“Suriye daha kötüleşiyor. Hem ABD’nin hem de İsrail’in Suriye savaşına doğrudan dahil olmaları artık kaçınılmaz hale geldi. Trump yönetimi şimdiye kadar Esad rejiminin destekçileri Rusya ve İran ile doğrudan çatışmaktan kaçındı. İsrail de komşusu Suriye’de tarafsız kalmaya çalıştı. Şimdi Suriye, 20 Ocak’ta göreve başlayan ABD Başkanı Trump’ın dış politikası açısından kritik bir sınav haline geliyor. Suriye’de olası bir kimyasal saldırı daha, ABD’nin Suriye politikası üzerinde yeni bir değerlendirme gerektirecektir”...
Hele, Suriye krizinin başından bu yana bir balık kadar ketum davranan İsrail’in son 10 günde dört kez Golan’a yönelik askeri müdahalede bulunduğunu düşündüğümüzde...
İsrail’in -kuşkusuz ABD ile birlikte- Suriye’ye vaziyet ettiğini/edeceğini gösteren yeni bulgular mı var?
Şunlar artık adi, sıradan bilgidir; İsrail’in nüfuz edebileceği, İran ve Türkiye ile sınırı olacak, mümkün ise Akdeniz’e dokunan, petrol zengini bir Kürdistan’ın kurulması için Suriye’yi bölmek...
Devam edelim...
Bölge zaten askeri aktivitelerden geçilmiyor ama bunların içinde ABD ve İsrail’in şüpheli, hazırlık olarak yorumlayabileceğimiz davranışları var mı?..
Amerikan ‘süper’ uçak gemisi USS George H.W. Bush 17 yıldan beri ilk defa İsrail’in Haifa limanına 4 gün sürecek bir ziyarette bulundu. (‘USS George H. W. Bush Arrives in Haifa, Israel’, 01/07, ABD Deniz Kuvvetleri resmi web sayfası.) Başbakan Benjamin Netanyahu da gemiyi ziyaret etti ve; “Özgürlük ve zaferin sembolünü selamlıyorum. Buradaki denizcilere ‘iyi ve kötünün savaşında’ verdikleri destek için teşekkür ediyorum” dedi. (‘Aboard US aircraft carrier, Netanyahu hails symbol of ‘freedom and victory’, 03/07, The Times of İsrael.)
Bir başka ilginç/farklı adım, ABD envanterindeki en güçlü, önemli casus uçaklardan üçünün ve yine bu manadaki bir özel denizaltının haylidir Suriye sahillerinde görev alması...Başka hareketlilikler de var elbette. (Spiegel dergisinin iddia ettiği, Almanya’nın İsrail’e nükleer başlıklı füze taşıyabilen üç denizaltı satma kararı vb. 02/07, Sabah.) Ama bunlara yukarıda belirttiğimiz Golan’a yönelik operasyonların yükselişini de eklediğimizde, İsrail ve ‘yardımcısı’ ABD’nin devinim içinde oldukları anlaşılıyor. Körfez’deki “küre koalisyonu” ve Suriye’deki krizin ortak noktalarından biri İsrail’in “gizli özne” olmaktan çıkıp biraz daha gözle görünür hale bürünmesidir. Her ikisi de Türkiye için stratejik gelişmeler. Ama Suriye üzerinden gelen aynı zamanda ‘koridor’ demek olduğundan, Ankara için daha özellikli...
İlginç...
Şimdi ‘yukarıdaki’ uçaklarla, denizaltıyı daha iyi anlıyoruz.. Değil mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.