Beyaz Saray’dan giden her ‘kelle’yi listeleyerek anlaşılmıyor iş. Semptomlar ortada zaten, hastalığı anladık mı? Çünkü bize de sirayet ediyor. Saridir ve mikrop en çok parayla bulaşır...
Trump iktidara geldiğinde ilk ne yaptı; Uluslararası Ticaret Anlaşmaları ile Uluslararası Savunma Anlaşmaları’na saldırdı.
Bu tehlikeli bir deneme çünkü onyıllardır hem Demokrat Parti hem Cumhuriyetçi parti iktidarları tarafından kurulup desteklenen anlaşmalardır. ABD’yi yöneten iki siyasi partinin ortak ekonomik, iç ve dış politika tahayyüllerine kim saldırabilir?..
Bunu ona kim yaptırdı?
Kimi yorumcular ABD siyasetindeki keskin ayrışma ve entrikaları, “küreselciler” ile “ulusalcılar”ın savaşı olarak izah ediyor.
Kabaca doğru. Ama incesi var...
Kabaca çünkü, iş o kadar büyük ki, ‘Amerikan Derin Devleti’ burada ancak taşeronluk yapıyor. Wall Street’in uluslararasılaştırılmasını durdurmak için kaç paraya ihtiyaç olduğunu hayal edebilirseniz, CIA veya Pentagon’un maşaya dönüşünü de izah edebilirsiniz...
Trump yönetiminin ‘iklim değişikliğine’ neden karşı çıktığını anladığımızda, arkasındaki para sahiplerini, daha doğrusu ‘paranın sahipleri’ni kavrayabiliriz. Biri çok parası olan demektir. İkincisi hepsini yönetebilen...
Çap, Amerikan iç politikasındaki iki cephenin uluslararası bağlantılarını da savaşa sürmesiyle ölçülebilir; Trump-Rusya iddiaları, Kushner’in Ortadoğu hesapları, Brüksel-Londra denklemleri, S. Arabistan krallığının fidye için rehin aldığı prenslerle Hollywood yıldızlarının itibarlarına yönelik suikast/taciz zincirini birbirine bağladığımızda ortaya çıkar...
Hatta... Trump ve ekibi ile Rusya ilişkisini ortaya atan ilk hareketin İngiliz istihbaratından geldiği iddialarını da gözlemlemeliyiz.
Amerika’daki savaş şudur: ekonomi/refah ve demokrasi dengesizliği sürdürülemez hale geldi! Önlerinde iki yol var; ya ‘yeni bir demokrasi/siyaset formu yaratacaklar’ -ki, nasıl olacağını kimse bilmiyor- ya da.. Ya da paranın gücü ve derin devletin taşeronluğu ile “daha az demokratik bir rejim” kuracaklar!
Stratejik okumalar yapabilen, çoklu disiplinden beslenen ekonomistlerimiz, ABD petrolü üzerindeki 40 yıllık ihracat yasağının kaldırılması veya Wall Street’i dünya ölçeğine güncellemeye yönelik yasaların durdurulmasını bize anlatmalı.
Para, daha doğrusu görülmemiş miktarda para Amerikan politikasının bileşenlerini -parti gözetmeksizin- ’paralize’ ediyor. (2016 seçimlerinde Cumhuriyetçi partiyi destekleyen bir kısım iş adamının yarattığı fon yaklaşık 900 milyon dolardır. Emsali yoktur.)
Bunlardan bize ne? DAEŞ’in ortaya çıkmasında insanlık dışı operasyonlar yapan, şu an Afrin’de bizim evlatlarımıza karşı savaşan veya savaşanları eğiten Blackwater’ı biliyorsunuz değil mi..
ABD Eğitim Bakanı Betsy Davos’un kardeşi Eric Prience Blackwater’ın kurucusu ve sahibidir. Akla gelen ilk ve basit örneği vermemin sebebi şudur; Bakan hanımın kişisel eğitim ve geçmişi, ailenin küresel, ünlü ve Türkiye’de de iş yapan kimi şirketlerle bağı, Trump hükümetine ailenin verdiği danışmanlık öyküsü, Trump kampanyasına bağış yapan o fon içindeki varlığı, bugün Afrin’de kendini gösteren ‘Haçlı mimarisini’ tüm ögeleriyle bize anlatır.
Trump yönetimine ülkeyi yöneten iki partiden ve dünyanın tamamından gelen tepkinin ‘sıra dışılığı’ ipucu olmalıdır. Yeni bir Amerika olacaksa herhalde yeni bir dünya olacaktır...
Onlar için soğuk gerçek şu; bölgede Türk ordusunu dengeleyebilecek askeri bir güç bulunmuyor. Bulunmadığı gibi yaratılması veya taşınması da mümkün gözükmüyor. Postal metaforu güçlü bir örneğe dönüştü; Washington, ‘Amerikan postalları bölgede yere basmayacak’ demişti. Afrin’den dönen Türk postallarının fotoğraflarını ise tüm basında görmüş olmalısınız. İşin özü bu.
Bu yüzden Pentagon kıçı-kırık YPG elebaşılarına “general” diyecek denli düşmüş durumda.
Postal kara ekipmanı.
Karada bitmiş durumdalar ve denize davet ediyorlar...
Bir, Kıbrıs açıklarında Yunanistan ve Rum Kesimi’nin desteğiyle doğalgaz arayan İtalyan ENİ şirketinin gemisine Türk donanması kapıyı gösterdi ve kimse birşey yapamadı.
İki, İsrail Haaretz gazetesi, Yunanistan ve Mısır’ı İsrail’in bölgedeki yeni ortakları ilan etti. (‘Israel Finds New Regional Allies: Greece and the Sunni States’, 03/02.)
Üç, Şimdi Kıbrıs açıklarına Amerikan Exxon-Mobil şirketine ait iki araştırma gemisi geliyor. Mısır’a yakın bölgede çalışma yapacaklar.
Dört, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, Exxon Mobil’in eski CEO’sudur.
Beş, ABD, meşhur ve meşum 6’ncı filosunu Akdeniz’e gönderiyor. Exxon’un araştırma ve sondaj yapacağı tarihle aynı zamanlarda aynı yerde olacak.
Altı, ABD üst düzey diplomatları Katar emiri ile bir araya geldi.
Yedi, Katar ve İngiltere Körfez bölgesinde ortak askeri tatbikat yapacaklar.
Sekiz, Katar Emiri Yunanistan’ın başkenti Atina’ya resmi bir ziyarette bulundu.
Dokuz, Doğu Akdeniz’de yeni bir oyun başlıyor. BM, ‘Şam yönetimi kimyasal silah kullandı’yı ilan etti.
10. Bizi denize çekmeye çalışıyorlar. Oysa hem Yunanistan’ın hem 6’ncı filonun tarihinde ‘denize dökülme’ tecrübesi bulunuyor.
Bakalım postal kullanamayanlar palet kullanabilecek mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.