Karantina ve bağışıklar...

04:0011/03/2020, Çarşamba
G: 11/03/2020, Çarşamba
Nedret Ersanel

‘Salgın’ yavaşlayacak gibi görünmüyor. Ölüm oranının kıyasla düşük olmasından teselli bulunsa da, ‘bulaşma hızı’ diğer ‘tehditlerle’ birleşiyor...Virüs bu anlamıyla öldürmüyor, süründürüyor. Konvansiyonel savaşlarda askerlere sorarsanız, bir düşman askerini öldürmek yerine yaralamak daha faydalıdır; ilkinde bir eksilir, ikincisinde en az üç. Artı para tüketir.Daha ilk kalemde Çin’in 33 ülke için ihracat, 65 ülke için ithalat kaynağı olduğunu bilmek kafi. Ülke şimdi hem ev sahipliği yaptığı yüzlerce

‘Salgın’ yavaşlayacak gibi görünmüyor. Ölüm oranının kıyasla düşük olmasından teselli bulunsa da, ‘bulaşma hızı’ diğer ‘tehditlerle’ birleşiyor...

Virüs bu anlamıyla öldürmüyor, süründürüyor. Konvansiyonel savaşlarda askerlere sorarsanız, bir düşman askerini öldürmek yerine yaralamak daha faydalıdır; ilkinde bir eksilir, ikincisinde en az üç. Artı para tüketir.

Daha ilk kalemde Çin’in 33 ülke için ihracat, 65 ülke için ithalat kaynağı olduğunu bilmek kafi. Ülke şimdi hem ev sahipliği yaptığı yüzlerce küresel şirketi hem de iç ekonominin yüzde 60’ını tutan, istihdamın yüzde 80’ini barındıran KOBİ’lerini korumaya çalışıyor.

Çengel şu; Salgın, ABD dahil global ekonomide resesyon/durgunluk olarak tarif edilen çökme ile buluştuğunda, üzerine petrol fiyatlarındaki yuvarlanmaya kavuştuğunda,
kimi
bölge ve ülkelerin politik istikrarları ile küresel jeopolitik dengelerde ne türden etkiler yaratacağı
na bakmak gerekiyor...
5G, KORONAVİRÜSÜN ETKİSİNİ ARTIRIR MI!..
Salgın geliştikçe, nedenlerini sorgulayan komplo teorilerinin de serpildiğini görebiliyoruz. Bir kısmı aklî çıkarımlar da üretiyor. Şimdiye değin ortaya atılmış, en uç görünen ama temele inildiğinde küresel jeopolitiğin gerçekleriyle buluşan iddialardan biri şu; “Otobüste, metrobüste pek çok kişinin elinden düşürmediği cep telefonları, yarattıkları
elektromanyetik kirlilik nedeniyle virüslerin etkisini artırabiliyor
”. (08/03, Milliyet.)

Bu türden okumalar, dijital virüslerle biyolojik olanların hibrit türler üretebileceğine ilişkin akıl uçurmalara kadar yükselebilir. Bakış açısından çok, gözü değiştiren tartışmalara karşı değilim. Yeter ki, sebep-sonuç ilişkisi doğru kurulabilsin...

2019 Aralık ayında yapılan son NATO zirvesinde -ki virüs Pazartesi günü Brüksel’deki karargâha da bulaştı- ve Şubat ortasında Almanya’da gerçekleşen Münih zirvesinde ilk konu/hedef Çin’di. İkinci konu ise ABD-Avrupa arasındaki bağların zayıflaması. Çin ve Rusya’ya nasıl yaklaşılması gerektiği meselesinde yolun çatallaştığı görülüyordu...

Salgın,
Çin’in, dünyaya vaat ettiği yeni kutbun manyetik alanıyla oynuyor. Henüz bozmuş değil. Ama karlarını eritiyor
...

Pekin virüs yüzünden düşecek değil. Ancak iki noktadan yaralanabileceği açık; bir, alternatif kutuplar için hayati kabul edilen küresel siyasi imajı her gün rendeleniyor. İki, iç politikasında dalgalanmalar yaratıyor. Kimi uzmanlara göre bugüne değin ülkeyi yöneten en güçlü lider olan Xi Jinping’in devrilmesi zor. Ama hedef bu değil zaten. Uygur Türkleri’ne uyguladığı insanlık dışı eziyetlerin Batı tarafından umursanmadığı halde istismar edilerek dünyaya pazarlanması, Hong Kong kalkışmaları, ticaret savaşları, İpek Yolu, Avrupa üzerinde rekabet gibi aşındırıcı konularla birleştiğinde bir tür ‘poli(virü)tik’ ortaya çıkıyor.

Rusya-Çin ilişkileri, İran-Rusya-Çin ittifakı hatta Türkiye ve İngiltere, Afganistan-Pakistan, Körfez ülkeleri, Afrika’da etkileri görülecek.

Bu yüzden, 5G-Koronavirüs ilişkisi dendiğinde, bir yandan akla Huawei, İngiltere, Pakistan-Afganistan-Hindistan üçgeninin altından geçen dijital yollar geliyor. Diğer yandan, ‘dünyanın en büyük şirketleri’nden bahsederken ilk iki sırada “ülkelerden bile büyük” diye tarif edilen
Apple-Aramco
kıyaslamaları geliyor.

Aramco hisseleri yuvarlanırken, petrol fiyatlarının Batı aksına rakip Rusya ve İran’a yıkıcı etkileri ya da salgının Tahran üst yönetimini nasıl olup da bu kadar kırdığına şaşırılıyor.

Apple/iPhone gibi Çin’de yatırım ve üretim mekanizmaları bulunan yine küresel Batı/ABD şirketlerinin akıbeti, tıpış tıpış evlerine dönüp dönmeyecekleri konuşuluyor. Metaforik olarak Aramco ve Apple’ın ‘kriz evliliği’ gerçekleşiyor. Riyad’daki taht kavgaları, kral kardeşlerinin ve prenslerin tutuklanması aynı senaryonun replikleri gibi. Veliaht Prens’in G20 zirvesinde önce tahta oturmak istediği söyleniyor. Tabii salgın nedeniyle G20 Ekonomi Bakanları toplantısının video konferans yöntemiyle gerçekleştirilebildiği bir zamanlamada. Roma da düşmüş durumda, Vatikan bekleniyor...

STRATEJİK AŞI!..

Washington için gerçek rakip elbette Çin. Çünkü Çin, Rusya gibi ABD’nin dilediği gibi oynayabileceği tek kalem petrol ve doğalgaz üretimiyle değil, Amerika’nın tekel kulvarı olan ‘teknoloji ve askeri’ alanlar üzerinden başkaldırıyor.

Bu yüzden, başta İngiltere ve Avrupa olmak üzere, yeni dünya kutbuna şans vermek isteyen oyunculara küresel tahterevallide nereye oturacaklarına karar vermeleri isteniyor. Almanya ve Fransa, Çin-Rusya-ABD üçgeninin tam ortasında durmak istiyorlar. ABD, iyi düşünmeleri için şartları değiştiriyor...

Petrol fiyatları, Çin-Salgın, küresel ekonomi-durgunluk sarmalının buluştuğu “mükemmel fırtına”ya doğru ilerliyoruz.
Bu irtifadan bakınca, Ortadoğu bile küçük ölçekli kalıyor. Virüs, Irak’a, KKTC’ye ve İsrail’e ulaştı. Aradaki Suriye’ye bulaşırsa o koşullar altında sonuçlarını düşünmek bile istemeyiz...
Birleşik Devletler’in olası bir ekonomik durgunluktan nasıl etkileneceği de önemli. Kasım ayında Başkanlık seçimleri var ve şimdiye kadar ekonomik çeyrekleri ehven büyüme hızlarıyla aşan Trump yönetimi tökezlerse, dünya dengelerini kökten etkileyecek ‘
başka bir zaman
’ doğacak!..

#Salgın
#Koronavirüs
#Washington
#ARAMCO