Geçtiğimiz hafta Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, çeşitli kanallarda Körfez-Irak-Türkiye çizgisinde inşa edilecek ‘Kalkınma Yolu’nu anlattı… Anlatırken de şöyle bir ifade kullandı; “Bu projede bir hızlı tren düşünüyoruz, yanında otoyol düşünüyoruz, paralelinde enerji nakil hatları düşünüyoruz, aynı şekilde ‘iletişim hatları’ düşünüyoruz. Bunun üzerine pek konuşmuyoruz ama i letişim hatları en az bunlar kadar kıymetli”… Projenin, küresel rotalardan Kuzey-Orta-Güney koridorları içinde nereye
Geçtiğimiz hafta Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, çeşitli kanallarda Körfez-Irak-Türkiye çizgisinde inşa edilecek ‘Kalkınma Yolu’nu anlattı…
Anlatırken de şöyle bir ifade kullandı; “Bu projede bir hızlı tren düşünüyoruz, yanında otoyol düşünüyoruz, paralelinde enerji nakil hatları düşünüyoruz, aynı şekilde ‘iletişim hatları’ düşünüyoruz. Bunun üzerine pek konuşmuyoruz ama i
letişim hatları en az bunlar kadar kıymetli”…
Projenin, küresel rotalardan
Kuzey-Orta-Güney koridorları
içinde nereye oturduğunu da kısaca anlattı. Doğal olarak daha teknik, görev alanı ilgili bir anlatımdı. Ancak bu yeni hat
göründüğünden daha büyük jeopolitik üretiyor…
Kuzey Koridor ağır iklim şartları ama en çok Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle neredeyse oyundan düşmüş durumda. Çin’den Avrupa’ya giden Güney Koridor ise Gazze krizi üzerinden gelişen/‘geliştirilen’ Kızıldeniz sorunu nedeniyle yarı yarıya tıkanmış görünüyor. Ümit Burnu’ndan dolaşıyor gemiler. Süre ve maliyeti katlanmış durumda. Kızıldeniz’den 30-35 gün olan seyahat süresi 45 güne fırlamış halde…
Buraya
G-20 zirvesinde açıklanan IMEC koridorunu
da ekleyelim; Hindistan-Körfez-Hayfa-Avrupa çizgisini izleyecekti. Daha önce atıf yapmıştık bu yola çünkü, ABD Başkanı Biden, Hamas’ın atağını ve Gazze savaşının nedenini bu projeye bağlamıştı…
‘Kalkınma Yolu’ ise FAV limanı/Irak-Türkiye rotasını izliyor ve buradan Avrupa’ya bağlanacak. Fakat bu yolun çıkış noktasının da
olduğunu belirtmek gerekiyor. Elbette Orta Koridor’dan gelen hatla da buluşabilir!
Genel tablo bu. Şimdi bunun jeopolitiğine odaklanabiliriz ama önce stratejik toplama eklenmesi gereken, Türkiye’de zerre değer verilmeyen bir-iki haber daha gösterelim…
YENİ YOLLAR İÇİN ESKİLERİN KESİLMESİ LAZIM…
; “İsrail, Avrupa ile Körfez ve Asya ülkeleri arasında kalıcı bağlantı için Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan 254 kilometrelik fiber optik kablo inşa edecek. İsrail, Akdeniz’deki Aşkelon Limanı ile Kızıldeniz’in kuzeyindeki Eylat Limanı arasında uzanan trans İsrail petrol boru hattı güzergâhı boyunca fiber optik kablo inşa edeceğini duyurdu. Proje
İsrail’i, Körfez ülkeleri ve Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir iletişim köprüsü olarak konumlandıracak.
Faaliyetleri ulusal güvenlik gerekçesiyle çok gizli tutulan İsrail’in EAPC şirketi yürütecek”. (19/06/2023)
; “Dünya çapında deniz altı iletişim ağının parçası olan, sadece Ortadoğu’yu değil, Afrika-Asya-Avrupa kıtalarını da bağlayan Kızıldeniz’de, Yemen açıklarında bulunan çok sayıda kablo aniden koptu. Sebebi şu an kesin olarak bilinemiyor ama Kuzey Akım-2’de yaşandığı türden bir sabotajdan şüpheleniliyor”. (08/03/24-CNNİnternational)
‘TÜRK YOLU’NUN KAVŞAKLARI…
Yaklaşık bir ay önce paylaştığımız yazımızdan da parça koparalım…
“Jeopolitik cepheler biraz da enerji/tedarik/ulaşım hatları üzerinden çiziliyor artık…
Ukrayna savaşında bunun sembolü Kuzey Akım-2 hattıydı. Sabotajla imha edilince Rusya-Avrupa arasındaki hattın stratejik olarak da kesildiğini anladık…
Gazze savaşında ise, ABD-Hindistan tarafından duyurulan, Hindistan-Körfez-İsrail-Akdeniz-Avrupa koridorunda kendisini gösterdi. Biden, 7 Ekim olayının sebebi olarak bu koridoru gösterdi. Söylemek istediği
bir başka jeopolitik gerçeklik, Çin-ABD-Rusya rekabetiydi…
Bölgesel hatlar da aynı haritanın unsurları. Sayıları daha çok ve bu da hakimiyet savaşlarında küçük ve orta boy ülkelerin yer arayışlarını gösteriyor!
Mesela Zengezur. Mesela, Türkiye’nin büyük önem verdiği ‘Kalkınma Yolu Projesi’. Veya aynı hattın birleştiği, Mısır-Yunanistan-Rum Kesimi-Yunanistan deniz/enerji koridoru, vb…
Türkiye-Mısır normalleşme sürecinin ibra edilmesiyle ortaya çıkan, cılız duyulsa da hatırlatılan bir koridor daha var. Mısır doğalgazını Lübnan’a taşıyan hattın kısa sürede Türk şebekesine bağlanabileceği fikri!
İlginç bir hat bu; kâğıt üzerinde, ‘Mısır-Ürdün-İsrail-Lübnan-Suriye-Türkiye’ yolunu izliyor. Akdeniz bağlantısı da açık! Üstelik büyük kısmı tamamlanmış halde. Önünde politik açmazlar var ama mesele gerçekleşmesi veya olmazı değil.
Saydığımız hatların tamamının siyasi/jeopolitik cephenin uzantısı olması.
Üstelik ‘hepsi’ birbirine bağlanabiliyor”… (17/02-Yeni Şafak)
Şimdi buna, ABD’nin Gazze’ye kuracağı limanla birlikte Güney Kıbrıs-İsrail (Akdeniz) hattını da-nereye ‘varacağını’ merakla izleyerek-ekleyebiliriz.
Tüm bunların içinde ‘Kalkınma Yolu’ ne ifade ediyor…
, Kalkınma Yolu İran’ı kapsamıyor. Irak’tan geçmesine rağmen! “İran artık ve aynı zamanda Rusya ve Çin’dir” okuması üzerinden, o ayağa bir sınır çekiyor!
, Hindistan’a bağlanması düşünülüyor. Bu Amerika demektir.
, Son günlerde ayyuka çıkan bir söylence, ABD’nin Irak’taki askeri varlığını çekmeyi düşündüğünü, hatta daha ileri giden yorumlarda, Irak’taki PKK’yı terk ettiği çıkarımlarını vazediyor…
, Türkiye bölgeye yönelik kapsamlı ve “bitirici” bir askeri harekâtın arifesinde bulunuyor. Derinliği de genişliği de farklı olacak.
, Kalkınma Yolu’nu da güvenceye alacak. Ya da tersi!
, Proje,
’nun önemini de katlıyor. Şu an Ermenistan’dan mı yoksa İran’dan mı geçeceği konusu karara bağlanmış değil. Bu ay içinde sonuç bekleniyor. Ama hiç birinde Tahran tam mutlu değil.
, IMEC koridoruna göre Kalkınma Yolu ne ifade ediyor? IMEC’e Ankara karşı çıkıyordu. Ama Kalkınma Yolu’na ABD itiraz ediyor mu? Yoksa destekliyor mu?
, İsrail ne diyor? Desteklemezse sorun değil de, destekliyorsa ne anlama geliyor?
, Körfez ülkeleri destekliyor. Maddi katkı sunacakları da söyleniyor. Ne demek? Ve
, Rusya? Suriye’ye etkisi hakkında ne düşünüyor?
Galiba hepsi bir Türk Yolu’na doğru ilerliyor. Galiba…
#Politika
#Kalkınma Yolu Projesi
#Nedret Ersanel