Bu satırlar kaleme alınırken, Adalet Bakanlığı tarafından, ‘özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye’ vizyonuyla hazırlanan, ‘İnsan Hakları Eylem Planı’ Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanıyordu…
Kabaca, 11 ilke ve 9 amaçtan oluşan, 50 hedef ve 393 faaliyetten oluşan plan hiç kuşkusuz bir ihtiyaç ve hükümetin samimiyetle bu alanları donatmasını teşvik etmek, desteklemek gerekiyor. Nihayetinde ‘yeni ve sivil bir anayasa’ hedefi taşıdığı da ortada.
İyi çalışılmış, özenli bir plan olduğu daha özetinden anlaşılıyor. Uzmanları, siyasi alan dahil tartışacaktır. ‘İyidir-kötüdür’den çok, eksiği-pratiği-fazlası bağlamında gündem bulacaktır. Çünkü ‘kötü’ demek mümkün görünmüyor…
Bir de işin uluslararası arenadaki duruşumuz ve dünyaya Ankara kürsüsünden söylediklerimizin, özellikle çağrı ve ikazlarımızın albenisini dolgunlaştıran boyutu var…
Türkiye dünya siyasetinde sadece etkili değil, iddialı bir ülke. Bu yüzden ‘bütün alanlarda’ cephesine, ‘demokrasi ve insanları hakları’ açısından da iki yönlü tahkimat yapması gerekiyor…
Bugün yeni ABD yönetimi bu köhne aklı güncelleyerek dış politikasının merkezine bir daha yerleştiriyor. Üstelik bu değerlerin ABD veya Batı tarafından samimiyetsiz biçimde ‘kullanışlı’ bulunduğunun herkes tarafından görüldüğü konjonktürde…
Biden yönetimi Türkiye dahil bir grup ülkeyi, insan hakları ve demokrasi dosyaları üzerinden hizaya getirmeyi planlıyor. Tabii dediklerini yapmazsanız. Bunu gizlemiyor da. Washington’da kim varsa bunları uluslararası platformlarda alenen söylüyor…
Cumhurbaşkanı’nın planı açıklamasından sadece saatler önce, ABD Temsilciler Meclisi’nin 170 üyesi ABD Dışişleri Bakanı Blinken’a, Biden yönetiminin Türkiye ile ilişkilere yönelik politikasını formüle ederken, “insan hakları meselelerine” değinme çağrısında bulunan mektup gönderdi…
Bunu yaparlarken, Kaşıkçı vakasında Veliaht Prens’e yaptırım getirilmemesinin, Rusya’da Navalny olgusunda ya da Biden’ın ‘Türkiye’de muhalefetle götüreceğiz bu işi’ türünden en son yaklaşımlarının not edilmesini de umursamıyor.
Hasılı, Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi üzerine “en iyisini yapalım” kabulü, dış politikasında hem ‘alternatif rekabet politikalarını’ destekleyecek hem bu kavramları silaha dönüştüren ülkelerin saldırılarına da kalkan olacak…
Dünyada güç dalgalanırken, küresel yeni düzene geçilirken bu konuların sahiplenilmesi gerekiyor.. Gerekirse eski sahiplerine karşı da…
İşin garibi, ABD’nin yeniden İnsan Hakları ve Demokrasi söylemini, daha doğrusu söylencesini kendi siyasi ikballeri için fırsat ve müttefik gören siyasi odaklar da bizden çıkıyor.
Türkiye’nin asaleti de burada zaten; insan hakları planı onları da kapsayacak…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.