İstikrar senin neyine vesayet!

00:0023/03/2008, Pazar
G: 2/09/2019, Pazartesi
Nazmiye Yılmaz - Pazar

Kameralar kayıtta…Konuşanlar kadın, dinleyenler de.Yer; İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri.Tarih; 10 Mart 2008…Önce CHP Milletvekili Necla Arat söz alıyor, sonra Türk Üniversiteliler Derneği Genel Başkanı Birten Gökyay.Diğer panelistler derneğin eski genel başkanları Tüten Ang, Ersan Akpir ve Dilek Sarılı.Program tıkır tıkır işliyor.Panelistler de öyle böyle değil!Derneğin eski genel başkanlarından biri konuşmasının merkezine, en elektrikli konuyu oturtuyor.Başörtüsünü ''Kuran''da adı geçmeyen baş sargısı''

Kameralar kayıtta…

Konuşanlar kadın, dinleyenler de.

Yer; İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri.

Tarih; 10 Mart 2008…

Önce CHP Milletvekili Necla Arat söz alıyor, sonra Türk Üniversiteliler Derneği Genel Başkanı Birten Gökyay.

Diğer panelistler derneğin eski genel başkanları Tüten Ang, Ersan Akpir ve Dilek Sarılı.

Program tıkır tıkır işliyor.

Panelistler de öyle böyle değil!

Derneğin eski genel başkanlarından biri konuşmasının merkezine, en elektrikli konuyu oturtuyor.

Başörtüsünü ''Kuran''da adı geçmeyen baş sargısı'' olarak tanımlıyor.

“O kefenler bize yakışır mı artık?” diyerek tepkisini dillendiriyor.

Söz ikinci panelistte...

O da “Ezan, hadi ezan. Ama bir de Kur''an okunuyor, her gün saat 11 de.” deyip evinin hemen yanındaki camiden gelen sesin, tahammül sınırlarını nasıl zorladığını anlatıyor.

Bir diğeri;

“Parıl parıl saten başörtüleri takıp, başları dik bir şekilde yanımızdan geçmiyorlar mı? Hazmedemiyorum” diyor.

Ama hepsi bir yana…

Toplantıya, derneğin eski genel başkanlarından birinin anlattığı, gündelikçisi ile arasında geçen şu diyalog damgasını vuruyor.

“Yanımda çalışan kadın bile ertesi gün ''AKP''ye verdim abla'' dedi. ''Niye evladım AKP?'' dedim. ''Köprülerde yazıyor ya şunu yaptık, bunu yaptık. İstikrar var abla''dedi.”

Eski genel başkan öfkeyle iki elini havaya kaldırıyor,

konuya tek cümleyle noktayı koyuyor;

“İstikrar senin neyine Vesayet, istikrar senin neyine?”...

Bu ders veren koca cümle, salona yayınan karamsar havayı heyecan dalgasına dönüştürüyor.

Patlayan kahkaha fırtınasına, takdir alkışları eşlik ediyor.

Eski genel başkan, gündelikçisi Vesayet ile arasında geçen diyaloğu öyle yaşayarak anlatıyor ki… o sahne, herkesin gözünde birebir canlanıyor.

Ayıptır söylemesi, benim bile.

Televizyonda izlediğim halde üstelik.

Vesayet''in tipi, eski genel başkanın evi, ev hali...

Hatta hatta… o alkışlanan konuşmanın muhtemel devamı…

Hadi Vesayet ile hanımı arasında geçen konuşmayı güzümüzde canlandırıp, devamını birlikte hayal edelim;

Eski genel başkan salonda oturuyor.

Gözünde yakın okuma gözlüğü, elinde Cumhuriyet Gazetesi var.

Vesayet''in yaptığı bol köpüklü kahvesi de yanında.

Gazeteden seçtiği, hoşuna giden üç cümleyi özenle not defterine geçiriyor.

İlhan Selçuk''u dönüp iki kez okuyor.

Manşeti üç kez turluyor.

İki gün sonra, ''Önder Kadınlar'' konulu panelde konuşma yapacak, ciddi ciddi hazırlanıyor.

Vesayet mi?

O kolları çoktan sıvamış… iş başında…

Lavaboları temizliyor.

Hanımı, Vesayet duysun diye iki volüm yüksek sesle soruyor;

-Oyunu kime verdin Vesayet?

-AKP''ye verdim abla.

-Niye evladım AKP?

-Köprülerde yazıyor ya, şunu yaptık bunu yaptık diye. İstikrar var abla.

-Nasıl gidip onlara oy verirsin Vesayet! Aklını mı kaçırdın!

-Ama abla istik…

-Tamam sus! Sinirlerimi daha fazla germe! Siz adam olmazsınız. Banyoda mısın hala?

-Evet abla…

-Klozeti iyi temizle Vesayet? Kapağını kaldır, arkasını da bak… Bizim haylaz dün ishal olmuş herhalde!

-!!!

-Ama sen de insanı kabız edersin Vesayet! Susarsın şimdi tabi susarsın!

-Yok abla…

-Gidip o gericilere oy verdin ha! İnanamıyorum Vesayet! Klozetteki o pis şeyler, idrar lekeleri falan… çıktı mı bari Vesayet?

-Çıkmıyo abla!

-Çamaşır suyu dök, iyice cifle cifle… Etraf mikrop dolu zaten… bi de ordan şey kapmayalım!

-Olur abla.

-Olurmuş! Olmaz Vesayet olmaz! O partiye oy vererek bu işler olmaz.

-!!!

-Kocan kime oy verdi Vesayet, yoksa o da mı…?

-Bilmiyom abla.

-Karanlığa oy vermeyi biliyosun ama… Duşun yanındaki çöpü de boşaltıver Vesayet! Çok pis kokuyo... Zaten her yerden pis kokular yükseliyor!

-!!!

-Sus bakalım Vesayet sus! Ama öyle susarak suçunu kapatamazsın!

-Affedersin abla…

-Affetmemmm! Git mollalara oy ver sonra afedersin abla!

Salak kızım! Kandırıyolar hepinizi… Adam yerine koymuyo, tutsak ediyo, özgürlüğünü kısıtlıyo bunlar. Ama kime söylüyorum ben. Nato mermer, nato kafa! Kocan üzerine iki üç tane alsın da gör gününü!

-!!!

-Vesayet, türban mürban takmıyorsun sen değil mi? o baş sargısından! Evden çıktından sonra, köşeyi dönünce falan!

-Yoo… yeminle abla!

-Bak, dört yıldır beraberiz falan demem, bozuşuruz. İşe başlarken konuştuklarımızı unutma! Bu kadarına da katlanamam, bilesin!

-Yeminle abla…

-Aydınlığın penceresini kapatıver Vesayet ceryan yapıyo! Kapansın da görün gününüzü! Bu kafaya bu dava az bile… Ya siz 47 değil 97 olsanız ne yazar! Bu ülke bizim kızım, bu ülke bizim!

-Nasıl abla?

-Nasılsa nasıl? Sen anlamazsın, yok yok… Kapansın bak! sen bile dünya kaç bucak anlarsın.

-???

-Vesayet yarın sakın geç kalma, parti var unutma!

-Unutur muyum abla…

-O Almanya''dan getirdiğim armalı kadehleri de bi sudan geçir. Kapatma davası şerifine kadeh kaldıracağız!

-Neye… abla?

-Sana ne Vesayet! Neyeyse neye… Klozet temizlendi mi sen onu söyle?

Ayrıca istikrar senin neyine Vesayet!…

İstikrar senin neyine!