İster genel ister yerel olsun tüm seçimler, bir ülkenin dünyaya söylediklerinin dolgunluğunu etkiler. Yerel seçimlerin katsayısı bir-iki tık düşüktür ama Türkiye örneğinde daha belirgindir. Çünkü dışarıda ‘bekleyeni’ çoktur… Pazar seçimlerini dünyanın fal taşı gözlerle en yakından takip etmesinin gerçeği de bu. Son 18 seçimden aldıkları dersle temennilerini özenle dizginlediler ama tablo belirginleştiğinde içindekileri kustular… En açık örneği de İsrail Dışişleri Bakanı’nın açıklaması oldu; “İstanbul’da
İster genel ister yerel olsun tüm seçimler, bir ülkenin dünyaya söylediklerinin dolgunluğunu etkiler. Yerel seçimlerin katsayısı bir-iki tık düşüktür ama Türkiye örneğinde daha belirgindir. Çünkü dışarıda ‘bekleyeni’ çoktur…
En açık örneği de İsrail Dışişleri Bakanı’nın açıklaması oldu; “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve Ankara’da Mansur Yavaş’ı tebrik ediyoruz. Bu, Erdoğan’a açık bir mesajdır; İsrail’e karşı kışkırtma artık işe yaramıyor”…
Tel Aviv çirkefinin ardında Ankara’nın onurlu Gazze duruşunun açık etkisi var ama önümüzdeki diplomatik takvimde muhataplarınız seçim sonuçlarını ister-istemez akılda tutacaklardır…
Allah’tan, Türkiye’nin duruşu muhalefetin yerel figürlerine değil, devlete bağlı…
***
Cumhur-başkanı’nın ziyareti, Amerika’yla her zaman olduğundan daha fazla acil konuyu kapsıyor. Tabii ilk sırada Kuzey Irak’a yönelik operasyon var. YPG/PKK, Gazze, F-16 meselesi, NATO ve ekonomik ilişkiler, Ukrayna-Rusya, İran, İsrail hatta ABD Başkanlık seçimleri…
Şu sıralar Amerika’daki anketler, Trump lehine bir kaç puanlık farkın altını eskisi kadar çizmiyor. Tersine yeni bir kaç tanesi, başa baş puanlamalar yaptılar ve bu da Ankara’nın Beyaz Saray’la ilişkisini ele alırken gözetmesi gereken bir başka hesap olarak kendini göstermeye başladı…
***
Erdoğan’ın ziyaretinden kısa süre önce Pakistan liderliğinin Washington’da ağırlanmış olması ve buradan seslendirilen yeni ilişki formatı önemli. Keza, ABD’nin bu kadar kaos içinde Azerbaycan’a yönelik, Bakü-Erivan ilişkileri ve barış süreci dahil yaklaşımı da not edilmeli…
AK Parti’nin yerel seçimlerde karşılaştığı tablonun tahlili yapılırken, sonucu etkilediği söylenen unsurlardan biri de İsrail’e gösterilen tepkinin yeterli bulunmadığıdır…
Bir sayfaya dikine çizgi çekip, sağına “tepki yeterli”, soluna “tepki yetersiz” başlığıyla liste yapsak, sağ tarafa ilk madde olarak yukarıda alıntıladığımız İsrail Dışişleri Bakanı’nın kustuğu kine bakarak, ‘canlarını yakmışız’ yazabiliriz…
Ya da İsrail’e karşı çıkan ülkelerle bile -destekçilerinin ciğerleri ortada zaten- Türkiye’yi kıyasladığımızda ortaya çıkan mesafeye bakarak da Ankara, ‘İsrail’e gereken tepkiyi vermiş’ diyebiliriz…
Ancak…
Türkiye’nin ‘One Minute’la sembolleşen ve küresel kamuoyunun gözüne soka soka İsrail’i damgaladığı milat anımsandığında, bu mirasa sadakatte kamuoyu hassasiyetinin yeterince tartılmadığı, tartıldığında da cevap için geç kalındığı anlaşılıyor…
Doğru veya değil biri İsrail’le ticari ilişkilerdi. İsrail’e ambargo talebi de duyuldu. Hatta İsrail’e askeri müdahale bile dillendirildi. Sayın Hakan Fidan’ın bir vesile ile vurguladığı, “Amerikan uçak gemileri orada durduğu sürece…” mealindeki karşılamasını anımsıyoruz…