Göçmenler uyuşturucu yeni PKK karargâhı İran ve CHP haritası

04:0024/05/2023, Çarşamba
G: 24/05/2023, Çarşamba
Nedret Ersanel

İkinci tur seçimlerin yerli yabancı tüm gündemi ezdiği dönemde tv ekranları da her kamptan bol bol siyasetçi ağırlıyor… Bir kısmı da bakan. Kampanya içerikleri üzerinden yürüyen konular saatler ilerledikçe ister-istemez sorumluluk alanları ile ilgili başlıklara geliyor. Özellikle seçime ayrılmaz biçimde ilişik icraatların yapıldığı bakanlıklarda bu daha belirginleşiyor. Fakat bir de Dışişleri ve İçişleri gibi makamında sağlam politikacıların oturduğu bakanlıklar var. Onlar da sorumluluk alanları

İkinci tur seçimlerin yerli yabancı tüm gündemi ezdiği dönemde tv ekranları da her kamptan bol bol siyasetçi ağırlıyor…

Bir kısmı da bakan. Kampanya içerikleri üzerinden yürüyen konular saatler ilerledikçe ister-istemez sorumluluk alanları ile ilgili başlıklara geliyor. Özellikle seçime ayrılmaz biçimde ilişik icraatların yapıldığı bakanlıklarda bu daha belirginleşiyor.

Fakat bir de Dışişleri ve İçişleri gibi makamında sağlam politikacıların oturduğu bakanlıklar var. Onlar da sorumluluk alanları içindeki gelişmelerden daha çok ve rahat bahsetmeye başladılar…

En tazesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun pazartesi akşamı katıldığı oturumdu. (CNNTürk, Tarafsız Bölge, 22/05.)

Programın ilerleyen saatlerinde Bakan Soylu seçimin ana tartışma kalemlerinden olan Suriyeli göçmenler bahsinden hareket ederken, konu önce uyuşturucu kaçakçılığına ardından da terörle mücadeleye geldi…


‘YEDİĞİMİZ DAYAKLAR BUNDANDIR’…

Bilindiği gibi Türkiye, Suriye ve buradan ülkemize gelenler özelindeki tüm tartışmaların üzerinde, tüm bölgeye basan bir diplomatik süreç yürütüyor…

Ana teması Suriye ile normalleşme/Suriye’nin normalleşmesi olan kulvar, Türkiye-Rusya-İran-Suriye hattında kurulmuş ilginç bir masa etrafında koşuluyor…

Açmazı bol sorunlara basit çözümler üretmeye çalışan bir topluluk bu. Üstelik her birinin kendi özel/önemli sorunları bulunan, çok sayıda dış etkeni tek tek hesaplamaları gereken ülkelerden oluşuyor. O kadar çok ve netameli ki bu saçaklar, tek tek saymayalım, mesela Rusya ve Türkiye açısından Ukrayna savaşı gibi.

İşte Süleyman Soylu böyle bir zemini tutan bölgedeki sınırlarımız üzerine konuşurken şunları söyledi…

“Hem uyuşturucu hem terör. Duvarın başka bir yere de katkısı var. Şurası neresi biliyor musunuz,
PKK’nın yeni karargâhıdır. Burası yeni Kandil’dir. Makü. Makü, İran topraklarındadır. Burası bize yaklaşık 40 km’dir.
Öyle ki, bazen hava açık olduğu zaman burası görünür. Ana karargâhtır. Biz, sınır hattının bizim taraftaki yapılanmalarını bitirince, kafalarını gözlerini patlatınca, buraya kaçmak, yerleşmek zorunda kaldılar. İran’a sorarsanız, orada öyle bir karargâh yok. Biz her şeyini anlatırız, isimleri şunlardır, şurada kalırlar, yiyeceklerini buradan alırlar diye ama İran’a sorarsanız, kabul etmezler. Yani burada inşa ettiğimiz duvar, hem terörizme karşıdır hem uyuşturucuya karşıdır. Hem de göç kaçakçılığına karşı bir duvardır”…

Bu ilgi çekici açıklamaların öncesinde de -ki medya dili bu kısmı öne çıkarmaya meyyaldir-“Dünyada uyuşturucuyu CIA yönetir. Bir daha söyleyeyim mi? Dünyada uyuşturucuyu CIA yönetir. Bunu dünyada bu işleri yapıp da bilmeyen ahmaktır. Bizim yediğimiz dayakların önemli bir bölümü bundandır; bu İran hattını, eroin hattını kestik. Eroinin yüzde 25’i bu bölgede, yüzde 75’i Batı’da yakalanıyordu. Öyle bir baskı kurduk ki oran tersine döndü”…

İlk dinlediğinizde iki konuyu birbirinden bağımsız algılarsanız.
Nitekim programda da öyle oldu ve fark edilmedi. Ancak, bu ifadelerle, ABD-İran-terör-uyuşturucu dörtgeni/ifadeleri 1986 yılından bu yana dünyada yeniden zikredilmiş oldu!..

İRANGATE!..

Eski ve bilindik öyküdür, bölge, Afganistan’dan başlayarak sınırımıza kadar uyuşturucu ticaretinin önemli hatlarından birini oluşturur. ABD’nin Afganistan’dan kaçışı hatırlandığında-ki o sırada ülkede 300 bin hektar uyuşturucuya ayrılmıştı-Türkiye’ye yönelik göç, uyuşturucu, terör akışında da artış oldu.

İrangate ise (İran-Kontra skandalı olarak da anılır) Reagan yönetimi sırasında (1986) ortaya çıkan politik bir skandaldır. ABD yönetiminden bazı kişilerin İran’a silah satmasını ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua’da dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist Kontraları desteklemek için kullanılmasını kapsar. Uyuşturucu da hem İran ve arkasındaki ülkelerde hem de Latin Amerika ayağındadır. Fonda görünür ama seslendirilmesi sınırlıdır.

Skandal, ABD ve İran arasında silah ve çeşitli askerî malzeme satışlarına ilişkin resmî olmayan görüşmelerin ortaya çıkmasıyla patladı. Washington inkâr etti. Ama kısa süre sonra Beyaz Saray doğrulamak zorunda kaldı…

Büyük olaydı ve bölgenin o zamanki hali düşünüldüğünde bugünkü karmaşıklığa yakın sayılabileceğini vurgulamalıyız. Kıyas şaşırtmasın. Bir kaç yıl sonra Sovyetler’in çökmesiyle ortaya çıkan tarihi kırılma anı veya ardı sıra gelen savaşlarla değil. Oralara varan konjonktürü kastediyorum. Benzerliğin korkutuculuğu ondan.

Çin ve Rusya’nın İran’da stratejik konuşlanması, Kasr-ı Şirin Anlaşması›nın getirdiği sınırlardan daha çok bahsedilir olması ve Ortadoğu’da ABD azalışının getireceği kaos daha azı değildir…


ANKARA NE DEMEK İSTİYOR?..

Van’ın karşısındaki yeni PKK ana karargâhı bize ne anlatıyor? CIA/ABD-uyuşturucu ilişkisi ile birleştirildiğinde ne söylüyor? Suriye denklemi içindeki yeri ne? Azerbaycan-İran ilişkileri ve Amerika’nın Kafkasya’da yeniden varolma politikalarındaki anlamı ne? Seçimler üzerindeki etkisi ne? Yeni Türkiye-İran ilişkilerindeki işaretleri nasıl izlenmeli? Çaldıran’ın karşısındaki bu haritanın verdiği mesajlar ne? Tahran neden bir yandan bölgeye derinlemesine etkisi olacak masada Ankara’nın yanında otururken, PKK gibi bir terör örgütünü beslemeye, en azından görmezden gelmeye başladı?

Nihayetinde, İçişleri Bakanı’nın ağzından Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve seçim süreci anlatılırken bir anda işi daha geniş bir haritaya yayma ihtiyacı neden hissedildi?

Daha bir seri gıllıgışlı merak aklımızda dönüp dururken başka sorular sormayalım mı?

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun haritasını hatırlamayalım mı?

‘28 Mayıs ola, hayrola’ diyorsanız, o da uyar…

twitter.com/nedretersanel

#göçmenler
#uyuşturucu
#iran
#chp
#pkk
#ankara