Tek vergi numarasına dikkat

00:0031/08/2001, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Nurettin Canikli

Eylül başından itibaren, tek vergi numarasının kullanımının zorunlu olduğu işlemlerin kapsamı önemli ölçüde genişletilmektedir.Bugüne kadar tapu işlemleri, trafik tescil işlemleri ve şirket kuruluşları işlemlerinin bir bölümü için vergi numarası alma zorunluluğu sözkonusu idi. Bir gayrimenkul ya da otomobil satın almak istediğinizde vergi numarası almanız gerekiyordu. Veya şirket ortağı olmanız halinde de vergi numaranız görülmeden işlem yapılmıyordu.1 Eylül'de yürürlüğe girecek olan Maliye Bakanlığı

Eylül başından itibaren, tek vergi numarasının kullanımının zorunlu olduğu işlemlerin kapsamı önemli ölçüde genişletilmektedir.

Bugüne kadar tapu işlemleri, trafik tescil işlemleri ve şirket kuruluşları işlemlerinin bir bölümü için vergi numarası alma zorunluluğu sözkonusu idi. Bir gayrimenkul ya da otomobil satın almak istediğinizde vergi numarası almanız gerekiyordu. Veya şirket ortağı olmanız halinde de vergi numaranız görülmeden işlem yapılmıyordu.

1 Eylül'de yürürlüğe girecek olan Maliye Bakanlığı Tebliği ile vergi numarası olmadan yapılmayacak işlemlerin sayısı artırılmakta, itirazlar nedeniyle uygulama dışında tutulan bankacılık işlemleri de kapsama alınmaktadır.

Uygulamanın amacı

Tek vergi numarası uygulaması, vergi incelemeleri ve kara para incelemelerinde kullanılmak üzere istihbarat amaçlı bilgi toplamayı hedeflemektedir.

Bilgilerin tamamı Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan 'istihbarat merkezi'ne aktarılacaktır.

İstihbarat merkezinde toplanan bu bilgiler, vergi ve kara para incelemeleri için temel altyapıyı oluşturacaktır.

Tek vergi numarası altında yer alan bilgiler toplu olarak istenildiği takdirde vergi inceleme elemanları tarafından alınacak ve bilgilerin içeriği sorgulanabilecektir.

İşleyişi somut bir örnekle açıklayalım.

Vergi mükellefi olmayan vatandaş Ahmet Bey'in 12 aylık dönemde, bankaya yatırdığı ve çektiği paralar, adına gelen paralar veya kendisinin gönderdiği paralar, sattığı ve satın aldığı dövizler, borsada yaptığı işlemler, satın aldığı gayrimenkuller ve otomobillerin toplamının 35 milyar lira olduğunu varsayalım.

Bir Maliye müfettişi tek vergi numarası altında kaydedilmiş bu bilgilere kolaylıkla ulaşabilecek ve vatandaş Ahmet Bey'i, işlemlerle ilgili paraların kaynağı konusunda sorgulayabilecektir.

Örneğin, bankaya yatırdığı 5 veya 10 milyar lirayı nereden bulduğunu sorabilecektir. Bu sorgulamayı toplu olarak yapabileceği gibi, işlem bazında da yapabilecektir.

Bazı okuyucularımız itiraz edebilirler. Kamuoyunda 'mali milat' olarak bilinen, vergilendirilmemiş gelirin sorgulanmasına imkan sağlayan ve Sayın Zekeriya Temizel'in bakanlığı döneminde kanunlaştırılan uygulamanın yürürlükten kaldırıldığını söyleyebilirler.

Öncelikle belirtelim ki sözkonusu uygulama yürürlükten kaldırılmadı. Geçici bir maddeyle uygulaması 2003 yılına kadar ertelendi. Esas maddeler Gelir Vergisi Kanunu'nda muhafaza edilmektedir. Sadece sorgulamanın 1999, 2000, 2001 ve 2002 yılları gelirlerine uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Hatırlanacağı gibi, Sayın Zekeriya Temizel, vergilendirilecek gelirin tanımını değiştirmiş ve vergisi ödendiği ispat edilemeyen her türlü gelir, harcama ve servet artışı vergilendirilecek gelir olarak tanımlanmıştı. Değişiklik yapılmadığı takdirde bu düzenleme 2003 yılı başından itibaren otomatik olarak uygulanmaya başlanacaktır.

Tek vergi numarası altında toplanan bilgilerin hem vergi incelemesinde ve hem de kara para incelemesinde kullanılacağını belirttik.

Bilgilerin, 2003 yılına kadar vergi incelemesinde kullanılamayacağını kabul etsek dahi kara para soruşturmalarında kullanılması için hiçbir yasal engel bulunmamaktadır.

Sorun nedir?

Maliye Bakanlığı'nın vergi kayıp ve kaçağının azaltılması, vergi tabanının genişletilmesi için vergiyi doğuran olayla doğrudan ilgili olan parasal hareketleri kontrol altına alması ve izlemesi son derece doğaldır. Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Vergi kaçağının azaltılması Maliye Bakanlığı'nın görevlerinden birisidir.

Olaya sadece Maliye Bakanlığı gözlüğü ile baktığınızda her şey normal gözükür. Ancak, gerçek bu değildir.

Ülkemizde vergi oranlarının yüksekliği tartışmasız bir gerçektir. Vergi mevzuatımız enflasyondan doğan fiktif kazançları da vergilendirdiği için reel vergi oranı bazen % 100'ü aşabilmektedir.

Şirketinizin kasasında bulunan, örneğin 10.000 doların kasaya girdiği tarih ile yıl sonundaki fiyat farkı kazanç olarak vergilendirilir. Diyelim 10.000 doları kasanıza koyduğunuzda 11 milyar TL etmekteydi. Yıl sonunda ise 15 milyara yükseldiğini varsayalım. Aradaki 4 milyar liranın vergisini ödemek zorundasınız. Aslında dolarınız aynı dolar. Buna rağmen vergi ödüyorsunuz.

Örneklerin çoğaltılması mümkündür.

Vergi oranlarının yüksekliği ülkemizdeki vergi kayıp ve kaçağının büyük boyutlu oluşunun en önemli nedenidir.

Olayın olumlu tarafı, vergisi ödenmeyen kazancın ekonomiye dönmesidir. Bankacılık sistemine girmekte veya yatırıma dönüşmektedir.

Vergi oranları makul seviyelere çekilmeden tek vergi numarası altında toplanan bilgilerin sorgulanması, vergi kayıp ve kaçağının azaltılmasını sağlamayacak, kayıt dışılığı artıracak, paraların bankacılık sistemi dışına ve hatta yurt dışına çıkmasına neden olacaktır.

Şu anda vatandaş, tek vergi numarasının ne için kullanılacağının farkında değildir. Bu bilgiler kullanılarak sorgulamalar başladığında, ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ortaya çıkacaktır.

Ülkemizde, önyargılı ve siyasi içerikli vergi ve kara para incelemelerinin varlığı dikkate alındığında, tek vergi numarası uygulamasının ekonomiye vereceği zararın büyük olacağı söylenebilir.

Vergisel düzenleme ve değişikliklerde, ekonomik boyut genelde ihmal edilmektedir. Ekonomik dengeler üzerine etkisi hesaba katılmadan ve dikkate alınmadan yapılan vergi düzenlemeleri kısa bir süre sonra değiştirilmekte, sık yapılan değişiklikler ise vergi uygulamasında istikrarın sağlanmasını engellemektedir.

Maliye Bakanlığı bu açıdan tek vergi uygulamasını yeniden gözden geçirmelidir.
#Vergi
#Tek vergi numarası
#Maliye