Ramazan''da, rahmet kapılarının her birine giden bir ışık yolu vardır. Vahyin doğum ayı olan Ramazan''a vahiy nuru mümine inerse, bu nur sayesinde o kapılara giden yolu görür. Değil mi ki, bir kapının açık olması yetmez. Bunun için tam dört unsura ihtiyaç var:
1. Kişinin açık kapıya giden yolu görmesi lazımdır.
2. O yolu yürüyecek dermana sahip olması lazımdır.
3. O kapının açık olduğunu fark etmesi gerekir.
4. O kapıdan geçecek mecali bulması lazımdır.
İşte insana o mecali veren Ramazan''dan başkası değildir.
Hadisin bir başka varyantında “cennet kapıları açılır” ifadesi vardır. Bu ifadeyi nasıl anlayalım? Öyle ya, biz dünyada yaşıyoruz. Cennet ise ahirette. Ahirette çıkan kapıdan, dünyadaki insan nasıl geçecek? Daha ölmedik. Bu kapının açık olmasının pratikte ne gibi bir yararı ve karşılığı var?
Allah Rasulü''nün fem-i saadetlerinden eğer bu kelimeler çıktıysa, bunu birkaç açıdan anlamak mümkün:
1. Ramazan''da açılan cennet kapılarından giren salih amellerimizdir. Ramazan''la dirilen mümin oruç tuttuğu için tüm arzularından belli bir müddetle vazgeçer. Diyelim ki donatılmış bir sofra canı istedi, Allah''ın emrine imtisal için imkânı olduğu halde el uzatmadı. O sofra, o mümin için cennete gidip orada sahibini bekleyecek. Canı çekip de yemediği elma, armut, muz ağaçları orada kendisi için ekilecek. Yani Ramazan''da salih amelleri orada kendini bekleyecek. Burada bir soru var: Başka zamanlarda salih amellerim cennete girmeyecek mi ki? İkisi arasındaki farkı “gümrük” benzetmesiyle açıklayabiliriz. Ramazan dışında yaptığımız her amel gümrükten geçecek. Yani hesap gününde ince elenip sık dokunacak. Verilecek ödül, o amelin hayatla çapraz ve paralel ilişkisine göre değerlendirilecek. Ancak vahyin doğum ayı, Ramazan''a özgü bir rahmetle salih ameller tabir caizse “gümrüksüz” geçecek. İki dünya arasındaki kapıdan geçişte “Ramazan” damgası taşıyanlara geçiş üstünlüğü ve kolaylığı sağlanacak.
2. “Ramazan''da cennet kapıları açılır”ın muhtemel ikinci anlamı da şu olabilir: Ramazan''da açılan cennet kapılarından, Ramazan''ı ihya eden müminin yüreğine cennet esintileri gelecektir. O kalbinde bu esintileri bulacak, bunlar sayesinde akleden kalbi Kur''an''a açılacaktır. İbadetler yük olmaktan çıkıp, Burak olacak ve onu cennete taşıyacaktır. Bu kapılardan biri Kur''an kapısı, biri sabır kapısı, biri infak kapısı, biri tefekkür kapısı, biri zikir kapısı, bir diğeri şükür kapısı, bir diğeri hamd kapısı, bir diğeri davet kapısı vesairedir. Bunu böyle sayın gitsin.
İşte bu ve buna benzer ameller işleyen kişinin kalbine, açılan cennet kapılarından bir efilti, bir tat ulaşır. İnsan o tadı aldığında salih amelleri külfet olarak algılamaktan uzaklaşır, artık nimet olarak algılamaya başlar. Yüreğinin damağına tat değer ve o tadın kaynağına ulaşmak için peşine düşer. O tatla mest olur. Ramazan geçip gider, fakat o tat yüreğinin damağında öylece kalır. O insanın akleden kalbi cennete girmiş gibi olur.
Allah bizi buna muvaffak kılsın. Ramazan gönlümüze cennet kokuları taşısın.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.