İşin değerini hiçbir şeyden anlamadıysanız, şuradan anlayın.. Kuvvet komutanlarının -Genelkurmay Başkanı dahil-toplaşıp ‘selfie’ çektiklerini daha önce görmemiştim. Devlet hizasının ve güvenliğinin tepe noktasında, en insanî davranışlarını dahi dizginleyerek yaşayan bu insanlar, “TCG Anadolu”nun önünde adeta ‘
’…
Türkiye’nin en büyük savaş gemisinin donanmaya teslim töreninde hakim duygu ‘gurur’du. Tersanesi, çalışanı, mühendisi, TSK, tabi özel olarak Bahriyeliler, siyasiler, herkes…
Ama en çok, savaş gemisinin de donanmanın da, ordunun da, bunu yapan paranın da, siyasi erkin de, ülkenin de sahibi olan millet gururlandı. ‘
Makettir o’ diyenler gururlanmamış olabilir ama ortak başarıları da üzüntüleri de üleşmeyenlere zaten millet demiyoruz…
Ulusal gücünüzle yükselttiğiniz ordunuzun gemisini ABD’den, İngiltere’den 5-10 misline alsanız susacak adamlar hâlâ ‘
’ zırvalığına yuvarlanabiliyorlar…
Kısa geçmişe veya muhtemel ulusal güvenlik tehditlerine dahi gitmeden ‘tam şu an neye lazım’ anlatayım…
SEÇİMLERE ODAKLI HAREKET: AKKUYU’NUN DİBİNDE NÜKLEER SALDIRI DENİZALTISI!
ABD nükleer denizaltısı ‘USS San Juan’ şu an Güney Kıbrıs Rum Yönetimi limanına demirlemiş bulunuyor…
Bu o denli rahatsız edici bir gelişme ki, Dışişleri şöyle bir açıklama yaptı; “KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın, ABD’ye ait bir
denizaltısının GKRY limanlarından birine demirlemesi ve GKRY’nin silahlanma faaliyetleri konusunda yaptığı açıklamayı kuvvetle destekliyoruz. ABD’nin Kıbrıs Adası’ndaki dengeyi bozma pahasına attığı ve GKRY’yi silahlanmaya teşvik eden adımlar, bölgenin istikrarına hiçbir şekilde katkıda bulunmamaktadır.
ABD’yi bir kez daha bu politikalarını gözden geçirmeye çağırıyor, ülkemizin her şart ve koşulda KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğini hatırlatmak istiyoruz”…
Mesele bu kadar sanıyorsanız, yanılırsınız. Üşenmeyip,
ABD’nin nükleer ve saldırı denizaltısının bulunduğu yer ile bu ayın 27’sinde ilk yakıtı yüklenecek ‘Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin haritadaki yerine bakın,
verilen mesajı hemen anlarsanız! (‘Artık uçak gemisi olan nükleer bir güçsünüz’, 08/04.)
Bu organize bir hareket ve seçimlere de odaklı…
‘YEREL ORTAKLARINIZ’ MASANIN ALTINDA SAKLI!
Kombinin diğer bir parçası Süleymaniye’de yaşandı…
Terör örgütü PKK/YPG’nin sözde komutanı terörist Ferhat Abdi Şahin’i ve yanındaki ABD askerlerini taşıyan konvoyun bir SİHA saldırısına uğraması. Bölgede insanlık dışı her türlü faaliyetin sebebi CENTCOM tarafından da doğrulanan olay, bir “
” olarak yorumlandı ve elbette “mesaj” taşıyordu. Hem ABD’ye hem Süleymaniye’ye!.. (‘MGK, ABD’yi parmağıyla gösterdi; helikopterdeki sendin’, 01/04.)
Gayet tabii olarak Washington mesajı okudu ama cevabı yine Pentagon üzerinden aynıdır; ‘
Yerel ortaklarımızı desteklemeye devam edeceğiz
’…
Anlaşılmayan bir nokta olabilir mi…
ÜSTÜNDEKİ BAYRAĞA, DİREĞİNDEKİ KUR’AN’A ‘MAKET’ DİYORLAR…
ABD’nin elinde bölgenin değişen dinamiklerini durduracak imkân ve kabiliyetler her geçen gün daralıyor. Askeri güçten gayrı geriye bir şey kalmıyor…
Bu yüzden 150’nin üzerinde güdümlü füze taşıyan bir başka nükleer denizaltı ‘USS Florida’yı da Basra ve İran’a abanmak üzere bölgeye gönderdi. (Geçtiğimiz hafta içinde ve
üzerinde Zirkon hipersonik füzelerinin bulunduğu bir Rus fırkateyninin Cidde’ye demirlediğini de anımsatalım.)
Ve yine bitmedi.. ABD’nin en büyük uçak gemilerinden biri, Akdeniz’deki USS George W. H. Bush’un, Amerikan askerlerinin konuşlu olduğu üslere yönelik saldırının ardından Suriye kıyılarına -yani aynı zamanda Türkiye’ye- yakın bölgeye konuşlandığını da unutmayalım. Sadece Suriye’deki olaylarla ilgili değildir bu.
yakınlaşmasının da karşı tezahürlerinden biridir…
Daha Karadeniz gibi yakıcı riskler barındıran, kıyısında ‘Doğu-Batı savaşının’ yaşandığı sulardan bahsetmedik, Yunanistan’a, Ege’ye, Libya’ya, İsrail’e, enerji savaşlarına dokunmadık bile.
Varış noktası Türkiye’deki seçimlerdir bu dalgalanmaların.
Paylaştığımız gelişmelerin hepsinin hedefinde ‘bağımsızlığı’ savunan ‘Anadolu’ var! Anadolu maneviyatının çelikten vücut bulmuş halidir ‘Anadolu’!
Üstündeki bayrak, direğindeki Kur’an odur. ‘Maket’ diyenler aslında onlara maket diyor!
‘100 yıllık Cumhuriyet’i, 100’üncü yılında tartışmaya açanların’ müstevlilerle işbirliği odur!
Kaldı ki ‘kombin’ dediğimiz, ‘toptan’ sayınız, saldırıların satha yayılmasıdır. İlla TCG Anadolu değil.
GEMİYE DEĞİL, ADINA YENİLECEKLER…
‘Washington Post’ gazetesi, Pentagon’dan sızdırıldığı söylenen bir takım mahrem belgeler içinde, ‘Rus paralı asker grubu Wagner’in Türkiye’den silah talebinde bulunduğu’nu yazdı. Bizdeki bazı yayın organları da üstüne atladı.
NATO üyesi olan Türkiye’nin Rusya’ya silah verdiği iddiası, tıpkı
önceki seçim arifelerinde olduğu gibi ağır çamur atma, muhalefete sakız gibi çiğneyecekleri iftira örneklerine bir yenisidir.
Keza, ABD Dışişleri Bakanlığı Yaptırımlar Koordinasyon Başkanı James O’Brian’ın -ki Şubat’ta Türkiye’deydi ve şirketlerimizi, bankalarımızı yaptırım riskiyle tehdit etmişti- “Türkiye’nin Rusya ile ekonomik ilişkilerinde, ticaretinde düşüş görmek istiyoruz. Mart ve Nisan aylarındaki ticaret verileri tek önemsediğimiz rakamlar olacak” açıklaması da aynı saldırının farklı cephesidir. Zaten Mayıs seçim demek…
Bu ve benzeri çoğu talebin, 6’lı masa ve ortaklarının koalisyonunda hayata geçeceğinden zerre şüpheniz olmasın.
TCG Anadolu, devasa gövdesi ile Mavi Vatan’ın yeni muhafızı ama aynı zamanda yaklaşan seçimlerde Türkiye için edilen Anadolu duasının ta kendisidir…