zorunda kaldı. “Aşk, ıstırapsız olmaz. Size acı vermeye hakkım yok. Bu ev ve içindekiler size kalsın” diyerek ceketini alarak evden ayrılan Yaman Dede için yeni bir hayat başlamış oldu.
20 yıl boyunca sürdürdüğü avukatlık mesleğini kendi isteğiyle bırakarak öğretmenlik yapmaya başlayan Mehmet Abdulkadir Keçeoğlu, 1931 yılında Üsküdar Rum Karma İlkokulu’nda Türkçe Kültür dersleri vererek başladığı mesleğini ölene kadar sürdürdü. Çamlıca Kız Lisesi’nde din, Saint Benoit ve Notre Dame gibi yabancı okullarında Türkçe, İstanbul İmam Hatip Okulu ve İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde Türkçe, Farsça ve Arapça öğretmenliği yaptı.
Allah, peygamber ve Mevlana aşkı ile tanınan Yaman Dede’nin hukukçuluğundan veya öğretmenliğinden ziyade en bilinen özelliği şairliğiydi. Yazdığı manzumeler, na’tlar ve gazeller ile aşkını söze döken Yaman Dede’nin mısraları en sevilen nat’lar arasında girmişti.
“Gönül hûn oldu şevkinden boyandım yâ Rasûlallah!
Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım yâ Rasûlallah!
Ezel bezminde bir dinmez figândım yâ Rasûlallah!
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlallah”
Yahya Kemal Beyatlı’nın kendisi için “Yüz sürdü gerçi pâyine çok Müslüman Dede/Mollâyı Rûm görmedi bundan Yaman Dede” dizelerini yazdığı Yaman Dede, 3 Mayıs 1962 günü vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedildi.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.